Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjdesini verdiği, ihtiyaç sahibi vatandaşların 150 kilovatsaate kadar elektrik faturasını devletin karşılayacağı uygulamanın detayları belli olmaya başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, düzenlemeden 10 milyon kişinin yararlanacağını söyledi.

İhtiyaç sahibi aileler, 150 kilovatsaate kadar elektrik tüketimlerinin devlet tarafından karşılamasını memnuniyetle karşıladıklarını fakat devletin kendilerine yardım etmesine rağmen kalabalık nüfustan dolayı geçinemediklerini belirterek, elektrik ve suyun tamamen ücretsiz olmasını istediler.

"Aldığım yardım parasıyla elektrik ve su faturasını ödüyorum"

Elektrik faturasının kabarık gelmesinden korktuğu için buzdolabını kullanamadığını belirten 8 çocuk annesi Ayten Yumuşak, çamaşırları da çoğu zaman elle yıkadığını bu şekilde faturalardan tasarruf etmeye çalıştığını söyledi.  

Kazada eşini kaybeden Yumuşak, yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "8 çocuğum var, çocuklarımın hepsi okula gidiyor. En büyük çocuğum 16 yaşında ev için çalışan kimsemiz yok. 2 yıl önce eşim tarlada çalışırken traktörün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybetti. Şu anda 8 çocuğuma bakıyorum ve sadece Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünden aldığım yardımla çocuklarımı geçindiriyorum, Allah onlardan razı olsun. Onlardan aldığım yardım parasıyla da elektrik ve su faturalarını ödüyorum bu da bize ağır geliyor. Şu anda buzdolabının fişi çekili ve yemeklerim tezgâhın üzerinde duruyor. Kışın dolap çalışmasın ki elektrik faturası da fazla gelmesin diye öyle yapıyorum."

"Bizler zaten elektrik ve su faturalarını ödeyemiyoruz"

Çocuklarının banyo ihtiyacını sobanın üzerinde ısıttığı su ile karşıladığına belirten Yumuşak, her gün sırayla bir çocuğunun banyosunu yaptığını söyledi.

Devletin, kendisine ve çocuklarına sahip çıkmasını isteyen Yumuşak, "Devlet bizlere yardım ediyor ama biz bu yardımla geçinemiyoruz. Çocuklarımın topluma faydalı bir birer doktor, öğretmen olmalarını istiyorum, çocuklarım da okul okumayı istiyorlar. Özellikle kızlarım hafta sonları sürekli kütüphaneye gidip ders çalışıyorlar. Bizlerde haberlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın yardım alan ailelerin tükettikleri elektriğin bir kısmını devlet karşılayacak dediğini işittik. Bizler ise hiç alınmamasından yanayız hatta su faturası dahi alınmasa bizim için çok iyi olur. Çünkü bizler zaten ödeyemiyoruz. 8 çocuk büyütmek o kadar kolay değil, çocuk büyütmenin yükü oldukça ağır." ifadelerini kullandı.

"Eşim öldüğünde en büyük oğlum 7 yaşındaydı"

Kocasını 5 yıl önce bir trafik kazasında kaybettiğini ve 8 çocuğuyla bir başına kaldığını belirten Zinet Dayan, 8 çocuğa bakmanın kolay olmadığını söyledi.

Aylık ortalama 180-200 TL civarında elektrik faturası geldiğine dikkat çeken Dayan, faturaları ödemekte zorlandıklarını, hatta o ay borçlu kaldıklarını belirterek şunları söyledi:

"Yakalık 5 yıl önce eşim Siirt'in Pervari ilçesinde iş görüşmesine gittiği sırada geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Çocuklarımla tek başıma kaldım ve 8 çocuğum bulunuyor. Eşim vefat ettikten sonra evde çalışan kimse kalmadı. Eşim öldüğünde en büyük oğlum 7 yaşındaydı şimdi ise 12 yaşında, en küçük oğlum ise şu anda 7 yaşlarında ve geriye kalan çocuklarımın tamamı kız olduğu için evde çalışan kimse yok. Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne başvurdum ve bana yardım ediliyor. Yalnız 8 çocuğum olduğu için verilen maaş yeterli olmuyor. Çünkü elektrik ve su gibi birçok giderimiz oluyor."

 "Keşke bizlerden elektrik ve su parası alınmasaydı"

"Aldığımız maaşı elektrik ve su faturalarına ödediğimizde geriye kalan parayla çocukların geçimlerini sağlayamıyoruz." diyen Dayan, "Çocukların okul masrafları, erzakları vesaire gibi giderleri olunca gerçekten aldığımız yardımlar yetmiyor. Yardım alan ailelerin tükettikleri elektriğin bir kısmını devlet tarafından karşılanacak olmasından ötürü sevindik ama keşke bizlerden elektrik ve su parası alınmasaydı. Bizlere bu noktada yardımcı olunsaydı. Bu şekilde çocuklarıma daha iyi bakardım. Bizim durumumuzda birçok insan var. Devletin bu noktada bizlere sahip çıkar inşallah." şeklinde konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)