MAZLUMDER tarafından her ayın 28'inde 28 Şubat mağdurları için yapılan açıklamalara bu ay bir yenisi eklendi. Müslümanların çekmiş oldukları sıkıntıların artık son bulması çağrısında bulunan MAZLUMDER, yapılan hukuksuzluklara da değindi.
Açıklamayı MAZLUMDER Adıyaman Şube Başkanı İbrahim Halil Kıran okudu.
Kıran, "28 Şubat 1997'de teşebbüsün ötesine geçip gerçekleşmiş bir darbe olarak gündemimize oturan 28 Şubat Darbesi halen insan öğütüyor. Farkında mıyız, üzerinden 21 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, 28 Şubat Darbesi özellikle cezaevlerinde tutulan Müslüman siyasi mahpuslar ve aileleri için bütün ağırlığıyla devam etmektedir." dedi.
"İşkence altında imzalatılan belgeler delil olamaz"
28 Şubat sürecinde mahkum edilen Müslümanların çeşitli işkence ve hakaret ile kendilerine atılan suçları zorla imzalatılan belgeler ile kabul etmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Kıran bu süreci şöyle ifade etti:
"Farkında mıyız? Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dahil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen; en ağır yorumla bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD'de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız, işkenceli ve her türlü aşağılık yöntemle onur kırmaya dönük sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat Mahpusları, darbenin gerçek mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutuluyorlar."
28 Şubat mağdurlarının sesi olmayan veya olmak istemeyenlerin vicdani muhasebeden kurtulamayacaklarını ve Allah'ın huzurunda verecek cevaplarının olamayacağının altını çizen Kıran, "Unutulmamalıdır, farkında olmazsak ve farkında olmamıza rağmen duyarsız kalırsak Allah karşısında verecek hesabımız olmayacaktır. 28 Şubat'ın brifingli yargısının kararlarıyla hapsedilen mazlumların tahliyesi; 28 Şubat'ın tahkim ettiği zemine basarak büyüyen paralel yargının kararlarıyla hapsedilen hemen her çevreden mazlumun tahliyesi, brifingli ve paralel yargı zemininde oluşan önyargılarla oluşturulan içtihatlarla halen devam eden yargı zulümlerinin son bulması öncelikli meselemizdir." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş - İLKHA)