Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından "Sahabe Ayı" olarak ilan edilen kasım ayının bu yılki teması "İlmin Kapısı Hazreti Ali" oldu. Bu kapsamda Türkiye genelinde programlar yapılmaya devam ediyor.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Gaziantep Koordinatörlüğü tarafından Hazreti Ali'yi anma etkinliği düzenlendi.
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi seminer salonunda düzenlenen program Burak Şirin'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Program daha sonra Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Hazreti Ali'yi konu alan sinevizyon gösterimi ile devam etti.
Programda konuşan Mustafa Karakurt Hoca, Hazreti Ali'nin ne şartta olursa olsun haktan ve istikametten şaşmadığını ve zilleti kabul etmediğini söyledi.
Hazreti Ali'nin henüz çocuk yaşta Müslüman olduğunu ve Peygamber Efendimizin evinde ve himayesi altında büyüyüp yetiştiğini ve en sıkıntılı günlerinde Peygamber Efendimizin yanı başında bulunduğuna dikkat çeken Karakurt, Hazreti Ali'nin katıldığı bütün savaşlarda, Huneyn'de, Hayber'de ve diğer birçok yerde Allah Resulü'nden hiç ayrılmadığını belirtti.
"Hazreti Ali'nin özellikle hayatında istikamet, ihlâs, teslimiyet ve fedakarlığı çokça görüyoruz" diyen Karakurt, Müslümanların Hazreti Ali'nin bu yönlerini örnek alması gerektiğini belirterek, "Hiçbir zaman İslami hizmetlerde, çalışmalarda isterse bir kardeşimize hakikati anlatalım, isterse en küçük bir icraatın içerisinde bulunalım ve bizim konumumuz ne olursa olsun hiçbir zaman nefsimizin hissesini o işin içerisine karıştırmayalım. Bu Hazreti Ali'ce bir tavırdır." dedi.
"Hazreti Ali hiçbir zaman haktan ve istikametten şaşmamıştır"
Hazreti Ali'nin, adaletli ve hakkaniyetli olmasının yanında haklı kalabilmenin önemini de vurguladığını belirten Karakurt, "Bu çok önemlidir. Bizim şuna da çok dikkat etmemiz lazım. Hazreti Ali hiçbir zaman hangi şartlarda olursa olsun haktan ve istikametten şaşmamıştır. Hiçbir zaman o zillet silahını kabul etmemiştir. 'Düşmanların bana kötülük yapıyor, bende o silahı kullanayım' dememiştir. Sürekli adalet ve hakkaniyet mekanizmasını işletmiştir." ifadelerini kullandı.
Hazreti Ali'nin her katıldığı savaşta şehit olmayı çok arzuladığını, ancak şehit olamadığını ve bunun da üzüntüsünü yaşadığını anlatan Karakurt, her Müslüman'ın da sürekli şehadet arzusu içerisinde olması gerektiğini belirtti.
Hazreti Ali'nin şehitlik arzusuna hicretin 40'ıncı yılında kavuştuğunu belirten Karakurt, şehid edilişini anlattı.
Karakurt, Hazreti Ali'nin şehid olmadan önce yaralı olduğu halde "namaz namaz" diyerek inleyerek namazın önemine vurgu yaptığını belirtti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)