28 Şubat`taki `postmodern darbe`yi yaşatmak için Anasol-M hükümetinin iktidarı tarafından kurulan “Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu” tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı Personelinin andınçlandığı ortaya çıktı.
Dönemin Diyanet`ten sorumlu Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan imzalı dosyada, Diyanet İşleri Başkanlığı Üst Yönetiminde görevli 16 ismin ‘irticacı’ diye kayıt altına alınarak, mağdur edildiği anlaşılıyor.
Yargısız infaz
Üst yönetim hakkında yapılan araştırmalara yer verilen dosyada, bazı isimlerin yanına, “Milli Görüş yanlısı olduğu kanaati yaygınlık kazandığından görevden alınarak başka bir göreve atanması için gerekli yasal prosedür başlatılmıştır” deniliyor.
Bahaneleri hep aynı!
Din Eğitim Dairesi Başkanının da fişlendiği görülen dosyada, çocuklara getirilen Kur’an Kursu yasağı hakkında tedbir almadığı için görevden alındığı ifade ediliyor. Din Eğitimi Dairesi Başkanlığı hakkında skandal dosyada şu ifadelere yer verildiği görülüyor: “Kur’an Kursları hakkında yeterli tedbir ve önlemi almadığı, bundan dolayı ilgilileri zor durumda bıraktığı için, Din Eğitim Dairesi Başkanlığı görevinden alınarak başka bir göreve atanmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Din Eğitim Dairesi Başkanlığı görevinden alınarak başka bir göreve atanması için gerekli yasal prosedür başlatılmıştır” ifadelerine yer veriyor.
Duyum ile zulüm!
Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu Üyesi bir Başmüfettiş’i de Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu tarafından yargısız infaza tabi tutulmuş. Başmüfettiş hakkında yer alan bilgi notunda, “Adı geçenin “Fethullah Gülen yanlısı nurcu olduğu ve bu cemaatin toplantılarına sık sık katıldığı” hususu yaygınlık kazandığından Teftiş Kurulu Üyeliğinden alınarak başka bir göreve atanması için gerekli yasal prosedür başlatılmıştır” deniliyor.
MİT’den destek alınmış
Müspet görülen bazı isimlerin yanına da not düşüldüğü görülüyor. Kurulun müspet gördüğü isimlerin Milli Güvenlik Kurulunun kurslarına katılarak belge aldığı dikkat çekiliyor. O personellerden birine ait notta şu ifadelere yer veriliyor: “Milli Güvenlik Kurulu "21. Dönem Kamu Diplomasisi Kursuna” katılarak belge almıştır. Adı geçen hakkında bir başka göreve ataması yapılırken, MİT Müsteşarlığınca yapılan araştırma sonucunda; “Müsteşarlık konularını ilgilendirir duruma rastlanmadığı” ifade edilmiştir.
Aynı fişlemeler sürüyor mu?
TSK, MİT ve Emniyet`ten birer uzmanın bulunduğu `Bilgi araştırma, toplama ve değerlendirme komisyonu` tarafından yapılan değerlendirmelere de dosyada yer veriliyor. Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu geçtiğimiz yıllarda hükümet tarafından lağv edilmişti. Binlerce insanı fişleyen kurulun genelgeleri de Başbakan Erdoğan tarafından kaldırılmıştı.
Milat Gazetesi