Türkiye Sakatlar Derneği,  Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2019 Yılı "Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Planı Genelgesi" ismiyle yayımladığı genelgede engelliler için erişime uygun olmayan araçların erişime uygun hale getirilmesi için ilgili bakanlık tarafından 2 yıl ek süre tanımasına tepki gösterdi.

Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz tarafından yazılı olarak yayımlanan mesajda, engellilerin bir yandan yeni haklar ya da olanaklar kazanırken diğer yandan da yeni sorunlarla veya uygulamada karşılaşılan sorunlarla yüz yüze bırakıldığı ifade edildi.

Türkiye'de engellilerin haklarından yararlanabilmeleri için uzun süreli ve yoğun bir mücadele verildiğini belirten Boyraz, "Bir taraftan mevzuatta iyileştirilmeler sağlanırken öbür tarafta çıkarları sarsılanlar bu iyileştirmeleri bozmanın gayreti içine girmektedir. Bizler açısından üzücü yanı, haklarımızı korumakla mükellef olan kamunun bu görevini yapmaması veya istismarına zemin hazırlamasıdır. Bunun tipik bir örneği, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 21.01.2019 tarih ve 1 sayılı genelgesidir. Bu genelge ile Bakanlık, yapılacak denetimlerde engellilerin erişimine uygun olmadığı saptanan araçların sahiplerine, '7.7.2018 tarihinden itibaren iki yılı geçmemek üzere ek süre verilebileceğinin göz önünde bulundurulması' gerektiği uyarısı yapılmaktadır" şeklinde konuştu.

Boyraz, "Neden böylesi bir genelge yayınlanma ihtiyacı duyulduğunu araştırdığımızda, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu yöneticileri Genel Müdürlüğü ziyaret ettiğini ve ardından böyle bir genelgenin yayınlandığı öğrenilmiştir. Genel Müdürlüğü, TŞOF'nin bir talebini bu kadar hızlı bir şekilde genelgeye ve bir anlamda İl Denetim Kurullarını yanıltıcı bir talimat vermesi oldukça şaşırtıcıdır. Konudan duyduğumuz rahatsızlık doğrudan Genel Müdür sayın Dr. Orhan Koç, panikleyen şoför esnafını rahatlatmak için böyle bir genelge yayınladıklarını ifade etmiştir. Panikleyen şoför esnafı rahatlatılırken, hakkı kısıtlanan engellilerin haklarını savunmak için en azından engelli örgütlerinin de görüşünün alınması gerektiği hiç düşünülmemiştir." dedi.

"Sorunlar tarafların bir araya gelmesiyle çözülür"

Yayımlanan genelgenin üç yönüyle eksik ve yanlış olduğunu belirten Boyraz, çözüm için şu önerilerde bulundu:

"1- Engelli ve Yaşlılar Genel Müdürlüğü, engellileri temsil yetkisine sahip değildir. Asıl sorumluluğu engelli ve yaşlıların haklarının kamu adına korunmasıdır. Birilerinin ticari kaygılarını rahatlatma makamı değildir. Bir alanda farklı tarafların sorunu ortaya çıkmışsa bunu Birleşmiş Milletler genel yaklaşımı içinde en pratik yolu kamu kurumunun bir hakem olarak tarafları bir araya getirmesi ve birlikte çözüm üretmelerini sağlamasıyla mümkündür.

2- Genelge, eksik bilgi içermektedir ve bu anlamıyla denetimleri yapacak Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Kurullarını etki altına alarak yanlış yönlendirmektedir.

Öncelikle iki yıllık süre mutlak ve zorunlu değil azami süredir. Yani kurullar isterlerse daha az gereken düzeltme için daha az süre verebilme yetkisine sahiptir. Bu tümüyle yapılacak düzeltmenin ve diğer koşullara bağlıdır.

Genelgede toplu taşıma araçlarına ilişkin diğer mevzuat kısıtlamalarından ve bunların etkilerinden hiç söz edilmemiştir. Ek sürenin "Sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan araçlarla sağlanan" tüm toplu taşıma araçlarını verilebileceği yanılgısı yaratmaktadır.

Oysaki ek süre verilebilecek olan araçlardan;

a) 5378 sayılı Yasanın Geçici 3. Maddesine göre 18/11/2014 tarihinden sonra üretilen,

b) Karayolu Taşıma Yönetmeliğine göre 10 yıllık üst sınırı geçmiş ve yerel yönetim yetkisi dâhilinde yenilenmiş,

c) Herhangi bir nedenle taşımacılıktan çekilen aracın yerine aynı yetki belgesiyle alınan (bunlar 5 yaşından olamaz ve dolayısıyla (a)'da belirtilen tarihten sonra üretilmiş olan)

Toplu taşıma araçları bu kapsamda değildir.

3) Genelge engelli haklarının korunmasını değil zaafa uğratılmasına zemin hazırlayan bir yaklaşımın son ürünüdür. Bunu söylemek gereği duyuyoruz.

5378 sayılı Yasa 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. İlk düzenlemede erişime ilişkin sorunların giderilmesi için 7 yıllık bir geçiş süresi konulmuştur. Tam 7 yıllık süre dolarken 2012 yılında yeni bir yasa düzenlemesi yapılmış ve süre 8 yıla çıkarılmıştır. Bununla yetinilmemiş 2014 yılında geçiş dönemi 7/7/2018 tarihine çekilmiş ve yukarıda belirtilen ek süre ile bu süre daha da uzatılmıştır. Kamu alanlarının ve toplu taşıma araçlarının engellilerin (aslında herkesin) erişimine uygun hale getirilmesine ilişkin ilk düzenleme olan 1997 tarihli 727 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'den bu yana 22 yıl, 2005 tarihli 3578 sayılı Yasa'dan bu yana 18 yıl geçmiş olmasına rağmen bu sorun sürmektedir."

"Erişim hakkımız ticari kaygılara kurban edilemez!"

Kamunun görevini yapmaktan kaçınması, şoförlerin veya bina sahiplerinin ticari kaygılarına daha fazla değer verilmesi bu ülkedeki engellilere yönelik ayrımcılığın açık birer kanıtı olduğunu söyleyen Boyraz, son olarak şu ifadelere yer verdi:

"Bugün 18-22 yıldır tedbir alamayanlar, bunu yapamayacak olduklarından değil, yapmak istemediklerinden ve bu isteklerinin kamu tarafından da desteklenmesinden cesaret almaktadır. Yıllardır uluslararası sözleşmelerden ve ulusal mevzuatımızda yer alan haklardan yararlanamayan, yararlandırılmayan ve engelleyenleri ödüllendiren bu anlayışı ister özel isterse kamu kesimi olsun şiddetle kınıyoruz. Baştaki sözümüzü bir kez daha tekrarlıyoruz. Erişim hakkımız ticari kaygılara kurban edilemez! Sorun araç sahiplerinin mali sıkıntısı ise, çözüm hakkın engellenmesinde aranmamalıdır. Aidatlarını ödeyen şoförler ve araç sahiplerinin de böylesi bir sözde çözümden yana olmayacağını düşünüyoruz. TŞOF'e düşen, engellerin haklarına el uzatmak değil, araç yenileme için üyelerine mali destek çıkmaktır. TŞOF'nin yönetiminin olanaklarına bakıldığında buna yeterince sahip oldukları da açıktır. Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Kurullarında görev yapan Konfederasyon temsilcilerimize sesleniyoruz! Bakanlık tarafından yayınlanan genelge Yasa ve Yönetmelikten kaynaklanan görev ve yetkilerinizi kısıtlayamaz. Ek süre yalnızca kapsama dâhil olan (10 yaşından küçük) araçlar için verilebilir. 2 yıl zorunlu değil azami süredir. Ek süre araca ve yapılacak işleme göre (2 yılı aşmayacak) belirlenir." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)