Dış Haberler Servisi - Terör rejimi Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot, Siyonist rejimin Kanal2 televizyonuna verdiği röportajda itiraf niteliğinde açıklamalar yaptı. Eizenkot, Siyonist rejimin bir “terör rejimi” olduğunu kanıtlarcasına, "Son dört yıl içinde Suriye'de ve başka ülkelerde binlerce hedefe saldırı düzenledik." dedi.
Önümüzdeki günlerde görevi sona erecek olan işgalci General Eizenkot, terör ordusunun büyük bir savaş yapmak zorunda kalmadan gerçekleştirdiği operasyonlardan gurur duyduğunu belirtti. Ancak Eizenkot, terör şebekesi İsrail`in, Suriye dışında hangi ülkelerde operasyon yaptığına açıklık getirmedi.
HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜVENDELERMİŞ
İşgal topraklarında kurdukları devletin her zamankinden "daha güvenli" olduğunu savunan Siyonist general, sözlerini "Ancak başta İran olmak üzere birçok meydan okuma ile de karşı karşıyayız" ifadeleriyle sürdürdü.
Eizenkot, görevi boyunca kendisini özellikle İran tehdidinin rahatsız ettiğini belirterek, "İran, Suriye'de kendisine özel askeri bir altyapı yapmaya ve ikinci bir cephe açmaya çalışıyor." dedi.
İşgal ordusunun İran'ın nüfuzunu engellemek için Suriye'deki operasyonlarını sürdürmesinin önemine dikkati çeken Eizenkot, İran destekli Hizbullah örgütünün ise büyük bir füze gücüne sahip olmadığını öne sürdü.
Eizenkot, terör rejiminin ablukası altındaki Gazze`ye bir savaş başlatmasına ilişkin ise "İsrail Gazze'de bir savaşa hazırdı ancak ordu böyle bir seçenek düşünmedi." ifadelerini kullandı.
Görevi boyunca terör rejiminin stratejik dengesinin iyileştiğini iddia eden Eizenkot, işgal ordusunun son 20 yıla kıyasla her zamankinden daha çok bir savaşa hazır olduğunu öne sürdü.
SURİYE`YE DÜZENLENEN SALDIRILAR BİLİNİYOR
Terör rejimi, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana zaman zaman Suriye`den topraklarına roket atıldığını ileri sürerek, İran destekli güçlere ve rejime ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.
Terör rejimine ait savaş uçakları, en son cuma akşamı Suriye'nin başkenti Şam'ın doğusunda yer alan Uluslararası Şam Havalimanı'na füze saldırısı düzenlemişti.
FİLİSTİNLİ BİLİM ADAMLARI DA HEDEFTE
Terör rejiminin bir diğer hedefi de Filistinli bilim adamları. İşgal rejiminin gizli servisi MOSSAD, dünyanın her yerinde Filistinli bilim adamlarına suikast düzenliyor.
Tunus'ta 2016 yılında bir suikast sonucunda öldürülen Hamas mensubu uçak mühendisinin ölümü, gözleri MOSSAD'a çevirmişti. Tunus hükümeti olayda yabancı unsurların varlığının kesinleştiğini açıklamıştı. Hamas ise suikastı MOSSAD`ın gerçekleştirdiğine dair ellerinde kesin delillerin bulunduğunu belirtmişti.
Filistinli mühendis Fadi el-Batş
21 Nisan 2018`de Malezya`nın başkenti Kuala Lumpur`da öldürülen Filistinli mühendis Fadi el-Batş da MOSSAD`ın suikast zincirinin halkalarından biriydi. MOSSAD`ın Hamas`a bağlı mühendis ve bilim adamlarını hedef alarak, yabancı ülkelerden “know-how” transferi yapmasını ve gelişmiş teknolojiye erişimini engellemeyi hedeflediği belirtilmişti.
Temmuz 2018`de bu defa Cezayir`de Gazzeli iki bilim adamı kaldıkları dairede ölü bulunmuştu. Filistin elçiliği ölüm nedeninden 'gaz zehirlenmesi ya da elektrik çarpması' diye söz etse de MOSSAD`dan şüpheleniliyor.
Dubai`de 2010`da Hamas`ın askeri komutanı Mahmut Mabhuh`un ve Şam`da 2004`te İzzeddin Kassam Tugayı komutanı İzzeddin Şeyh Halil`in öldürülmesi de terör şebekesinin en bilindik suikastları arasında yer alıyor.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı
KAŞIKÇI SUİKASTINDA İSRAİL İZİ
Son dönemde gündemden düşmeyen Gazeteci Cemal Kaşıkçı`nın öldürülmesinde de terör rejiminin izlerine rastlanıyor.
ABD`li Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski çalışanı Edward Snowden, Suudi Arabistan`ın terör rejimi İsrail`in NSO Grup yazılım firmasından aldığı “Pegasus” adlı casus yazılım teknolojisi ile insanları takip ettiği, Riyad yönetiminin Kaşıkçı cinayetinde de aynı teknolojiye başvurduğunu savundu.
Snowden bir gazeteye verdiği röportajda, "Eğer NSO, Pegasus teknolojisini, geçmişi insan hakları ihlalleriyle dolu Suudi Arabistan`a satmamış olsaydı Cemal Kaşıkçı şu an hayatta olabilirdi." dedi.
Eski bir NSA çalışanı olan Snowden, gizli belgeleri sızdırmak ve ABD'nin yaptığı gizli gözetim sırlarını açığa çıkarmakla adını duyurmuştu.
HEDEF ALINAN CAMİLER DE TERÖR REJİMİNİN İŞİ Mİ?
Terör rejimi Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot`un, “Son dört yıl içinde Suriye'de ve başka ülkelerde binlerce hedefe saldırı düzenledik.” açıklaması, akıllara bazı sorular getiriyor. Bunların belki de en önemlisi şu: İslam ülkelerinde kaos ve mezhep çatışmalarını hedefleyen terör rejimi, son yıllarda camiyi ve kutsal mekanı da hedef almış olabilir mi? Camilere yönelik saldırıların arkasında terör çetesi İsrail mi var? Mescidi Aksa ve Halilurrahman Camii`ne yönelik uygulamaları göz önünde bulundurduğumuzda bu iddianın aslında havada kalmadığı görülür.