Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelden isteyenlerin "başını örterek görev yapma hakkından" yararlanmasını sağlayan yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay savcısı yazdığı mütalaa ile ilgili "TSK'da başını örtmek laiklik ilkesine aykırı" yönünde görüş bildirdi.
Yaptığı yazılı basın açıklamasıyla Danıştay savcısının TSK'daki başörtüsüyle ilgili sözlerine tepki gösteren Eğitim-Bir-Sen Batman Şube Başkanlığı, vesayetin tetikçi cübbesinin mil0letin egemenlik cüssesi karşısında kaybetmeye mahkûm olduğunu belirtti.
Açıklamada, "Milletin kadimden tevarüs eden değerlerle temasını artırmasından, siyasetin ve devletin millet iradesi doğrultusunda hak ve özgürlük temelli bakışla sonuç üretme hassasiyetiyle davranmasından rahatsız olan zevat; millete ve değerlerine, sivilleşmeye, özgürleşmeye ve demokratikleşmeye dair kinini ve vesayet hedefini farklı kulvardan ve sonunda duvara toslamaları kaçınılmaz yollardan ifşa ve icra etmeye devam ediyor. Daha geçen ay Türkiye'nin hem gündemini sarsan hem de dümenini eskiye doğru kırmaya ayarlı 'Öğrenci Andı' kararına mevzi yapılan Danıştay üzerinden yeni bir hamleye girişmişler." denildi.
"İnsan haklarının ve onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır"
Yazılan mütalaa ile milletin inanç ve değerlerine yönelik bir hedefin olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelden isteyenlerin 'başını örterek görev yapma hakkından' yararlanmasını sağlayan yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Halkın Kurtuluş Partisi adlı parti tarafından Danıştay'da dava açılmış, Danıştay Savcısı tarafından da hem milletin değerleriyle hem Türkiye'nin gerçekleriyle hem de demokrasinin, insan haklarının ve insan onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır. Açılan dava ve yazılan mütalaa, 'millet iradesine vesayet' ve 'milletin inanç ve değerlerine esaret' hedefleyenlerin pusuda olduğunu ve boş durmadığını belgeliyor." ifadelerine yer verildi.
"İpe un sermeye meyilli bir yapı cirit atıyor"
Toplumun gerilmeye çalışıldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kamuda görev yapan kadın personelden isteyenlerin başı örtülü olarak görev yapmasına engel olan vesayet dönemi artığı kılık ve kıyafet yasaklarını yeniden hayata döndürmek için süfli teneffüs yapmaya kalkışmışlar. Senaryo gayet net; dava açılacak, mütalaa yazılacak ve başarılabilirse karar çıkarılacak, başarılamazsa, dikkate alınmayan mütalaa üzerinden gündem oluşturulacak. Görünen ve anlaşılması gereken odur ki Danıştay bünyesinde toplumu germeye, vesayetle malul eski Türkiye'yi geri getirmeye, hak ve özgürlük temelli hukuk anlayışının hâkim olması noktasında ipe un sermeye meyilli bir yapı cirit atıyor."
"Milleti yok sayarak varacağınız menziliniz kalmadı"
Kadınların inanç ve değerlerini yok sayacak bir yasanın yapılmasına izin verilmeyeceği ifade edilen açıklamada, "Özgür iradesiyle ve inancı gereğiyle başı örten ve bu şekilde kamu hizmeti sunma sorumluluğunu yerine getiren kadın kamu görevlileri gerçeğini tahammülde zorlananları, vesayeti yeniden hortlatma hayali kuranları bir kez daha uyarıyoruz. Artık millete rağmen ele geçireceğiniz mevziniz de milleti yok sayarak varacağınız menziliniz de kalmadı ve hiçbir zaman olmayacak. TSK dâhil milletin hiçbir kurumunda, kuruluşunda, Türkiye'mizin tek bir karışında, bugününde ve yarınında başörtüsü yasağına da başı örtülü olarak görev yapma istek ve iradesine sahip olan kadınların ve kızlarımızın inanç ve değerlerini yok sayacak bir yasanın yapılmasına da yargı kararının ve mütalaanın yazılmasına zemin oluşturacak bir iklime de iradeye de izin vermeyiz, vermeyeceğiz." denildi. (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)