Peygamber Sevdalıları Vakfı Şanlıurfa Koordinatörlüğü tarafından "İlmin Kapısı Hazreti Ali" temalı düzenlenen program, Mehmet Akif İnan Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
Şanlıurfalıların yoğun ilgi gösterdiği programa, HÜDA Genel İdare kurulu (GİK) üyesi Emin Güneş, HÜDA Şanlıurfa İl Başkanı Basri Demir, HÜDA ilçe başkanları, Peygamber Sevdalıları Vakfı Şanlıurfa İl Koordinatörü İbrahim Halil Güneş, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Hafız Nihat Doğan'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Hazreti Ali'nin hayatını konu alan sinevizyon gösterimi ile devam etti. Ardından Özlem Ajans sanatçılarından Bilal Güler ve Derviş Madsor tarafından Hazreti Ali'yi konu alan ilahi ve ezgiler seslendirildi.
Daha sonra katılımcılara hitap eden İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş, Hazreti Ali'nin hayatından kesitleri sunarak Hazreti Ali'nin ilminden ve cesaretinden örnekler verdi.
Hazreti Ali'nin dünyaya gelmeden önce bilinen ve beklenen birisi olduğunu ifade eden Göktaş, "İnsanlar sadece Hazreti Muhammed'in kendisini tek değil, arkadaşlarını da biliyorlar. Yani Hazreti Ali bu dünyaya gelmeden bilinen ve beklenenlerden birisiydi. Hazreti Ali nasıl Müslüman oldu? Hepimiz biliyoruz ki Hazreti Hatice ile Hazreti Muhammed'in namaz kıldığını görüyor ve soruyor, 'Bu yaptığınız nedir?' Onlar da izah ediyor ve onu İslam'a davet ediyor. Ben Allah'ın Resulüyüm diyor. Peygamber Efendimiz Hazreti Ali'yi İslam'a davet ederken olur da bu çocuktur. İslam'ı tam anlaması için diyor ki Ey Ali! Kelime-i Şehadet getireceksin ve bir de Lat, Menat ve Uzza putlarını reddedeceksin. Bundan sonra onları inkâr edeceksin ve onların bir hiç olduğunu söyleyeceksin. Olur ya bir şeyi yanlış anlamasın diye böyle söylüyor." dedi.
Hazreti Ali'nin ilk Müslümanlardan olduğuna dikkat çeken Göktaş, Hazreti Ali'nin ilk Müslümanlardan olması ile ilgili şu kıssayı anlattı: "Daha sonradan Müslüman olan Afif-i Kindi adında bir sahabe vardı. Afif-i Kindi tüccardır. Mekke'ye Hazreti Abbas'ın evine misafir olarak geliyor. Evin damında otururken karşıdan Kâbe gözüküyor. Bu adam Kâbe'ye bakıyor olgun birisi geliyor ve karşısına dikiliyor. Ondan sonra onun yanına bir çocuk geliyor ve arkalarına bir bayan geldi. Kıyam, rükû ve secde etmeye başladılar. O adam, Hazreti Abbas'a dedi ki 'Ey Abbas ben hiç görmediğim bir şeyler görüyorum. Ben bu şekilde Kâbe'de ibadet eden birilerini ne görmüşüm ne de duymuşum.' Hazreti Abbas diyor ki 'Evet, yanılmıyorsun şu anda Allah'a bu şekilde ibadet eden yeryüzünde şu üç kişiden başka birisi yoktur. Onlardan olgun olan yeğenim Muhammet'tir, o küçüğü olan da yeğenimdir ve arkada ki bayanda Muhammed'in eşidir.' Aradan yıllar geçiyor ve Afif-i Kindi, Medine'de Müslüman oluyor ama elini dizine vuruyor ve diyor ki 'O gün Müslüman olsaydın ortada Ebubekir yoktu o üçün dördü sen olacaktın.'
"Bu ümmetin sembolü Hazretin Ali'dir"
Hazreti Ali'nin ilim konusunda ümmetin sembolü olduğunu ifade eden Göktaş, "Bugün ehlisünnete göre fazilet Hazreti Ebubekir'dir, Hazreti Ömer'dir, Hazreti Ali'dir ve Hazreti Osman'dır ama yine bütün ehlisünnete göre, bugün ümmetin gençlerinin bir numaralı kahramanı Hazreti Ali'dir. Çocukların sevgilisi Hazreti Hasan ve Hüseyin'dir. Koskoca bu ümmetin sembolü Hazreti Ali'dir. Hazreti Ali deyince akan sular durur. Hazreti Ali sadece kahramanlığı değil, her yönüyle aslandı. Bırakın Hazreti Ali bizim yüreğimizde hep genç olarak kalsın. Bizim yüreğimizde Hazreti Ali hep delikanlıdır ve her yerde, Sıffın'da, Cemel'de ve Nehrevan'da haklıdır." şeklinde konuştu.
Seslendirilen ilahi ve ezgilerin ardından program Hamza Küçükbayrak'ın yaptığı dua ile sona erdi. (Hüseyin Sayhar, Abdurahman Uğurlu, Mehmet Demir- İLKHA)