Akdeniz`in ortasında 19 gün boyunca mülteci dramı yaşandı. Bir ay önce 32 ve 17 kişilik grup halinde yola çıkan 49 mülteci Libya`dan derme çatma bir botla Avrupa`ya geçmek için Akdeniz`e açıldı. Yaklaşık 19 gün önce Libya-Malta-İtalya üçgeninde hava koşulları nedeniyle ölümle burun buruna gelen mültecilerin imdadına Sea-Watch adlı bir yardım kuruluşu yetişti. Kuruluş mültecileri bottan kurtararak kendi yardım gemisine aldı.

Gemide bekletilen mülteciler arasında bir yaşında bebek de bulunuyordu.

DENİZİN ORTASINDA MAHSUR KALDILAR

Skandal bundan sonra başladı. Aralarında 1 yaşında bebek, 3 çocuk ve kadınların olduğu 49 mülteci karaya ayak basamadı. Hiçbir Avrupa ülkesi mültecileri kabul etmediği için gemi ve içindekiler denizin ortasında mahsur kaldı. Sivil toplum kuruluşları defalarca Malta, İtalya, İspanya, Hollanda ve Almanya makamlarına başvurdu ancak sonuç alamadı.

8 ÜLKEYE DAĞITILACAK

Bu süreçte ciddi beslenme ve susuzluk sorunu çeken mültecilere dün izin çıktı. Malta Başbakanı Joseph Muscat da, haftalardır 49 sığınmacıyla Akdeniz açıklarında bekleyen iki yardım gemisinin, limanına yanaşmasına izin verdiğini açıkladı. Ancak yine hiçbir ülke 49 kişiyi tek başına almayı kabul etmedi, mültecilerin Avrupa`nın değişik ülkelerine dağıtılacağı ifade edildi. Muscat, gemilerdeki sığınmacıların sekiz ayrı Avrupa Birliği üyesi ülkeye dağıtılacaklarını bildirdi.

SAĞLIKLARI BOZULDU

Çok uzun süredir botta ve gemide kaldığı için mültecilerin acil tedavi gerektiren hastalıkları olduğu belirtildi. Aşırı bitkinlik, baş dönmesi, kusma gibi rahatsızlıkların yanı sıra psikolojik travma yaşayan mültecilerin psikolojik ve fizyolojik tedaviye ihtiyaç duyduğu dile getirildi.

İNSANLIK ADINA TRAJİK BİR DURUM

Konuyu yakından takip ederek dünya kamuoyunda duyulmasını sağlayan Malta merkezli insan hakları kuruluşu Aditus Foundation`ın yöneticisi Dr. Neil Falzon, Avrupa`yı eleştirdi. Yeni Şafak`a konuşan Falzon, “Bu insanların yaşadıkları korkunç ve Avrupa devletleri kulaklarını tıkıyorlar. İnsanlık adına trajik ve utanç verici bir durum” dedi.

SORUMLULUK PAYLAŞILMALI

AB devletlerinin yaklaşımının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Dr. Falzon, “Tehlike altında yardıma muhtaç kişilerin geri gönderilmemesi ve sığınma hakkı tanınmasına ilişkin uluslararası bir yasa olmasına rağmen Avrupa devletleri bunu uygulamıyor. Şu an Avrupa devletlerinin bu insanları mülteci olarak alması için uğraşıyoruz. Avrupa hükümetlerinden daha fazla destek beklerdik. Mülteci krizi küresel bir sorun ve devletler sorumluluğu paylaşmalı” şeklinde konuştu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği`nin son verilerine göre sadece 2018 yılında 2 bin 262 mülteci Akdeniz üzerinden Avrupa`ya gitmeye çalışırken öldü.

Kaynak: Yenişafak