2018 yılını geride bıraktığımız bu günde zamanın öneminin daha çok tefekkür edilmesi, Allah'a karşı sorumlulukların ne kadar yerine getirildiği noktasında yılın muhasebesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Diyanet Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik, "İki günü aynı olan zarardadır." şuuruyla hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Yeni bir yıla girilmesi vesilesiyle İLKHA'ya değerlendirmelerde Çelik, "Bizim burada düşünmemiz gereken en önemli husus, koskoca bir yıl ömrümüzden geçti.  Bu bir sene içerisinde acaba fert olarak, şahsımıza, ailemize, toplumumuza karşı ve bizi yoktan var eden Rabbimize karşı sorumluluklarımızı ne kadar yerine getirebildik. Bunun muhasebesini yapmak durumundayız." dedi.

"Kişi kendi nefsini hesaba çekmeli"

Her zaman olduğu gibi kişinin yeni yılda da nefsini hesaba çekmesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Kişi, hesaba çekilmeden evvel, nefsini hesaba çekmelidir. Bu şuurla İnşallah her saniyemizi, dakikamızı, saatimizi, günümüzü, haftamızı, ayımızı ve her yılımızı birer fırsat bilerek, ne kadar daha fazla faydaya dönüştürebiliriz... Bunun gayreti içerisinde olmamız lazım."  ifadelerini kullandı.

"İslam coğrafyasındaki sıkıntıların çözümü için görevler üstlenmeli"

Bir yılı bıraktığımız günde yapılan yılbaşı kutlamalarına değinen Çelik, "İslam coğrafyasının kan ağladığı, her tarafta kan ve gözyaşının hâkim olduğu bir dönemde kalkıp da bir de bunun üstüne bizler, Hristiyan adetlerini uygulayarak sanki her tarafta güllük gülistanlık bir ortam vardır düşüncesiyle öyle bir ortama girmemiz asla doğru değildir. Biz, her saniyemizin hesabının sorulacağının şuurunda hareket ederek, zamanımızı bir nefis muhasebesine dönüştürerek, gelecek yılımızın ne kadar daha iyi geçmesini, İslam ümmetinin içinde bulunduğu dar boğazdan, sıkıntıdan kurtulması için üzerimize ne gibi vazifeler düştüğünü muhasebe etmek durumundayız. Aksi halde Rabbimiz bunun hesabını soracak." şeklinde konuştu.

"İki günü aynı geçen zarardadır' şuuruyla hareket edeceğiz"

İslam coğrafyasında yaşanan acılara da dikkati çeken Çelik,  "Şuan da Yemen'de, Gazze'de, Suriye'de Arakan'da, Afrika'nın birçok ülkesinde ve Çin zulmü altında inim inim inleyen kardeşlerimiz vardır. Müslümanların kalkıp böyle bir ortamda zevk-u sefa peşine düşmesi asla doğru değildir. Onun için  'İki günü aynı geçen zarardadır.' şuuruyla hareket edeceğiz ve inşallah 'hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için gayret edeceğiz,  yarın ölecekmiş gibi ise ahiretimiz için çaba sarf edeceğiz.' Ve bu şuurla hareket etmek durumundayız." dedi. 

"Zamanımızı Müslümanların yeniden güç, kuvvet bulmaları için sarf etmeliyiz"

Çelik, son olarak şunları kaydetti:

"Miladi yılbaşının Müslümanlarla hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Sadece ömrümüzden bir yılı geride bırakıyoruz. Müslümanların yılbaşısı, Hicri takvime göre Muharrem ayı ile başlayan yılbaşıdır.  Müslümanların bu günü bayram içerisinde sevinçle karşılamaları lazım ama maalesef o mübarek yılbaşını birçok Müslüman habersiz bir şekilde geçiriyor. Üzüntü verici bir durumdur. Öyleyse yeniden kendimize gelelim ve yeni yıla şu düşünceyle girelim. Rabbimiz, yeni bir yılı ister Hicri yıl olsun, ister Miladi yıl olsun, Müslümanların yeryüzünde yeniden güç ve kuvvet bulmalarına vesile olmasını Cenabı haktan niyaz edelim." (Nihat Kanat-İLKHA)