Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) tarafından "Aile hukukunda güncel sorunlar" temasıyla bir panel düzenlendi
Akademi Beyoğlu'nda düzenlenen ve moderatörlüğünü Avukat Öznur Uslu'nun yaptığı panelde ortak velayet, çocuk haczi, süresiz nafaka, tarafların ekonomik durumunun belirlenmesinde kullanılan kriterler, çocukla ilişki kurulması ve bu konudaki sorunlar, boşanma davasında mal varlığına tedbir sistemi, maddi ve manevi tazminatın belirlenmesindeki kriterler gibi konular ele alındı.
Panele konuşmacı olarak katılan aile mahkemesi emekli hâkimi Ali Sadık Taştepe, hâkimlik yaptığı süre içerisinde karşılaştığı sorunlar, günümüzde çiftlerin boşanma davalarında yaşadıkları anlaşmazlıklar ve velayet davalarında yaşanan anlaşmazlıklara değindi.
Taştepe, "Ekranlarda zaman zaman çocukların apar topar alınıp götürüldüklerine şahit oluyoruz. Çocuklar ikna edilmeden bu kesinlikle yapılmamalıdır. Bunun için bir uygula getirmek lazım. Mahkemenin ne karar verdiğinin hiçbir önemi yok. Mahkeme kararı çocuğu zorla götürme hakkı vermez. Çocuk bebekken alınamaz ama kendisini fark ettiğinde ve gitmek istemediğinde gönderilmemelidir. Maalesef burada yanlış bir uygulama var. Devlet içerisinde kurumsal bir yapı oluşturularak çocukları ikna edilip gönderilmelidir. Bu çocukların büyük çoğunluğu konuşulduğunda ikna olurlar. Yanlış olan polisle birlikte kapıya giderek çocuğun zorla alınmasıdır." şeklinde konuştu.
Evliliklerin boşanmayla sonuçlanması halinde çocukların ebeveynlerinden uzun süre uzak tutulmaması, irtibat kopukluğunun olmaması gerektiğine vurgu yapan Taştepe, "Çocuk uzun süre ebeveynini görmemişse ona yabancılaşır. Öncelikle aralıklarla irtibat kurulması gerekiyor. İlişkiler gelişince çocuk kendiliğinden gider ve hiçbir problem yaşanmaz." dedi.
Mahkemelerde olan yanlış uygulamalardan birinin de 15 günde bir çocuğu görme izni olduğunu belirten Taştepe, "Türkiye'de Yargıtay'ın velayetini vermediği çocuğa '15 günde bir görebilir' şeklinde bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme doğru değildir. Çünkü bir süre sonra irtibat kopuyor. Baba iki hafta art arda çocuğunu alamazsa irtibat kopar. Bunu yerine daha sık ilişkinin kurulması için hafta sonu, olmazsa hafta içi alınabilir. Bu şekilde çok karar verdim." diye konuştu.
Adalet Bakanlığının Çocuk Teslim Merkezi çalışması hakkında da konuşan Taştepe, şunları kaydetti:
"O merkezlerin kurulması yararlı olur ama merkezde çalıştırılacak insanlar merhametli, şefkatli olmalı ve işe uygun olmalı. İşi severek, çocukları severek o işi yapabilirler. Yoksa, 'bu devletin bana verdiği iştir' diyerek yapmaya kalkarsa faydalı olmaz. Oraya seçilecek olanların iyi seçilmesi lazım."
Nafakanın tek sefer ve süresiz olarak ikiye ayrıldığını belirten Taştepe, nafakanın genellikle süresiz olarak takdir edildiğini ve bu şekilde olunca ciddi sorunlar yaşandığını söyledi.
Son günlerde haberlere konu olan ve eşi eve çok misafir getirdiği iddiasıyla boşanan aile ile ilgili moderatörün sorduğu soruya Taştepe, "Dosya içeriğini bilmediğimiz için o dosyayı yorumlarsak yanlış yorumlarız. Basın işi yorumlarken eksik yorumluyor. Çünkü dosya kapsamı hakkında bir bilgisi yok. İşin sadece mahkemeden çıkan karar yönünü alıyor. Bu tür olaylarla bende karşılaştım. Adam eve arkadaşlarını getiriyor ve eşine, 'Bize çilingir sofrası kur içeceğiz' diyor. Bu elbette boşanmaya sebep olabilir. Ama masumane getirilen misafir sebebiyle boşanma kararının verildiğini düşünmüyorum." cevabını verdi. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)