HRW tarafından yayımlanan rapora göre Suudi yetkililer, kadın hakları savunucularına yönelik işkence iddialarının araştırılması için iki soruşturma açtı. Soruşturmaların biri hükümete bağlı Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu diğeri de doğrudan Kraliyet Mahkemesine rapor sunan Suudi Arabistan Savcıları tarafından açıldı.

Raporda, her iki kurumun da işkencelerden sorumlu olanlara karşı bağımsız, güvenilir ve şeffaf soruşturma yürütemeyeceği ifade edildi. 

HRW raporunda, İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu Koordinatör Sözcüsü Michael Page'in şu ifadelerine yer verildi:

"Suudi Arabistan tarafından yürütülen soruşturmanın, tanınmış şahsiyetler dahil tutukluların maruz kaldığı davranışların gerçekliğini ortaya çıkarma ihtimali çok az. Eğer Suudi Arabistan nelerin tam olarak yaşandığını öğrenmek ve ihlalde bulunanlara hesap sormak istiyorsa, tutuklularla bağımsız iletişime geçilmesine izin vermelidir." 

Başta kadın hakları savunucuları olmak üzere bağımsız din adamları, insan hakları aktivistleri, kraliyet ailesi üyeleri ve iş adamlarından oluşan kişilerin 2017'den beri tutuklu olduğu bilgisine yer verilen raporda, bağımsız gözlemcilerin ivedi bir şekilde söz konusu tutuklularla iletişime geçmesinin gerekliliği vurgulandı.

Amerikan Wall Street Journal gazetesi tarafından 17 Aralık 2018'de yayımlanan haberde, Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin tutuklu kadın hakları savunucularıyla bir görüşme yaptığı, bu görüşmede kadın tutukluların; elektrik şoku, kırbaç, cinsel saldırı ve taciz gibi işkencelere maruz kaldıklarını söyledikleri yer almıştı.

HRW, söz konusu komisyona iletilen işkence iddialarına dair raporun kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmayacağının ise belli olmadığını savunuyor.