İBRAHİM SEVGİLİ / DOĞRUHABER
Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Genel Sekreteri Büyükelçi Dato Ku Jaafar Ku Shaari, D-8`in 2050 yılında dünyanın en büyük ekonomik bloklarından biri olacağını belirtti. Ku Jaafar, bir haber ajansına yaptığı açıklamada, D-8`in 21 yıllık geçmişe sahip genç bir kuruluş olduğunu ancak yakın zamana kadar çok fazla bilinmediğini ifade etti. Bu yeni dönemi “proje evresi” olarak tanımlayan Ku Jaafar, var olan altı temel faaliyet alanlarına eğitim, sağlık, bilim ve teknoloji gibi yeni alanların da eklendiğini ve özel sektörle daha yakın iş birliğine gidileceğini anlattı. Ku Jaafar, D-8`in bilinirliğini artırmak için harekete geçtiklerini dile getirerek, bu bağlamda öncelikli olarak uluslararası yayın organlarında D-8 hakkında bilgilendirme yapmaya başladıklarını vurguladı. Ku Shaari, daha önceki açıklamasında içinde pek çok aplikasyonu barındıran bir ‘D-8 Ödeme Kartı` üzerinde çalıştıklarını da açıklamıştı. Bunun içerisinde ileride tamamen yerel paralarla ticaret de bulunuyor.
Genel Sekreteri Büyükelçi Dato Ku Jaafar Ku Shaari
“SÖMÜRÜDEN KURTULMAK İÇİN ALTERNATİFLER GELİŞTİRİLMELİ”
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Zekeriya Yapıcıoğlu ise, konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada, uluslararası güçlerin ekonomik ve siyasi baskılarından bir an önce kurtulmanın D-8`e üye ülkelerin daha fazla işbirliğiyle gerçekleşebileceğini vurguladı. Yapıcıoğlu, “Yerel para ile ticaret bu işin başlangıcı olsun istiyoruz. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında İstanbul`da yapılan D-8 zirvesinden bu yana yerli para ile ticaret konuşuluyor. Bunun yanı sıra merkez bankalarının işbirliğiyle bir ‘D-8 Takas Odası` kurulması da gündemde. Bu konularda çalışmalar var. Doların, dolayısıyla ABD`nin hegemonyasından kurtulmak için mevcut sisteme alternatif bir ‘Uluslararası Ödeme Sistemi` geliştirmek gerek. Aksi halde biz mal üretiriz, ABD ise karşılıksız dolarlarıyla üretimimizi, emeğimizi elimizden alır. Biz üretiriz, ABD kime satacağımıza, kime satamayacağımıza ya da ihtiyaçlarımızı kimden satın alacağımıza karar verir. Ayrıca üye ülkeler arasında ticaretin ve seyahatin kolaylaştırılması için adımlar atılmalı. Üye ülkelerden gelen mallara gümrük işlemlerinde kolaylıklar sağlanmalı, karşılıklı olarak vergilerle ilgili düzenlemeler yapılmalı. Teknoloji ve bilgi paylaşımı artırılmalı.” şeklinde konuştu.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Zekeriya Yapıcıoğlu
“BİRLİK GÜÇLENİRSE, MENFİ DURUMLAR ORTADAN KALKABİLİR”
“D-8 üyesi ülkeler ve diğer İslam ülkeleri, aralarındaki ekonomik ve kültürel birliği kuvvetlendirmeli” diyen Yapıcıoğlu, “Ve siyasi birliğe giden yolu açmalıdır. Fakat şu anda fiili olarak bazı zorluklar var. Üye ülkelerin yönetimleriyle Müslüman halkları arasında bir kopukluk var. Hatta bazı yöneticiler halkına ve ümmete ihanet içerisinde. Bilindiği gibi üye ülkelerden biri Mısır`da İhvan`ın darbe ile yönetimden uzaklaştırılmasından sonra durum olumsuz manada değişti. Filistin davası bile satıldı. Bangladeş`te Cemaat-i İslami Partisine yönelik zulümler arttı, idamlar durdurulamadı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen birlik güçlenir ve ilişkiler sıklaşırsa bahsettiğim menfi durumun ortadan kalkmasına da katkısı olacağı düşüncesindeyim. Sadece yönetimler değil, odalar ve borsalar, sivil toplum kuruluşları ve diğer hükümet dışı organizasyonlar da yakınlaşmalı ve ilişkilerini geliştirmelidir.” ifadelerini kullandı.
“KURALI GÜÇLÜLER KOYUYOR”
Sekiz ülke arasında yardımlaşma arttıkça birliğin güçleneceği ve yeni katılımların olacağını belirten Yapıcıoğlu, “İyilik ve takva üzere yardımlaşma olmalı. Yardımlaşma arttıkça birlik güçlenir, yeni katılımlar da olur. Güç arttıkça dünya siyaseti ve ticareti üzerindeki etkisi de artar. Çünkü ağırlığın gücün kadardır. Kuralı güçlüler koyduğu ve hesaplarına geldiğinde kendi istedikleri doğrultuda değiştirdikleri için ne kadar haklı olursan ol, bu haklılığın bir şey ifade etmiyor. Eğer bunu değiştirmek istiyorsak, bu adaletsiz düzenden şikâyetçi olanların bir araya gelmesi ve güç birliğini temin için çalışmalıyız.” dedi.
“KUR BASKISIYLA EKONOMİLER ÇÖKÜYOR”
İslam dünyasının ABD'nin dolar baskısından nasıl kurtulacağına da değinen Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: “Doların rezerv para olmaktan çıkarılması, enerji fiyatlarının dolar cinsinden belirlenmesinden vazgeçilmesi, malların başka para cinsiyle el değiştirmesi için etkin olarak çalışılması gerekir. Aksi halde ABD doların gücü ve finans sistemi üzerindeki kontrolü ile Çin ve AB gibi ekonomik ve askeri olarak daha güçlü rakiplerini bile tehdit etmeye, daha zayıf olan ekonomileri ise kur baskısı ve faiz yüküyle çökertmeye devam edecek.”
DEVELOPİNG EİGHT (D-8) NEDİR?
D-8 ya da İngilizce uzun adıyla Developing Eight, sekiz üye İslam ülkesinden oluşan bir uluslararası kuruluş. Bu ülkeler Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan ve Türkiye olup Refahyol Hükûmeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan önderliğinde bir araya gelerek oluşturmuş oldukları bir organizasyondur. Kuruluş tarihi 15 Haziran 1997 olan bu organizasyonun kuruluşu İstanbul`da gerçekleşmiş, Genel Merkezi de İstanbul`da bulunmaktadır. Müslüman nüfusun yaklaşık üçte ikisi D-8 üyesi sekiz İslam ülkesinde yaşamaktadır. Bu 1 milyarı aşan nüfus, dünya nüfusunun ise yedide biri. Bu ülkelerin ekonomilerinin büyüklüğü ise 4 trilyon dolara civarında.