Ümit Şahin ve Gülsüm Şahin adındaki görme engelli iki kardeşin Kur'an aşkı ile gayret ve çabaları görenleri imrendiriyor.

En büyük hedeflerinden biri Kur'an-ı Kerim'i okumak olan görme engelli kardeşler, bu hedeflerini Brail alfabesi üzerinden gerçekleştirirken, Ümit Şahin, kendisi gibi görme engelliler için bir sınıf açarak Kur'an'ı öğretmeye çalışıyor.

Üniversiteye gidebilme arzusunda olan Abla Gülsüm Şahin ise bu hayalini de gerçekleştirerek İlahiyat bölümünü kazandı.

Görme engelli olmanın insanlara faydalı olma yolunda bir engel olmadığını ifade eden kardeşler, tüm insanları hidayet rehberi Kur'an'a ve Allah'ın rızasına davet etti.

Ümit Şahin, "22 yaşındayım, 2018 Haziran ayından beri görme engelliler Kur'an Kursu öğreticiliği yapmaktayım. Abdullah bin Ümmü Mektum'un adını ilk duyduğumda onun o mücahit ruhu aklıma geliyor. Ben de ümmetin bir ferdi olarak bu zulüm dünyasında ümmet için neler yapabilirim, düşüncesiyle Allah'ın izniyle bir gayret içerisindeyim. Bu hususta öncelikle görme engeli ile imtihan olan ağabeylerim, büyüklerim ile bir sınıf açtık elhamdülillah." dedi.

"Gözlerimizin görmeyişi bir başka azamızın daha verimli çalışmasına vesile oluyor"

"2018 Haziran ayından beri yoğun bir şekilde çalışmamıza devam ediyoruz. Arkadaşlarımızın hepsi Allah'ın kelamını okumaya hevesli, gayretli insanlardır." diyen Şahin, şöyle devam etti:

"Bu şekilde bir eğitim sürecimiz devam ediyor. Aynı zamanda Abdullah Bin Ümmü Mektum'un müezzin olduğunuzu duyunca benim de içime müezzin olmak vardı. Biz görme engellilerin şöyle bir özelliği var ki, gözlerimizin görmeyişi bir başka azamızın daha verimli çalışmasına vesile oluyor. Ben bunu kendimize kulak olarak düşünüyorum ki duyduğum sesleri çok iyi algılıyor, biliyorum. Onun için müezzin olmayı tercih ettim. Ezanı ve Kur'an-ı Kerim'i makamlı okumaya heveslendim, bu şekilde devam etmek istiyorum İnşallah."

"Hepimiz bir şeylerle imtihan oluyoruz"

Birkaç günlük dünyada insanların elbette imtihana tabi tutulacağını dile getiren Şahin, ebedi hayatı kaybettirecek davranışlardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.

"Kur'an'ı okumak benim bir hayalimdi"

En büyük hayalinin Allah'ın kelamını öğrenmek olduğunu söyleyen doğuştan görme engelli Gülsüm Şahin, "Kur'an'ı okumak benim bir hayalimdi. Ama Allah'ın lütfu işte. Doğuştan görme engelli olduğum için bu şekilde okuyamayacağımı düşünüyordum. Benim bir özlemimdi aslında. Görenlerin Kur'an'ını elime aldığım zaman bir hasret oluşuyordu içimde. Hani okumak istiyordum, hevesleniyordum. Allah bütün destek olanlardan razı olsun. Diyanet İşleri Başkanlığımızdan tüm değerli hocalarımızdan... Yıllar sonra bize 2011 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kursumuza bir görme engelli sınıfı açıldı. Brail ile Kur'an-ı Kerim kursuna başladık. Parmak uçlarınızla, hissederek harflere, harekelere tek tek dokuna dokuna çözdük elhamdülillah." şeklinde konuştu.

"Biz aslında Kur'an'a susamıştık"

Kur'an-ı öğrendikten sonra hayalinin gerçek olduğunu dile getiren Şahin, "Kur'an'a olan hasretimizi giderdik. Biz aslında susamıştık Kur'an'a, O'nun hazzına, O'nun lezzetine susamıştık. Elhamdülillah Rabbim bu özlemimizi karşılıksız bırakmadı. Benim buradaki hocalarım da görme engelli idi. onlardan öğrendim bu kelâmı. Onların o hizmet aşkını onların o azmini gördüğüm zaman benim de içime bir şeyler doğdu." dedi.

Görememenin getirdiği sıkıntılardan dolayı çok sıkıntılar çektiğini ifade eden Şahin, çektiği sıkıntıları şöyle dile getirdi:

"Okul hayatımın ilk 8 yılını ben gören arkadaşlarla okudum ama çok zorlandım. Yani bayağı bir imtihanlardan geçtim. 30 kişilik bir sınıfın olduğunu düşünün bütün öğrenciler görüyorlar, siz sadece bir kişisiniz, görme engellisiniz. Verilen eğitim de sadece onlara yönelik. Ben sadece işiterek 8 yılımı tamamladım. Bayağı bir zorlu geçti. Evin yolunu bulamıyordum, hava karardığı zaman yolda düştüğüm zamanlar oluyordu. Gerçekten çok imtihanlardan geçtim, yıprandım. Gerçekten incindiğin çok noktalar oldu."

Çektiği sıkıntılardan dolayı okul hayatına ara vermek zorunda kaldığını söyleyen Şahin, daha sonra başladığı bir sınıfta kendisi gibi görme engellilerin azmi vesilesiyle okuma hevesinin yeniden yeşerdiğini söyledi.

"Kur'an bambaşka bir lezzet"

Şu an ilahiyat bölümünü okuduğunu söyleyen Şahin, "Nasip olursa ilahiyatı bitirirsem ben de kendim gibi görme engelli arkadaşlarıma umut olmayı istiyorum. Ümmetin Kur'an yolundaki gayretinde ben de yükümü almak istiyorum, onu taşımak istiyorum, onu yaşatmak istiyorum. Çünkü Kur'an bambaşka bir lezzet, bizim ondan nasiplenmemiz lazım, ondan alacağımız çok şey var." ifadelerini kullandı.

Şahin, Arapça konusunda zorlandığı ancak Rehber TV'de yayınlanan Arapça derslerini dinleyerek mesafe kat ettiğini dile getirdi.

 "Doğuştan engelli olmamız insanlığa faydalı olmamıza engel değildir"

"Doğuştan engelli olmamız insanlığa faydalı olmamıza engel değildir." diyen Şahin, "Ev işlerini de yapıyorum elhamdülillah, temizlik yapıyorum, yemek de yaptığım zamanlar oluyor. Engellilik aslında bizim hayattan korkmamız için bir sebep değildir. Kur'an-ı Kerim okuduğumuz zamanlar oluyor, Yasin günlerimiz oluyor, hatim dualarımız oluyor bunları da yapıyoruz Rabbim kabul ederse inşallah." diye belirtti.

Adıyaman'da görme engellilere yönelik açılan Kur'an kursunda Brail alfabesinden Kur'an okuyan görme engelli kadınlar da Kur'an'ı dokunarak hissetmenin büyük bir mutluluk verdiğini belirtti.

"Kimileri gözleri gördüğü için ağızları ile okur ama biz parmaklarımız ile okuyoruz; bu çok güzel bir şey." diyen Sebiha Öztürk, kendilerine bu imkanı tanıyanlara teşekkür etti.

Zehiha İspir, Gonca Özer ve Serap Çalgan da yıllardır kursa geldiklerini belirterek Kur'an-ı Kerim'i öğrendikleri için çok mutlu olduklarını söylediler. (Cemil Özdaş- İLKHA)