Şanlıurfa ve ilçelerinde taşıt muayene istasyonunda çalışan 11 işçi sendikaya üye oldukları gerekçesiyle, işveren tarafından işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçilere sahip çıkan sendika yöneticileri, taşıt muayene istasyonu önünde basın açıklaması yaparak, yaşanan olayı protesto etmek istedi. Basın açıklaması için yazılı izin isteyen ve valiliğin belirlediği alanlar dışında basın açıklamasına izin verilmeyeceğini söyleyen jandarma, gruba müdahale etti.
Şanlıurfa ve ilçelerinde Tüvtürk Polçak Taşıt Muayene İstasyonunda çalışan 11 işçi, Nakliyat İş Sendikası'na üye oldu. İddiaya göre araç istasyonu işvereni, 13 Kasım 2018 tarihinde, sendikaya üye olan Şanlıurfa merkezde 7, Viranşehir'de bir, Siverek'te 2 ve Akçakale'de bir olmak üzere 11 sendika üyesini, 4857 sayılı yasanın 25'inci maddesine göre tazminatsız olarak işten çıkardı.
Nakliyat İş Sendikası yönetici ve üyeleri, işten çıkarılan işçiler ve yakınları; sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan işçilere destek olmak, taşıt muayene istasyonun tavrını protesto etmek amacıyla, Şanlıurfa-Mardin yolu üzerinde bulunan taşıt muayene istasyonu önünde toplanarak basın açıklaması yapmak istedi.
Eylem yapılacağı bilgisini alan jandarma, taşıt muayene istasyonu önünde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Basın açıklamasını yapmak için alana gelen Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve işçiler, jandarmanın TOMA ve zırhlı araçları ile karşılaştı. Basın açıklamasına, valiliğin belirlediği alanlar dışında basın açıklaması ve yürüyüş yapılamayacağı gerekçesiyle izin vermeyen jandarma, alanda toplananları dağıtmak için "Çalıştırın TOMA'yı" diyerek tehdit etti.
Jandarmanın izin vermemesi üzerine, Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı'ndaki, Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanan sendika üyeleri, sloganlar eşliğinde, pankart açarak, basın açıklamasını okudu.
"Basın açıklamasına izin vermeyen valilik ve jandarmayı protesto ediyorum"
Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu tarafından okunan basın açıklamasında, valilik ve jandarmanın tutumuna tepki gösterildi. Küçükosmanoğlu, "Anayasamıza göre toplantı ve gösteri yürüyüşü için zaten önceden izin almaksızın yapılma hakkı var. Zaman zaman bazı dönemlerde bir takım hassasiyetler olabiliyor. Valilik kendince bir takım gerekçelerden dolayı bazı önlemler alıyor. Bizim yapmak istediğimiz basın açıklamasıydı. Bizim yapmak istediğimiz toplantı ve gösteri yürüyüşü kapsamında değerlendirilecek bir hak değildi. Buna rağmen Valilik ve jandarmanın böyle bir tasarrufu oldu. Bu bize göre hukuksuzdur, keyfi bir engellemedir. Buradan bu keyfiliği protesto etmek istiyorum." dedi.
"Hak ve anayasal mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz"
İşçi sınıfı, emeği ve alın teri ile geçinen işçiler ve emekçiler dünyanın en merhametli, en hakkaniyetli mücadelesi olan ekmek kavgasını veren insanlardır." diyen Küçükosmanoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"O bakımdan da işverenin bu hukuksuzluğu ve keyifliği karşısında, onlar sanıyorlar ki bizler işçileri parayla, baskıyla, tehditle, olmadı sağı, solu devreye sokarak bundan vazgeçiririz sanıyorlar. Artık bundan sonra Polçak'ta yeni bir süreç başlamıştır. Bu işçiler sendikamızın üyesidir ve biz bu hak ve anayasal mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Burası artık sendikalı toplu sözleşmeli geleceği olan bir işletme haline gelecektir. İşçi arkadaşlarımız yılbaşı geldiğinde 'Ben ne kadar zam alacağım? Benim sosyal haklarım ne olacak?' Bunların hepsi yapılacak toplu sözleşme ile belirli hale gelecektir. Buradan işverenlere çağrı yapıyoruz işçilerin bu anayasal hakkına saygı gösterin. İşten çıkarılan işçi arkadaşlarımızı işe geri alın diyoruz." ifadelerini kullandı. (Hüseyin Sayhar / Abdurahman Uğurlu-İLKHA)