Bitlis'in Tatvan ilçesinde, doğuştan görme engelli olan Şükrü (19) ve Şevval (14) Canpolat kardeşlerin, ailelerinin desteğiyle hafız olmak için gösterdikleri azim ve çaba, görenleri hem şaşırtıyor hem de imrendiriyor.
Ailelerinin desteğiyle her türlü engeli aşmaya çalışan Canpolat kardeşler, okul hayatlarının yanı sıra dini eğitimlerini de ihmal etmiyorlar.
Hafızlığını tamamlayan Canpolat kardeşlerden Şükrü'nün hayali ileride avukat, hafızlığa devam eden Şevval'ın ise mimar olmak.
Diyanet İşleri Başkanlığında istihdam edilmeyi beklediğini belirten Canpolat, kız kardeşi Şevval ile birlikte azim dolu hayat hikâyelerini İLKHA'ya anlattılar.
12 yaşında hafızlığını tamamladığını, hafızlık sınavında Doğu Anadolu Bölge birincisi olarak belgesini aldığını söyleyen Şükrü Canpolat, yetkililerden yardım beklediklerini ifade etti.
"Hafız olmamızda ailemizin desteği ve isteğimiz etkili oldu"
"Hafızlığa 2012 yılında başladım. Ailemin desteğiyle Tatvan Saadet Camii'nde, 7 yaşından itibaren Kur'an kursu hayatına atıldık." diyen Canpolat, "Çok başarılı hocalardan ders aldım. Hocalarımın ve ailemin desteği ve azmimizle 2012'de hafızlığımı bitirdim. 2013 yılında Siirt'te yapılan hafızlık sınavında, Doğu Anadolu Bölge birincisi olarak belgemi aldım. Bazı sebeplerden dolayı Türkiye finallerine katılamadım. Küçüklüğümden itibaren evde bilgisayarda Kur'an dinliyorduk. Mevlid-i Şerifin yarısını ezberlemiştik. Özellikle dedemin, 'Camiye götürelim, Kur'an okusunlar, hafız olsunlar.' demesiyle başladık. Hafız olmamızda ailemizin desteği ve isteğimiz etkili oldu. İlk anlar hafızlık zor geçti. İmkânlar kısıtlıydı. İlk olarak kasetle başladık. Daha sonra Kur'an okuyan kalem temin edildi. Onunla devam ettik okumaya. Bir yıl gibi kısa bir sürede hafızlığımı tamamladım. Hala hafızlığımı tekrar ediyorum. 100'e yakın tekrarım var." ifadelerini kullandı.
"Maalesef burada öğretmen imkânı çok fazla yok"
Birçok kursu başarıyla bitiren ve ileride avukat olmak istediğini dile getiren Canpolat, her bölümden görme engelli bir öğretmenin Tatvan'a atanmasını isteyerek, "Açık öğretimden lise okuyorum. Hedefim, hukuku kazanıp avukat olmaktır. Hocamın tavsiyesiyle ney kursuna başladım. Hafızlıktan sonra en çok zorlandığım ders, ney kursu oldu. Yaklaşık 7 aydır devam ediyorum. Büyük bir sabır ve azim istiyor. Ney kursu hem tasavvufi musikiye olan merakımı artırdı hem de benim için bir aktivite oldu. Hafızlık dışında haftada 2 gün gidip geldiğim, ileride üfleyebileceğim bir enstrüman oldu. Normal bir insana göre işlemiyor derslerimiz. Benim yazım 6 noktada oluşan bir yazı. Bu yazıyı da Tatvan'da bilen öğretmen yok. Buraya yeni bir görme engelli hocamız atandı. Her bölümden bir görme engelli öğretmenin buraya gelmesini çok istiyorduk. Maalesef burada öğretmen imkânı çok fazla yok. Zorlanıyoruz bu durumda. Açık öğretim sınavına giriyorum. Biri okuyucu, biri kodlayıcı iki öğretmen veriliyor sınav zamanlarında." dedi.
"İmam hatip diplomam olmadığı için diyanette istihdam edilmiyorum"
İmam hatip diploması olmadığından dolayı diyanette istihdam edilmediğinin altını çizen Canpolat, yetkililere seslenerek şunları söyledi:
"2015-2016 yılında büyük bir hevesle hafızlık belgemi alarak müftülüğe başvuruda bulundum. Bana imam hatip mezunu olmam gerektiğini söylediler. Bu da mümkün değil. Zaten öğretmen sıkıntısı var. Açıktan liseyi zor okuyoruz. Bana, imam hatip lisesini içerden ders verebilecek öğretmen yok. Açıktan düz lise kabul etmiyorlar. Bundan dolayı imamlık, müezzinlik veya bir Kur'an kursunda istihdam edilmedik. Yetkililerden istirhamımız bir kanun çıkarsınlar. Bu sorunun ötesinde bir şeydir. Normal insanlar için çıkarılan kanun, görme engelliler veya bu işe merak salan engelliler içinde daha farklı bir kanun olsa iyi olur."
"Yaşantım çoğu zaman ders çalışmak ve okumakla geçiyor"
Kitap okumaya çok önem verdiğini, sosyal medya ağlarını aktif olarak kullandığını belirten Canpolat, "Günlük yaşantım çoğu zaman ders çalışmak ve okumakla geçiyor. Saatlerce ney üflediğim oluyor. Ney'in çok güzel bir sesi var ve huzur veriyor. Sık sık hafızlığımı tekrarlayarak Kur'an-ı Kerim okurum. Günde yaklaşık 2 buçuk cüz okurum. Bazı hafızları taklit etmeye çalışırım. Sosyal medyanın her alanında aktifim. Paylaşımlarda bulunarak, bazen de makale yazıyorum. Sık sık kitap okurum. Bir kitabı bir gecede, 2 kitabı bir günde bitirdiğim de oluyor. Dünya klasikleri, Osmanlı tarihi, Türkiye tarihi, siyer, fıkıh, ilmihal, hadis kitaplarını çok okuyorum. Gündelik çoğu kitabı okumaya çalışırım. Telefonuma özel bir program indirerek okumaya çalışıyorum." şeklinde konuştu.
" Türkiye'de görme engelliler için yeterli düzeyde uygulama geliştirilmiyor"
2015 yılından bu yana Cumhurbaşkanına ulaşmak için farklı yolları denediğini, Cumhurbaşkanından bazı taleplerinin olacağını söyleyen Canpolat, bu çağrıya kayıtsız kalınmayacağını düşündüğünü ifade etti.
"Yetkililerden, devlet görevlilerinden, bilhassa yazılım mühendislerinden ve Türkiye'nin bütün mühendislerinden bir talebimiz var." diyen Canpolat, şöyle konuştu:
"Türkiye'de, görme engelliler için yeterli düzeyde uygulama geliştirilmiyor. Bu konuya hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Gerek yazı okuma programı, gerekse de kitap okuma programları ve cihazları çok fazla üretilmiyor Türkiye'de. Yurt dışında getirtmek zorunda kalıyoruz. Tabi yurt dışından getirtince de en düşük fiyat 3 bin dolar civarında. Devlet desteği olmadığı için bunu getirmek mümkün olmuyor. Yetkililerden bu konuda daha hassasiyet göstermelerini istiyoruz. Tatvan gibi bir yerde tek başımıza hareket edemiyoruz. İstanbul gibi metropol ve büyükşehirlerde yollar, kaldırımlar biraz daha böyle görme engellilerin geçebileceği bir şekilde derlenmiş. Tatvan gibi bir yerde böyle bir şey mümkün değil. Engelliler için yapılmış özel uygulamalar yok. Buna da dikkat etmelerini istiyoruz."
Hafızlığın hiçbir engel tanımadığını dile getiren Şevval Canpolat ise hafızlıktan sonra okuyarak, mimar olmak istediğini söyledi.
Canpolat, "Bilal-i Habeş Camisi'nde hafızlığıma devam ediyorum. İnşallah bitireceğim. Bitince de Türkiye birinciliği için sınavlara katılmayı düşünüyorum. Hafızlık çok güzel bir şeydir. Herkese tavsiye ediyorum. Hafızlık kesinlikle bir engel değildir. Hafızlık bizim için biraz zor oldu. Önce çalar kalemle yapıyorduk, şimdi hafız kalemle yapıyoruz. Yetkililerden ricamız, tüm engellilere destek sağlamalarıdır. Meslek olarak hayalim mimar olmaktır." diyerek Kur'an-ı öğrenmedeki sevincini dile getirdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)