2012'den bu yana yürürlükte olan ve büyük mağduriyetlere yol açan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a tepkiler sürüyor. Akademisyen Davut Okçu, yasanın aile kurumuna verdiği zarara ilişkin konuştu.
Yürürlüğe girmesiyle birlikte ailelerin daha çok dağılmasına sebep olan 6284 sayılı yasanın toplumda büyük bir yara oluşturduğunu ifade eden Okçu, yasanın aile bütünlüğünü korumaktan çok zedelediğini vurguladı.
Batı medeni kanununun ülkemizde uygulanmasının büyük sorunları da beraberinde getirdiğini aktaran Okçu, hükümet yetkililerine seslenerek aile yapısını sarsan yasaların derhal gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Sadece yasanın değil televizyon dizilerinin de aile yapısının bozulmasına neden olduğunu belirten Okçu, sağlam neslin ancak aileyi korumaktan geçtiğini ve bunun için aile yapısına zarar veren her şeyin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
"6284 sayılı yasa toplumu yaralıyor"
6284 sayılı Kanunun toplumu yaraladığına işaret eden Okçu, "Uzun bir süredir Türkiye Avrupa Birliğine girmek istiyor, böyle bir çaba var. Dolayısıyla Kopenhag kriterleri doğrultusunda da birtakım çalışmalar yapıldı, birçok yasa da değişti. Ama bu yasalardan toplumumuzu belki de en çok yaralayan yasa 6284 sayılı yasa olmuştur. Çünkü bu yasayla birlikte özellikle son 4-5 yıldır boşanma sayısı bir hayli arttı. Geçen yıllara nispeten büyük oranda boşanma oldu." dedi.
"Bu büyük bir toplumsal yaradır"
Yasanın oluşturduğu olumsuzluklar sebebiyle aile bütünlüğünün zedelendiğini vurgulayan Okçu, "Kadına yönelik şiddette bir artış söz konusudur. Evliliklerle ilgili artık birtakım sorunlar yaşamaya başladık." diyerek şunları söyledi: "Yani kız ve erkek birbirlerini kabul etmelerine rağmen, ailelerinin istemelerine rağmen yaşlarının küçük olması dolayısıyla iş mahkemeye intikal ediyor ve neredeyse çok büyük bir kabahatmiş gibi evin reisi cezaevine atılıyor; aile, kadın ve çocuklar dışarıda kalmış oluyor. Bu büyük bir toplumsal yaradır."
"Bizim aile yapımız Batınınkine benzemez"
"Bizim Avrupa'ya benzememiz mümkün değildir" diyen Okçu, "Bizim aile yapımız Batı'ya benzemez. Biz Batı'nın medeni kanununu ülkemizde uygulayamayız. Bunlar yanlış şeyler. Bu hükümet döneminde çıkarılan 6284 sayılı yasanın tekrar gözden geçirilmesi ve bütün bu sıkıntıların ortadan kaldırılması lazım. 6284 sayılı yasaya göre, bir kadın tartıştığı eşiyle ilgili bir karakola iki satır dilekçe yazarsa hemen erkek evden uzaklaştırılır, çalıştığı yer eğer kadının istemediği bir yer olsa o iş yerinin değiştirilmesine yönelik tedbirler alınması gerekiyor. Buna benzer erkeği sıkıntıya düşürecek birçok şey var. Yine nafaka konusu büyük sıkıntılar oluşturmaktadır. Kısa süreli bir evlilikten sonra boşanma olursa neredeyse ömür boyu nafaka ödeme söz konusu oluyor. Bu da erkek tarafını büyük ölçüde yaralıyor. Erkek maddi olarak da kadına mahkûm olunca bu sefer şiddet artıyor."
"Toplumsal cinsiyet eşitliği projesi çocuklarımızı zehirleyecektir"
"Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" projesine de değinen Okçu, projeye tepki göstererek, "Toplumsal eşitliği öne süren bir dersin konulacak olması ciddi bir şekilde toplumu tedirgin etmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği adıyla bir dersin konulacak olması toplumda, henüz yürürlüğe girmemesine rağmen bir endişe meydana getiriyor. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet dersinin sakıncalarının olacağını düşünüyoruz. İçeriğini bilmiyoruz; ama eğer 6284 sayılı yasa çerçevesinde bir müfredat hazırlanırsa bu çocuklarımızı zehirlemek anlamına gelecektir. Özellikle bu konuda Meclis'imizin çok daha uyanık olması gerekir." ifadelerini kullandı.
"Aileyi sağlam bir temele oturtmak zorundayız"
Mevcut yasaların aileyi korumadığının altını çizen Okçu, "Mevcut yasalarımızda aile bütünlüğümüzü ön gören bir yapı mevcut değildir. Bir toplumun sağlam bir dokuya sahip olabilmesi için aileyi sağlam bir temele oturtmak zorundayız. Çürük bir şekilde oluşturulan ilişkileri pamuk ipliğiyle birbirlerine bağlı olan bir aile yapısından sağlam bir toplum yapısına geçmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla 6284 sayılı yasa da aile yapımızı tamamen sarsıyor." şeklinde konuştu.
"Mevcut diziler bizim yapımıza uygun değildir"
Televizyon dizilerinin de aile yapısını sarstığına dikkat çeken Okçu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aile yapımızı sarsan sadece 6284 sayılı yasa değildir. Özellikle televizyonlarımızdaki diziler de buna büyük katkı sağlıyor. Resmi televizyon kanallarımızdaki diziler bile bizim yapımıza uygun değildir. Ailemizi korursak, sağlamlaştırırsak sağlam nesiller gelir. Aileler birbirlerinden kopuk olunca, sokağa terk edilen çocuklar ya da anne veya babaya terk edilen çocuklardan iyi bir nesil beklemek beyhude olur. Hele televizyonlarda birtakım yarışmalar var ki, bunların her biri aile yapımıza birer dinamit hükmündedir. Mutlaka bunların da önüne geçmek gerekiyor." (Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)