MAZLUMDER tarafından, insan hakları alanında farkındalık oluşturmak ve hak ihlallerine dikkat çekmek için, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında "İnsan Hakları Gecesi" etkinliği düzenlendi.
Fatih Ali Emiri Kültür Merkezinde Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, Mustazaflar Cemiyeti, Ak Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, İLKE Derneği, ÖZGÜRDER, İHAK, Köklü Değişim Dergisi gibi birçok kesim destek verdi.
Programda konuşan MAZLUMDER Genel Başkanı Ramazan Beyhan, Türkiye ve dünyada yaşanan adaletsizliklere dikkat çekerek, dünyada barışın, özgürlüğün ve güvenin sağlanmasının ancak adaletle sağlanabileceğini söyledi.
Beyhan "Bu yıl ki 'İnsan Hakları Gecesi'nin teması zedelenen adalet duygusudur. Adalet duygusu hayatın normal akışına müdahale edildiğinde verilen tepkidir. Ben adalet duygusunun çekirdek bir duygu olduğuna inanıyorum. Ancak algılar ve ön yargılar bu duyguyu zaman zaman perdelemekte ve yanlış yönde motive etmektedir." dedi.
"Hazreti Muhammed vicdanlarda adalet duygusunu açığa çıkarmak için gayret sarf etmiştir"
"İlk vahiy ile birlikte Hazreti Muhammed (Aleyhisselatu Vesselam) muhataplarının vicdanında, kendisine iman eden müminlerin vicdanında adalet duygusunu açığa çıkarmak ve onu güçlendirmek için üstün bir gayret sarf etmiştir." diyen Beyhan, "İlk inen ayetler diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının suçunun ne olduğunu sorguladı. İtilip kakılan yetimin, kölenin hakkını sorguladı. Bütün bu sorgulamaların neticesinde gerek yanlış algıların gerekse ön yargıların Mekkeli Müslümanlara hayatı dar ettiği o Mekke aristokrasisine karşı Hazreti Muhammed (Aleyhisselatu Vesselam) kendi arkadaşlarını Habeşistan'a yönlendirdi. Oraya gönderirken tek güvence kaynağı kralın adil olmasıdır. Kralın dini, mezhebi veya rengi önemli değildi." şeklinde konuştu.
"Gerek ülkemizde gerekse dünyada adalet duygusunun zedelendiğini görüyoruz"
Hazreti Muhammed (Aleyhisselatu Vesselam) adaletin gerçek değerini bulması için eğitime aileden başladığını belirten Beyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hazreti Muhammed (Aleyhisselatu Vesselam) adaletin gerçek değerini bulması için gerek eşler arasında gerekse ebeveynlerin çocuklarına karşı adil davranılmasını önermiş, titizlikle takip etmiş ve bu konuda gördüğü yanlışlıklara müdahale etmiştir. İşte bu çerçeveden baktığımızda gerek ülkemizde gerekse dünyada adalet duygusunun zedelendiğini görüyoruz. Dünyaya baktığımızda siyonizm 70 yıldır işgal ediyor, sürgün ediyor, öldürüyor, abluka uyguluyor, Mavi Marmara yolcularını uluslararası sularda katledip işten sıyrılıyorsa, artık Cemal Kaşıkçının öldürülüp cesedinin buharlaştırılmasında adalet beklememiz söz konusu olmaz. Suriye'de, Yemen'de, Afganistan'da katliam, sürgün, işkence sürüyorsa buna sebep olanlardan Myanmar için merhamet beklememiz saflık olur. Mısır'da darbeciler korunuyor ama meşru iktidar sahipleri zindana atılıyor, terörist ilan ediliyor ve idamla yargılanıyorlar. Türkiye'de de 15 Temmuz'da darbe yapmak isteyenleri yine bu uluslararası güçler koruyor, darbeyi engellemek isteyenleri de adeta linç etmeye çalışıyor."
"28 Şubat" vurgusu
28 Şubat brifingli yargılamaların yol açtığı hukuksuzluklara dikkat çeken Beyhan, "Bir olay daha var ki o da içler acısı. O da 28 Şubat sürecinde müebbet hapse mahkûm edilen insanlar. Sivas olaylarından 28 Şubat mağdurlarına kadar birçok davayı bizzat takip eden arkadaşlarımız var. Gerek soruşturma aşamasında gerek mahkeme aşamasında gerekse temyiz aşamasında suçun vasfını dahi değiştirerek insanlarımız maalesef ölüme terk edilmiş durumda. Biz dernek olarak bir yıldır kampanyalar yapıyoruz. Bu mahkûmlar için tek isteğimiz yeniden yargılanmalarıdır. 28 Şubat'ı gerçekleştiren darbeciler denetimli serbestlikten istifade ediyorlar. Ama içeride kendi ihtiyaçlarını gideremeyecek yaşlı ve hasta insanlar olmasına rağmen maalesef bu konuda bir iyileşmenin olmadığını görüyoruz. Onun için mutlaka yeniden yargılanma yolunun açılması, darbe yargılamalarının iptal edilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
"Adalet için mücadele edenlere selam olsun"
"Türkiye'yi güvenli bir liman görüp buraya sığınanların hayatlarından endişe edilmeden terörün kaynaklarını kurutmak amacıyla birçok Müslüman maalesef kendi ülkelerine iade ediliyor." diyen Beyhan, "Çeçenlerin öldürülmesine ismi karışan 2 Rus ajan bu çerçevede iade edilmiştir. Bu da gerçekten bizim adalet duygumuzu zedeliyor. Dünyada, bölgemizde, ülkemizde barışın, özgürlüğün ve güvenin sağlanmasını istiyorsak bunun tek aracı adalettir. Adalet için bedel ödeyenlere selam olsun. Adalet için mücadele edenlere selam olsun. Sadece kendisi için değil, babası için de adalet isteyenlere selam olsun." dedi.
Programda ayrıca Av. Kaya Kartal tarafından 28 Şubat'ın brifingli yargısı tarafından yapılan hukuksuz yargılamalarla cezaevine gönderilen ve halen cezaevinde tutulan mahpusların, anılarını, duygu ve düşüncelerini paylaştıkları "Duvarı Aşan Sözler" kitabının tanıtımı yapıldı.
MAZLUMDER insan hakları okulu mezunlarına sertifikaların verilmesinin ardından insan hakları alanındaki mücadelede ve toplumsal farkındalığa yaptığı katkılarıyla öne çıkan bazı şahıs ve kurumlara "İnsan Hakları Ödülü" verildi.
İnsan Hakları Örgütlü Mücadele ödülü İLKE Derneği ve Vahdet Vakfına, İnsan Hakları Medya ödülü TRT Kürdi kanal koordinatörü Mustafa Ekici'ye, İnsan Hakları Medya ödülü Gazeteci Yıldıray Oğur'a, Av. Aydın DURMUŞ Genç Hukukçu ödülü Havva Şahin'e, MAZLUMDER vefa ödülüne de yazar Ahmet Mercan layık görüldü. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)