Halk arasında kulak kiri olarak tanımlanan kulak akıntısı, hayatın her döneminde pek çok insanın başına gelebiliyor. Genellikle enfeksiyonlar ve kulak zarı yırtılmalarının sebep olduğu akıntılar, kulakların sudan korunması ve çubuk kullanımından uzak durulması ile önlenebiliyor.
Kulağınız da burnunuz gibi akabilir
Op. Dr. Yalçın Varnalı, kulak akıntıları ve tedavileri hakkında bilgi verdi.
Varnalı, "Kulak akıntısı, kulaktan herhangi bir sıvının gelmesi ile ortaya çıkmaktadır. Kulak kirine bağlı olan akıntı vücudun doğal olarak ürettiği yağın boşalmasıdır. Kulak akıntısındaki sıvı tıpkı burun akıntısında olduğu gibi toz, bakteri ve diğer yabancı cisimleri barındırabilir. Kulak akıntıları, kulak kirine, dış kulak yolu iltihabına, kronik orta kulak iltihabına bağlı akıntılar olarak sınıflandırılabilir. Bunların dışında, kulak bölgesine darbe gelmesi sonucu kulak zarında delinme olan kişilerde de kulak akıntısı görülebilir." dedi.
Biriken kulak kiri işitme sorunu yaşatabilir
"Kulak kirinin çok sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Varnalı, "Normal koşullarda vücudun ürettiği bir salgı olan kulak kirini, vücut kendiliğinden temizlemektedir. Ancak bazı insanlarda bu temizleme mekanizması doğuştan bozuk olduğu için dış kulak yolunda kir birikmektedir. Bazı durumlarda ise kulak temizleme çubuklarının kullanılması ile normalde dışarıya atılacak olan kir içeri doğru itilir ve üzerine yeni salgıların birikmesi ile kulak tamamen tıkanır. Bu durum kendisini kulak akıntısı şeklinde gösterebilir. Özellikle çocukluk çağında sık görülen dış kulak yolu yabancı cisimleri de kulak kiri gelişmesini hızlandıran faktörler arasında sayılmaktadır. Yapılması gereken, bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından kulağın güvenli bir şekilde temizlenmesi ve arka tarafta herhangi başka bir sorun olmadığının belirlenmesidir. Kulak temizlenmesinin alışkanlık yaptığı ise doğru bir bilgi değildir." ifadelerini kullandı.
Kulağınıza su kaçırmayın
Varnalı, sözlerine şöyle devam etti:
"Dış kulak yolu iltihabında, dış kulak yolu cildinde görülen kepeklenme, pullanma, kabuklanma ya da egzama gibi lezyonlar alerjiye, dış kulak yolunun dışarıdan kurcalanmasına veya orta kulaktan gelen akıntıya bağlı olmaktadır. Genel olarak, bu faktörlerin bir arada bulunduğu bilinmektedir. Aktif iltihabın gelişmesinde dışarıdan yapılan müdahaleler kadar nem de önemli bir sebeptir. Bu durumda, vazelinli pamuk ya da kulak tıkaçları kullanılarak dış kulak yoluna su kaçması engellenmelidir. Kulak enfeksiyonlarının en önemli sebeplerinden biri çeşitli nedenlere bağlı kulak kaşıntısı olan hastaların kulak kanallarına kendilerinin müdahale etmesidir. Bu travma dış kulak yolu cildinin hasarlanmasına ve cilt lezyonlarının gelişmesine yol açar. Bu hastalarda, dış kulak yolu arka duvarında; özellikle kulak zarına yakın kısımlarda ve kulak kepçesinde içi sıvı dolu küçük kabarcıklar, ağrı, yaygın şişlik, kızarıklık, ödem ve kıkırdak kısmında tamamen daralmış bir dış kulak yolu görülebilir. Ayrıca temas yoluyla ortaya çıkan veya atopik kabul edilen alerjiye yatkın kişilerde görülen alerjik kökenli dış kulak yolu iltihapları da kulak sağlığını tehdit edebilir."
Kulak temizleme çubuğuna dikkat edin
"Dış kulak yolu iltihabının tedavisinde dikkat edilecek en önemli husus kulağı sudan korumaktır." diyen Varnalı, " Bunun dışında, kulak temizleme çubuklarının kullanılmaması da çok önemlidir. Tedavide, dış kulak yolundaki ödemin çözülmesine yönelik damlalar, etken mikroorganizmalara yönelik antibiyotikler, ağrı ve ödemi önlemeye yönelik ilaçlar uygulanmaktadır. Dış kulak yolu lokal tedavi ile temizlenmelidir. Akut orta kulak iltihabı, orta kulakta biriken iltihabi sıvının ince zar üzerine yaptığı basınç nedeniyle kulak zarında bir delinmeye neden olabilmektedir. Akıntının başlaması ile ağrı şiddetinde azalma görülür. Özellikle çocuk hastalarda görülen bir durumdur. Hastada iletim tipi bir işitme kaybı görülebilir. İltihap doktorunuzun uygulayacağı ilaç tedavisi ile kontrol altına alındığında, zar kendisini tamir edebilmektedir. Tedavi sürecinde hastanın kulağına su kaçırmaması ve kulak temizleme çubukları ile karıştırmaması gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Bazen zardaki delik kalıcı olabilir
Bazı durumlarda zardaki deliğin kalıcı bir hal alarak kronik orta kulak iltihabı gelişmesine yol açtığına da dikkat çeken Varnalı, "Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirildiğinde ya da kulağa su kaçırılması durumunda, delik olan zardan orta kulak boşluğuna giren mikroorganizmalar akıntılı bir orta kulak iltihabı gelişmesine neden olabilir. İlaç tedavisi ve koruyucu önlemlerle akıntı ve iltihabi durum ortadan kaldırıldığında ve sadece zarda delik izlendiği durumlarda, hastalığın kontrol altında olduğu söylenebilir. Ancak, iyileşmenin tamamlanabilmesi için zar mutlaka onarılmalı ve delik kapatılmalıdır. Kulak zarının uzun süredir delik olduğu bilinen hastalarda, geçirilen her atak sorunu daha da şiddetlendirebilir. Kontrol altına alınmayan vakalarda kötü kokulu ve bazen kanlı akıntı, işitme kaybı, baş dönmesi, yüz felci, beyin apsesi, menenjit gibi ciddi durumlar ortaya çıkabilir. Dış kulak yolunun lokal temizliği sağlandıktan ve iltihap ilaç tedavisi ile kontrol altına alındıktan sonra, rahatsızlık ameliyat ile tedavi edilmektedir." dedi.
Kulağınızı ani basınç değişikliğinden koruyun
Varnalı, son olarak şunları kaydetti:
"Kulak zarının bir darbe nedeniyle delinmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Kulağa darbe gelmesi, kulak bölgesinin bir yere çarpılması, ani ve şiddetli basınç değişiklikleri, dış kulak yoluna sokulan yabancı cisimler ve hatta pamuklu kulak temizleme çubukları dahi zarda delinmeye yol açabilir. Bu tür delinmelerin, genellikle 1 ay içinde kendiliğinden kapanması beklenir. Darbe nedeniyle oluşan bir delik 3-6 ay içinde iyileşmez ise ameliyat ile zar onarımı yapılmalı ve işitme kaybı düzeltilmelidir. Bazı kafa travmalarından sonra, kafatası kemiklerinin kırılmasına bağlı olarak kulaktan beyin omurilik sıvısının gelmesi de mümkündür. Nadir görülen, ancak menenjit gibi ciddi enfeksiyonlara zemin hazırlayabilen bu durumun tanısı ve tedavisi çok önemlidir." (İLKHA)