Adalet Bakanlığı 2019 Bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmelerin ardından kabul edildi.
Komisyon görüşmeleri sırasında konuşan ve milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, önemli açıklamalarda bulundu.
Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gül, komisyonda dile getirilen görüşlerin tamamını ön yargısızca değerlendireceklerini ifade etti.
"Yaklaşık 11 milyon dava görülüyor"
Yargı yetkisinin bağımsız, tarafsız yargı mercilerince kullanıldığını belirten Bakan Gül, kendilerinin yargı adına vekaleten konuşma yetkileri bulunmadığını kaydetti. Türkiye'de ilk derece ve yüksek mahkemelerde yaklaşık 11 milyon dava görüldüğünü aktaran Gül, bu davaların çözümü konusunda alternatif çözüm yollarının konuşulması gerektiğini, kendilerinin de bu konu üzerine yoğunlaştıklarını dile getirdi.
Yanlış veya eksik kararların kamuoyu eleştirisine açık olduğunu, ancak Anayasa'ya göre yargı kararlarının herkes için bağlayıcılığı bulunduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Gül, verilen kararlara karşı kanunlar çerçevesinde üst hukuk yollarına başvurulabileceğini anımsattı.
"Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim"
Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu, Bakanlığının hiyerarşi içinde yargıya talimat vermesinin söz konusu olmadığını ifade eden Gül, "Bakan oraya talimat verecek, öyle bir şey yok. Böyle bir şeyi belki birileri arzu ediyorsa da bizim tasavvur ettiğimiz bağımsız, tarafsız yargı böyle bir şey değil. Böyle bir şey zaten Türkiye'de yok. Yargının verdiği kararda eksiklik varsa bir üst yargı yoluna müracaat imkanı vardır. Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim." diye konuştu.
Yargıda daha doğru ve adil kararlar için istinaf yolunun partisince getirildiğini belirten Gül, istinaf dışında Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar giden itiraz yollarının bulunduğunu anımsattı.
Adaletin, hiç kimsenin, hiçbir örgütün, hiçbir grubun, ideolojinin arka bahçesi olmadığını söyleyen Gül, şöyle devam etti:
"Daha önce yargı brifinglerinde, 28 Şubat brifinglerinde önünü ilikleyerek vesayetçilere selam duran hakim savcılar vardı. Sonrasında Pensilvanya'daki terör örgütü elebaşından talimat alarak, 'mehdi' diye karar veren hakim ve savcılar vardı. İşte bunlarla mücadele yapıldı. Yine mücadele yapılmaya devam ediliyor. HSK Teftiş Kurulu tüm incelemelerini yapıyor. Buradaki temel amacımız, asla ve asla hiçbir yargıcın, cumhuriyet savcısının bir ideolojinin, bir cemaatin, bir grubun, bir etnisitenin ya da bir yaklaşımın değil, sadece Türk milletinin yargıcı olması, sadece ve sadece hukuka, vicdana, Anayasa'ya bağlı kalmasıdır. Bunu amaçlayan, bunu ortaya koymaya çalışan bir yaklaşım içindeyiz."
"Darbecileri yargılayan bir yargı bulunuyor"
"Anayasa'ya değil, Pensilvanya'dan gelen talimatlara göre hareket eden, onu bunu farklı isimlerle dinleyen, kumpaslar kuran hakimlere karşı, o tek adam dediğiniz Recep Tayyip Erdoğan, bu yargıyı Pensilvanya'dan, FETÖ'den temizlemek için iki yıldır mücadele veriyor." diyen Gül, "Darbecileri ayakta alkışlayan Türk yargısı yerine, darbecileri yargılayan bir yargı bulunduğunu." ifade etti.
Darbe girişiminin ardından Türk yargısının arınma sürecinde olduğunu belirten Gül, "Gazi Meclisi bombalayan, darbecileri, FETÖ'cüleri yargılayan Türk yargıçlarına haksızlık yapılmamasını." istedi. Gül, "Yanlış varsa, haksızlık varsa, hukuki anlamda kanun yolları vardır. Bireysel anlamda suç işleyen kim olursa olsun, kimsenin elbette dokunulmazlığı yoktur." diye konuştu.
"Hakimler hiçbir yerden talimat almaz"
Adalet Bakanı Gül, hakimlerin bağımsız karar vermediği iddialarına tepki göstererek, "Türk hakimleri bağımsız şekilde karar alır. Biz Türk hakimlerine sonuna kadar güveniyoruz. Hakimler hiçbir yerden talimat almaz. Türk yargısı için böyle bir iftirayı kabul edemeyiz. Darbe yargılamalarında sabahlara kadar çalışan Türk yargısına bu iftirayı atamazsınız." dedi. (İLKHA)