HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmlar için, "Bu insanlar sadece İslam'ı ve İslami bir yaşamı savundukları, İslamı yaşamaya çalıştıkları ve halkımıza İslam'ı anlattıkları için şu anda cezaevinde tutuluyorlar. 18-27 yıla ulaşan bir ceza süreci var. Bu belki dünya ülkeleri arasında bir numunedir. Yusufilerin cezaevlerinde tutulmaları konusunda Türkiye herhalde dünya şampiyonasına oynuyor." ifadelerini kullandı.
İslami hizmetleri nedeniyle tutuklanan mahkûmların ailelerinin oluşturduğu "28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri İnisiyatifi", HÜDA PAR Batman İl Başkanlığını ziyaret etti.
HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin ve parti üyeleri tarafından kabul edilen aileler, yaşadıkları hukuksuzlukları ve mağduriyetleri anlatarak destek talebinde bulundular.
Mağdur aileler adına konuşan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Sözcüsü
Hüseyin Olam, 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların aileleri inisiyatifi olarak STK ve siyasi parti temsilcilerini ziyaret edip, desteklerini istediklerini belirtti.
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların mağduriyetlerinin devam ettiğini söyleyen Olam, "28 Şubat darbesini gerçekleştiren o cuntacıların talimatlarıyla hareket eden o günün yargıçları, savcıları ile FETÖ'nün hâkim ve savcıları tarafından cezaevine konulan İslami kimlikli mağdurlar var. Bu mağdurların durumunu defalarca dile getirdik fakat mağduriyetleri hâlâ devam ediyor. FETÖ, yargıçları ve savcılarını cezaevinde bulunan bu İslami kesimin üzerine yolladı, imha talimatları verdi." dedi.
İslami kimlikli mahkûmların kumpaslarla yıllardır cezaevlerinde tutulduğunu vurgulayan Olam, bilinmesine rağmen mağduriyetlerinin 16 yıllık mevcut iktidar döneminde de devam ettiğine dikkat çekti.
"Cezaevinde çürümeye terk edilmişler"
Olam, "Mağduriyetlerinin giderilmesi için değişik yerlerde durumlarını dile getiriyoruz. Fakat nedense 16 yıldır bu iktidar döneminde bunların mağduriyetleri artık trajik bir hal almış. Çünkü çoğu, cezaevinde çürümeye terk edilmişler. Cezaevinde sürekli hastalığa müptela olmamış neredeyse kardeşimiz yoktur. Çoğu cezaevindeyken en yakınlarını, eşlerini, anne, babalarını kaybettiler. Büyük acılar yaşadılar. Dışarda aynı şekilde aileleri büyük mağduriyetler yaşıyorlar." diye konuştu.
"Terörist olarak nitelendirilen insanlar kardeşlerimizi cezaevlerine attılar"
Olam, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Bugün 'terörist' olarak nitelendirilen ve cezaevinde bulunan insanlar bu kardeşlerimizi cezaevlerine attılar. İktidar tarafından FETÖ'nün hâkim ve savcıları yargıladıkları için Ergenekon davalarının kararları iptal edildi. Fakat bize gelince nedense çifte bir standart görüyoruz. Aynı hâkim ve savcılar bu insanlara cezaları verdiler. Biz istiyoruz ki bu insanlara verilen cezalar da iptal edilsin."
"İslam'ı ve İslami bir yaşamı savundukları için cezaevinde tutuluyorlar"
Ailelerin mağduriyetini dinleyen Davut Şahin ise yıllardır haksız ve hukuksuz yere bu insanların cezaevlerinde tutulduğunu belirtti. Şahin, "Bu insanlar sadece İslam'ı ve İslami bir yaşamı savundukları için, İslamı yaşamaya çalıştıkları ve halkımıza İslam'ı anlattıkları için şu anda cezaevinde tutuluyorlar. 18-27 yıla ulaşan bir ceza süreci var. Bu belki dünya ülkeleri arasında bir numunedir. Yusufilerin cezaevlerinde tutulmaları konusunda Türkiye herhalde dünya şampiyonasına oynuyor." ifadelerini kullandı.
"Yasin Börü için gözyaşı dökenler, cezaevlerinde çürütülen Yasinlerimizi görmezlikten geliyor"
Cezaevlerinde tutulan Yusufilerin 28 Şubat ve FETÖ yargısının mağduru olduklarını vurgulayan Şahin, "Bu insanlar çok ağır işkencelerden geçirildiler. Diyarbakır'da katledilen mazlum şehid Yasin Börü'nün şehadeti için ekranlarda gözyaşı dökenler, bugün cezaevlerinde ömürleri tükenen, haksız yere cezaevlerinde çürütülen Yasinlerimizi görmezlikten geliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı dünya karşısında 'Haksız yere 15 yıldır cezaevinde ömür tüketen kardeşlerimiz var.' dedi. Fakat o söz orada kaldı. Onun ötesine bir adım bile gidilmedi." şeklinde konuştu.
"Çözüme dönük hiçbir adım atılmıyor"
Bu insanların mağduriyetlerinin giderilmesi için herhangi bir adımın atılmadığını dile getiren Şahin, son olarak şu ifadeleri kullandı: "18-27 yıldır cezaevinde tutulan bu insanlar bu cezayı hak etmemişlerdir. Fakat buna rağmen 16 yıllık bu iktidar döneminde de maalesef sorunun çözümüne dönük hiçbir adım atılmıyor. Bu büyük bir haksızlıktır, vebaldir. Bu mezalimin ortadan kalkması için HÜDA PAR olarak çaba gösteriyoruz. Bu konu en öncelikli gündem maddemiz olarak kalmaya devam edecektir. Temennimiz bu kardeşlerimizin bir an önce bu adaletsizlikten kurtulmalarıdır."
"Cumhurbaşkanının bir şey yapmaması büyük bir vebaldir"
Eşi Ömer Faruk Aykan'ın 26 yıldır haksız yere cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Zeynep Aykan, tek istediklerinin yeniden yargılama yolunun açılması olduğunu kaydetti.
Mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen Aykan, "Eşim 28 Şubat mağdurlarındandır. Artık yeter diyoruz. 26 yıl dile kolay, az bir süre değil. Devletten beklentimiz bu mağduriyetin giderilmesidir. Yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz. Annelerimizi, babalarımızı, kaybettik, oğullarına hasret gittiler. Düğünlerimiz oluyor, damatlar cezaevinde. Bu mağduriyetler artık giderilsin. Sayın Cumhurbaşkanı sürekli Yusufilerle ilgili konuşuyor, 15-20 yıldır cezaevlerinde olduklarını dile getirdiği halde hiçbir şey yapmaması büyük bir vebaldir." dedi.
"Emine Hanım acıları, haksızlığı nasıl hissettiyse aynısını bizde hissediyoruz"
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan'a seslenen Aykan, "Yeniden yargılama yolu açılsın ve suçsuz olduğumuz ortaya çıksın. Sayın Emine Hanıma şöyle seslenmek istiyorum; onun eşi de cezaevinde kaldı ve süre içerisinde yaşadığı olumsuzlukları, acıları, haksızlığı nasıl hissettiyse aynısını biz de hissediyoruz. Ve bizi anlamasını istiyoruz. Geçen Bilal Erdoğan televizyona çıktı ve diyor ki, 'Babam cezaevine girdiği zaman ben babama sarılamadım.' Sen bunu söylediğin zaman 26 yıldır cezaevinde olan insanlar var ve bu insanların çocukları var. Çocukları daha doğduğu gün babalarından ayrıldılar. Hiç mi ellerini vicdanlarına koyup da bunu düşünmezler. Artık bu mağduriyetler bitsin. Evlatlar artık babalarına kavuşsunlar. Bu zulüm bitsin." diye konuştu.(Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)