Muş'ta Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Muş Alparslan Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Üniversiteli Aktif Gençler Topluluğu tarafından "İletişimin Dört Şeritli Yolu ve Mutluluğun Formülü" temasıyla bir konferans gerçekleştirildi.
Muş Öğretmenevi konferans salonunda gerçekleşen konferansa Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, TÜGVA Muş İl Başkanı Tahsin Oran, MŞÜ öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta bir konuşma yapan Empati ve İletişim Enstitüsü Başkanı Burak Yilmaz, Allah ile iletişim kurmayanın insan ile iletişim kurma şansının olmadığını söyledi.
İnsanların önemli sorunlarından birisinin kibir olduğunu belirten Yilmaz, "Kibirden kurtulmam için, ben kimim, sorusunu sormak gerekir. İnsanın ilk önce aynada nasıl olduğuna bakması gerekir. İnsanın esası içi, ruhudur. Dolayısıyla insan kendisiyle iletişimde olmalıdır. İnsan kâinatı değiştirebilecek muazzam bir noktadır. Eğer insan isterse farklı düzlemlerde bir araya gelip çok güzel farklılıklar oluşturabilir. İlk insan olan Hazreti Adem'den bu güne herkese bir kullanma kılavuzu verilmiştir. Tüm peygamberlerin bir kullanma kılavuzu vardır ve bunu milletlerine açıklamışlardır. Son gönderilen kılavuzda da insanın Allah'ın halifesi olarak gönderildiği belirtiliyor. İnsanı yaratan onu halife olarak dünyaya göndermişse insanlar onun için ne yapıyor? Bahanelerin arkasına saklanarak vakti verene vakit ayıramıyoruz. Nasıl ki okuldaki sınavlarda kötü yapınca endişeleniyorsak Allah'a karşı olan sınavda da başarılı olmadığınızda kaygılanmanız gerekir. Biz dünyada makam için koşarken asıl görevimizi ne yapacağız? Asıl sınav için neler yapıyoruz? Makam sahibi olduğunuzda kapılar açılıyor. Peki, asıl yerde kapıların açılması için ne yapıyoruz. İnsan beden ve ruhtan oluşur. Bedenin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyorsak ruhun ihtiyaçlarını da karşılamamız gerekir. İnsanın ruhu acıktığında kalbi guruldar. Peki, ruh nasıl doyar? Ruh dua ile doyar." ifadelerini kullandı.
"Allah ile iletişim kurmayanın insan ile iletişim kurma şansı yoktur"
Toplumun inandığı değerleri günlük yaşamında uygulaması gerektiğine değinen Yilmaz, "Hıristiyanların kültürünü televizyondan öğrendik. Onların dizilerinde kültürleri empoze ediliyor. Örneğin düğünleri kilisede yapılır. Ama bizim dizilerimizde öyle bir şey yok. Ufak tefek şeyler olsa da yeterli değil. İnandığımız değerleri hayatımızın içine koymuyor ve yaşamıyoruz. Biz kendi öz kültürümüzü hayatımıza sokmadığınızda ruhumuzun açlığı bizi hep rahatsız edecektir. Ruhumuzu doyurmadığımızda hiç bir zaman sıkıntılarımız bitmez. Bir başkanla görüşmek için randevu gerekir. Ama bütün âlemlerin başkanının sürekli kapısı açıktır. Ne zaman gönlün sıkıntı görse, kendini kötü hissetsen onun kapısı açık. Dua ederek sıkıntılarımızdan kurtulabiliriz. Allah ile iletişim kurmadığımızda hayat yürüyüşümüzde bir bozukluk olur. Allah ile iletişim kurmayanın insan ile iletişim kurma şansı yoktur. İnsanlar futbol takımının ismini haykırmaktan çekinmezken Allah demekten imtina eder hale geldi. Her kim canı gönülden Allah'ı çağırırsa Allah onun müşkülünü halleder." şeklinde konuştu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)