"Cinsel istismar" kabul edilmesinden dolayı Türkiye'de 18 yaş altı evlilikleri suç sayan yasanın aileleri daha çok mağdur ettiğini söyleyen Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı ve eski Baro Başkanı Yusuf Tanrıseven, ülkede boşanma ve suç oranlarının arttığına dikkat çekerek, çıkarılan kanunların toplumsal barışa hizmet etmediğine vurgu yaptı.

Toplumsal barışa hizmet edecek düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Tanrıseven, böyle devam etmesi durumunda Türkiye'nin de sonunun ailede büyük bir çöküş yaşayan Avrupa'ya benzeyeceği uyarısında bulundu.

Tanrıseven, artan boşanma ve suç oranları, 6284 sayılı Kanun ile genç yaşta evlilik konularıyla ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.

Ailenin korunması iddiasıyla ilgili çıkan yasaların aileyi daha çok parçaladığına, aile bütünlüğünü bozduğuna dikkat çeken Tanrıseven, yasaların aileyi korumadığını, bu sebeple toplumsal bilincin oluşturulmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti.

18 yaş üstü evlilik yasasının insanların daha çok mağdur olmasına sebep olduğunu vurgulayan Tanrıseven, yasanın toplumsal barışa hizmet etmediğine, tam tersine aileleri daha çok parçaladığına işaret etti.

Avrupa'da, Amerika'da dahi bu tür evliliklerin suç sayılmadığını söyleyen Tanrıseven, acilen yasayla ilgili yeni bir düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti.

"Boşanmalarda ciddi bir artış var"

Tanrıseven, "İstatistiklere baktığımızda geçtiğimiz yıllara göre, Türkiye'de boşanmalarda ve adli suçlarda ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Bunun temelinde en fazla yatan sebeplerin başında birincisi ekonomik olarak insanların kötüye gitmesi, ikinci sebep ise televizyonlarda yayınlanan çeşitli dizilerde insanların gerçek hayatı onlardan ibaret zannetmesidir. Ahlaki yozlaşma, insanlara gayet doğal bir şekilde gösterilebiliyor. Tabi bunlar insanların duygu dünyasında ister istemez bir bozulmaya sebep oluyor. Özellikle genç nesil bunlardan çok daha fazla etkileniyor." dedi.

"Suçların temelinde ahlaki yozlaşma var"

Suçların olağan bir hal aldığını aktaran Tanrıseven, "Adli suçlarda da bir artışın olduğunu görüyoruz. Hırsızlık, yankesicilik, gasp gibi ekonomik suçlarda ciddi bir artış var. Bunun temelinde yine ahlaksal yozlaşma olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar ekonomik sebepler bulunsa bile ahlaksal yozlaşma bunun dibinde çok etkili olarak görev yapıyor. Eskiden mahallede bir evde hırsızlık yapan biri olduğu takdirde o kişi mahalleden evini taşırdı. Ama şimdi artık gayet olağan bir şey gibi insanlar hayatlarına devam edebiliyor. Bu çok normal geliyor. Bunun temelinde ahlaki yozlaşma var. Bunun da önlenmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Kanunlar aile bütünlüğünü bozacak düzenlemeler taşıyor"

6284 sayılı Kanun'un oluşturduğu mağduriyetlere değinen Tanrıseven, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Özellikle son dönemlerde ailenin korunmasıyla ilgili çıkan kanunlara baktığımız zaman ''kadınlara özgürlük' deniyor. Tabi, kadınlar özgür olsun, şiddete maruz kalmasın ama bazı düzenlemeler de insanın ister istemez aile yapısını bozmaya gidiyor. Temelde daha çok aile bütünlüğünü bozacak düzenlemeler taşıyor. Aslında çok basit, rahat bir şekilde çözülecek bir sorunken, bakıyorsunuz büyüyor ve dönülmez bir yola varılmış oluyor. Bence biraz daha bu konuda insanların makul davranması, boşanmayı ilk çare olarak görmemesi gerekiyor. İleride çocukların perişan olacağını düşünürsek boşanmanın belki de en son şey olması gerekiyor."

"Kadına yönelik şiddet azalmadı, tam tersine arttı"

Yasaların aileyi korumadığının altını çizen Tanrıseven, "Çünkü birçok yasa çıktı ama baktığınız zaman kadına yönelik şiddet azalmadı, tam tersine arttı. Demek ki bu iş yasalarla olmuyor. Biraz daha toplumu eğitmek, toplumsal bilinci artırmak lazım. Öte yandan erken evlilikler deniyor. Özellikle bizim bölgemizde bunun biraz daha fazla olduğunu görüyoruz. Aslında bu yasalar aileleri daha çok mağdur ediyor. Zamanında severek evlenmişler, çocukları da olmuş, aradan 10 yıl geçiyor birden hapis cezası geliyor. Bu hapis cezasının kime faydası var? Eşine, çocuklarına, adama faydası yok. İnsanlar bundan daha çok zarar görüyor. Bence bu düzenlemenin değişmesi lazım." şeklinde konuştu.

"Düzenlemeler kesinlikle toplumsal barışa hizmet etmiyor"

Erken yaşta evliliklerin suç olmaktan çıkarılması gerektiğini söyleyen Tanrıseven, son olarak şunları kaydetti:

"İki insan severek evlenmişse bunların yaşları küçük olsun büyük olsun önemli değil. Bu insanların cezalandırılmaması lazım. Avrupa'da, Amerika'da bu tür ilişkiler suç olarak görülmüyor. Tam tersine cinsel bir sömürme olduğu zaman bunlar suç olarak kabul ediliyor. Ülkemizde buna benzer bir düzenleme yapılabilir. Yoksa onun dışında şu anki düzenleme kesinlikle toplumsal barışa hizmet etmiyor, tam tersi aileleri daha çok parçalıyor." (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)