LONDRA
İngiltere`de siyasetin bir çözüm bulmaya çalıştığı Brexit sorunu, halkı ikiye böldü.
İngiltere Başbakanı Theresa May, parlamentonun reddettiği Brexit anlaşmasına alternatif oluşturmak için muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri, iş dünyası ve sendikalarla görüşmelere hız vereceğini açıkladı.
Bununla birlikte, Brexit referandumunda verdikleri oya sahip çıkmaya çalışan İngilizler, başta parlamento olmak üzere önemli kurumlar önündeki eylemlerini sürdürüyor.
Başbakanlık konutu “10 Numara” önünde eylem yapan kadın eylemci Penelope, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İngiliz halkının 2016`da yapılan referandumda tavrını gösterdiğini ve Avrupa Birliği`nden ayrılma iradesini ortaya koyduğunu söyledi.
Soy ismini vermek istemeyen Penelope, “Halk bağımsızlıktan yana oyunu kullandı. Bunun üzerinden 2 yıl geçti ve şimdi hükümet sadece sözde bir Brexit gerçekleştirmenin peşinde." diye konuştu.
Penelope, May`in anlaşmasının kabul edilmiş olması durumunda, İngiltere`nin belirsiz bir süre daha AB içinde "kilitli" kalacağını söyledi.
"Avrupa'yı seviyoruz. Şarabını, peynirini, oraya tatile gitmeyi seviyoruz. Ama artık Brüksel'den yönetilmek istemiyoruz." ifadelerini kullanan Penelope, "AB ekonomisi geriliyor. Bunun parçası olmayı istemiyoruz. AB'nin prangalarından kurtulmak istiyoruz." diye konuştu.
"Brexit Brexittir"
İngiltere bayrağıyla parlamento binasının kapısında adeta nöbet tutan Thomas da ülkenin AB`den ayrılması için verdiği oyun hayata geçmesi için eylem yaptığını söyledi.
“Brexit Brexittir. AB'den ayrılmak anlamına gelir.” diyen Thomas, “2 buçuk yıl önce AB`den ayrılmak için oy verdik.” ifadesini kullandı.
Thomas, yeni bir referandum yapılmasını istemediklerini belirterek, "Yeni referandumu AB`de kalmak isteyenler kazanacaktır. Bu da demokrasinin sonu olur. Oyumuzu zaten verdik. Basit. Ayrılmak için oy verdik. Milletvekilleri ise istemiyor. Büyük şirketler istemiyor. Tek düşündükleri para.” diye konuştu.
Londra`daki Victoria caddesindeki tezgahında meyve satan Terrance da, Brexit referandumundan çıkan sonuca saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Terrance, Brexit sürecinin bir an önce tamamlaması gerektiğini belirterek, “Çıkmamız ve yolumuza devam etmemiz lazım.” dedi.
"AB`de kalmak istiyoruz"
AB yanlıları da İngiliz parlamentosu önünde eylemler yapıyor.
Brexit konusunda yeni bir referandum yapılması gerektiğini savunan eylemci Steve ise eylemini parlamento önünde sürdürüyor.
Steve, "Gerçekten yeni bir halk oyuna ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.
Brexit'in nasıl bir kargaşaya yol açtığını herkesin gördüğünü ifade eden Steve, "Yeniden söz hakkı istiyoruz, AB`de kalmak istiyoruz. Brexit durdurulmalı.” diye konuştu.
Steve, İngiltere'nin AB'den anlaşmasız bir şekilde ayrılmasının asla söz konusu olmadığını belirtti.
İngiltere'nin AB`de kalması için eylem yapan Jane de, İngiliz parlamentosunda milletvekillerinin harekete geçmesini istedi.
Jane, yeni bir halk oylamasına gidilmesinin İngiltere için hem sosyal, hem de ekonomik açıdan iyi olduğunu belirterek, AB üyeliğinin korunması gerektiğini kaydetti.
"AB içinde kalınmadıkça tam mutlu olamam"
Eyleme AB bayrağı ile katılan eylemci Simon da AB ile varılacak herhangi bir ayrılık anlaşmasına İngiliz parlamentosundan onay almanın kolay olmayacağını belirtti.
Simon, anlaşmasız ayrılıktan kaygılı olduğunu belirterek, "AB içinde kalınmadıkça tam mutlu olamam. Ancak halka yeni bir oylama imkanı verilmesi, Brexit`in ne anlama geldiğini düşünmek ve sonra karar vermek için yeni bir fırsat olur.” diye konuştu.
Son anket
İngiltere'de krize dönüşen Brexit sürecinde geçen hafta açıklanan son anket, halkın Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusundaki görüşünün dramatik biçimde değiştiğini ortaya koydu.
Ankete göre İngilizlerin yüzde 56'sı yeni referandum yapılması durumunda ülkenin AB üyeliğinden yana oy verecek.
YouGov araştırma şirketinin bin kişiyle gerçekleştirdiği ankete göre AB'den ayrılma yönünde oy vereceklerin oranı ise yüzde 44'te kaldı. Bu, 2016'da yapılan AB referandumundan bu yana halkın eğiliminde tespit edilen en büyük kayma olarak gösteriliyor.
AB referandumunda seçmenlerin yüzde 52'si ayrılma, yüzde 48'i ise üyeliğin devamı yönünde oy vermişti.
"B Planı"
Başbakan May dün parlamentoda yaptığı konuşmada "B Planı" olarak sadece muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları, iş çevreleri ve sendikalarla geniş tabanlı bir danışma sürecine gireceğini, şekillenen taleplere göre de AB ile bazı noktaları yeniden müzakere edeceğini açıkladı.
May, parlamentoda 29 Ocak'ta oylanmak üzere içeriği boş "nötr" bir önerge sunarken, muhalefet partileri de Brexit'in ertelenmesinden yeni referandum yapılmasına uzanan bir dizi değişiklik teklifini parlamentoya iletti.
Ancak siyasi gözlemciler Brexit'e ilişkin hiçbir çözüm seçeneği üzerinde şu anda İngiliz parlamentosunda salt çoğunluğun sağlanamayacağı görüşünü dile getiriyor.
Muhalefet partileri, öncelikli amaçlarını İngiltere'nin AB'den anlaşmasız ayrılmasını engellemek olarak ortaya koyuyorlar.
May'in AB ile kasım ayında vardığı Brexit anlaşması geçen hafta İngiliz parlamentosunda yapılan oylamada 202'ye karşı 432 oyla reddedilmişti.
Normal sürecin işlemesi halinde İngiltere 29 Mart'ta AB'den resmen ayrılmış olacak.
İngiltere'de 23 Haziran 2016'da yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı alınmıştı.
AA