Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Adıyaman Şubesi, siyonist terör rejiminin mazlum Filistin halkına yönelik saldırılarını yaptığı basın açıklaması ile telin etti.
Adıyaman Belediyesinin yanındaki parkta düzenlenen basın açıklamasını AGD Adıyaman Şube Başkanı Bedreddin Beyazkaya okudu.
Terör rejimi israil ile her türlü ilişkilerin kesilmesi gerektiğini dile getiren Beyazkaya, siyonistlerin devlet olarak da tanınmasından vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
Beyazkaya, "Siyonist israil, önceki akşam Han Yunus'a düzenlediği saldırıyla 10'a yakın Müslüman'ı şehid etti. Hep birlikte tanıklık ediyoruz ki bir israil saldırısının yaraları sarılmadan ikinci bir israil saldırısı geliyor. Siyonist israil, işgal ettiği topraklarda var olduğu müddetçe bu coğrafya barış gelmeyecektir. siyonist İsrail'in varlığını tanımak da onunla diplomasi yürütmek de kabul edilemez. siyonist israil, kendi mutlulukları için dünyayı ateşe vermekten kaçınmayan bir zihniyetin eseridir. Bu zihniyetle ne oturup konuşulabilir ne de anlaşma yapılabilir. Siyonist İsrail, var olduğu günden bu zamana bölgedeki kaosun, çatışmaların ve belirsizliğin ana müsebbibidir."
"Siyonist rejimi işgal ettiği Filistin topraklarından çıkarmak tüm Müslümanların görevidir"
Müslümanların Filistin konusunda daha duyarlı olmaları gerektiğini vurgulayan Beyazkaya, "Siyonist rejim israili işgal ettiği Filistin topraklarından çıkarmak tüm Müslümanların görevidir. Siyonist israili yöneten zihniyet tüm dünyaya Filistin halkını terörist olarak lanse etmektedir. Filistin halkının meşru talepleri adeta bir terör örgütünün talepleri gibi gösterilmektedir. Başta ABD olmak üzere tüm emperyalist ülkeler Filistin halkından meşru taleplerinden vazgeçmelerini istemektedirler. Siyonist israil işgal ettiği toprakların her santimetrekaresinden çekilmediği müddetçe bölgeye barışın gelmesi mümkün olmayacaktır. Siyonist israille normalleşme neresinden bakarsanız bakın işgallere ve katliamlara onay vermektir. Siyonist israil, sadece saldırdığı zaman değil her zaman için problemdir. Siyonist israil, sadece Filistin halkı ve Müslümanlar için değil tüm insanlık için problemdir. Maalesef tüm haydutluğuna, küstahlığına, kan dökücülüğüne ve acımasızlığına rağmen siyonist israille birçok İslam ülkesi de siyasi, kültürel, ekonomik ve askeri işbirliği içerisindedir." ifadelerini kullandı.
Siyonist aklın tüm insanlığın baş belası olduğunu belirten Beyazkaya, İsrailin Filistin'de yaptığı saldırılar İslam coğrafyasında yaşanılan işgallerden, iç savaşlardan, kaotik ortamdan bağımsız ele alınamaz. Irkçılık ve mezhepçilik politikaları da israilin Müslüman'ı Müslüman'a kırdırma projesinin yansımalarıdır. Biz israili sadece Müslümanlar için tehdit olarak görmüyoruz. İsrail bütün insanlık için tehdittir. Bu yüzden Müslüman ya da değil, duyarlılık ve vicdan sahibi her insan bu baş belası siyonizme karşı teyakkuz halinde olmalıdır." dedi.
"Filistin halkının mağdur olmayacağı tedbirler alınmalıdır"
Uluslararası topluma, içeride ve dışarıda vicdan sahibi siyasi tüm aktörlere seslenen Beyazkaya, şunları söyledi: "İsraile karşı her platformda en sert yaptırımlar uygulanmalıdır. İsraile karşı yaptırımlar uygulanırken Filistin halkının mağdur olmayacağı tedbirler alınmalıdır. En ufak bir şiddettin karşılığı israile en kısa sürede ve en uygun şekilde verilmelidir. Hem ülkemizde hem de diğer İslam ülkelerinde ABD ve israili besleyen ırkçılık, mezhepçilik, politikalarına prim verilmemelidir. Toplumsal barış ve uzlaşmanın zemini hazırlanmalıdır. Filistin meselesinde sahip çıkan herkesle irtibat sağlanmalı, siyonist akla karşı birlikte hareket edilmelidir. Filistin halkı istediği neticeyi alıncaya kadar ve netice alındıktan sonra da yalnız bırakılmamalıdır. Filistin meselesi için adım atan kendi onurunu, iffetini, izzetini koruyacaktır. Filistinliler evlerine ve topraklarına mutlaka dönecektir."
Yemen'de yaşanan insani drama değinen Beyazkaya, "Yemen'de yaşanılan dramın son bulması için başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkeleri ve uluslararası toplumun gerekli adımları atması konusunu bir kez daha gündeme getiriyoruz. Filistin de ve Yemen de bizim canımızdan bir parçadır. Bunun aksi düşünülmemelidir." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş - İLKHA)