HÜDA PAR Batman Merkez İlçe Başkanı Muhammet Şerif Durmaz, Batman'da yerel bir gazetenin başlatmış olduğu "31 Mart Yerel Seçim Parti ve Aday Söyleşileri"  programına konuk oldu.

Söyleşide gazeteci Mansur Obut ve Yazar Mustafa Toprak'ın gündeme ve yerel seçimlere dair sorularını yanıtlayan Durmaz, yerel seçimler, Batman ilinin sorunları, belediye çalışmaları, ittifak konusu ve Kürd meselesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

HÜDA PAR olarak yerel seçime katılacak mısınız? sorusuna cevap veren Durmaz, parti olarak 31 Mart 2019'daki yerel seçimlere girecek gibi çalışmalara devam ettiklerini ve parti yetkili kurullarında yapılan istişarelerden sonra kamuoyunun bilgilendirileceğini ifade etti.

"Ölçümüz İslam'dır"

İttifak sorusuna ilişkin de konuşan Durmaz, "HÜDA PAR olarak ilkesel bir duruşumuz var; ittifaklara kapalı bir parti değiliz. Eğer bir parti bizimle ittifak yapmak için kapımızı çalarsa, bizde kapımızı açar, getirecekleri teklif üzerinde değerlendirmelerimizi yaparız. İlkelerimiz doğrultusunda anlaşabileceğimiz, beraber yürüyebileceğimiz ve politikalarımızı uygulayabileceğimiz siyasi hareketlerle ittifak yapılabilir. Siyasi partiler seçime girmek için vardır ve toplumun mevcut sorunlarını çözmek için geniş bir alanda çalışırlar. Bizlerde çalışmalarımızı bu minvalde sürdürüyoruz. Ölçüsünü İslam'dan aldığımız fikir ve düşüncelerimizin topluma ulaşması adına gayret sarf ediyoruz. Hedefimizde toplumu ıslah etme ve halkımıza hizmet ederek Allah'ı razı etme arzusu vardır. Seçmenlerimiz de partimizin aldığı kararları bu doğrultuda değerlendirdiğinden dolayı bundan sonrası için de alınacak kararları aynı müspet bakış açısıyla değerlendirecektir." dedi.

Söyleşide yerel sorunlara değinen Durmaz, Batman'da işsizlik oranlarının yüksek olduğunu ve iş alanlarının yetersiz olduğunu vurguladı.

"Uyuşturucu ve kötü alışkanlıklarla mücadele bir politika haline getirilmeli"

Gençlerin istihdam edileceği iş alanlarının çoğaltılması gerektiğine işaret eden Durmaz, "Gençlerimiz işsiz kaldığında ne yazık ki birileri onları kötü alışkanlıklara yönlendiriyor. İlimizdeki uyuşturucu gerçeği ortadadır. Uyuşturucu sorunu ilimizin en büyük sorunlarındandır. Uyuşturucu ile mücadele konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Sorunu, sadece sonuçları üzerinden değil sebepleriyle ele almak gerekiyor. Sebep sonuç ilişkisi zemininde ele alarak bir sonuca varabiliriz. Öncelikle gençlerimiz neden uyuşturucu kullanma ihtiyacı hissediyorlar, nasıl ve neden bağımlı hale geliyorlar, nasıl temin ediyorlar. Bunları ele almamız lazım. Bu konuda devlet, gençlerimizin geleceğini çalan ve hayatlarını karartan uyuşturucu illeti ve kötü alışkanlıklarla mücadeleyi bir politika haline getirmesi gerekiyor." diye konuştu.

"Neslin ihyası ve geleceği adına herkes elini taşın altına koymalıdır"

Durmaz konuşmasının devamında şunları söyledi: "Birde toplumumuzun ahlaki çöküntü yaşama, değerlerinden uzaklaşma ve değerlerinden dejenere edilme sorunu vardır. Bugün çocuklar artık büyüklerinin sözlerini dinlemez hale gelmişler. Toplumda bu yüzden her gün büyük sorunlar yaşanıyor. Çalışmalarımızın temelinde, toplumu ıslah etme arzusu vardır. Gençlerimizin desteklenerek başta madde bağımlılığından ve ahlaki yıpranmışlıktan kurtarılması gerekiyor. Bu konuda sorumluluk sahibi herkes neslin ihyası ve geleceği adına elini taşın altına koyarak çalışmalarını artırması gerekiyor."

"HÜDA PAR iktidarında belediyeyi halkın malı bilip, onu yetim malı gibi muhafaza edeceğiz"

Belediyelerin halka hizmet makamları olduğunu, buralarda halka hizmet üretilmesi gerektiğini söyleyen Durmaz, "HÜDA PAR iktidarında bizler belediyeyi halkın malı bilip, onu yetim malı gibi muhafaza edeceğiz. Partizanlık yapmadan halkımıza hizmet etmeyi önceliklerimiz arasına alacağız. Belediyeler halka hizmet mekânlarıdır. Burada halka hizmet üretilir. Şehrin yaşam kalitesi yükseltilir. Yerleşim yerleri yaşanır hale getirilir. Halkın rahatı ve huzuru için, insanlarımızın ve özellikle çocuklarımızın maddi ve manevi geleceği için belediyelerin her türlü imkânları seferber edilir. Yerel yönetimlerde kesinlikle ideolojiden uzak durulması gerekir. Belediyedeki yönetimlerin kesinlikle tarafgirlikten uzak kalması lazımdır." ifadelerini kullandı.

"Halkımızın yaşam kalitesini artırmak ve şehrimizin yaşanabilir bir şehir olması için hizmetlerimizi sürdüreceğiz"

HÜDA PAR iktidarında kentin dinamikleriyle dayanışma içerisinde olacaklarını vurgulayan Durmaz, "İlimize hizmet için tüm yerel yönetimler ve bağlı kuruluşlar, ticaret ve sanayi odaları, üniversiteler ve STK'larla dayanışma içinde ve elbirliğiyle yeni kentsel ve sosyal projeleri hayata geçireceğiz. Halkımızın yaşam kalitesini artırmak ve şehrimizin yaşanabilir bir şehir olması için toplumun her katmanına eşit ve adil hizmet götürmek için kısa, orta ve uzun vadeli makul ve uygulanabilir projelerimizi hayata geçirip hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Hak, hukuk, eşitlik ve adalet anlayışını önceleyerek ve bütün vatandaşlarımıza hizmet ederek farklılığımızı ortaya koyacağız." açıklamasında bulundu.

"Kürdçe ikinci resmi dil olmalı"

Kürd meselesine de değinen Durmaz, Kürdçe'nin ikinci resmi dil olması ve anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.

Kürd meselesi ile PKK sorununun bir olmadığını vurgulayan Durmaz, "Hatırlarsınız; çözüm süreci diye bir süreç vardı. Hükümet bu süreci doğru yönetemedi. Yapılan yanlışlar beraberinde birçok sorunu getirdi ve maalesef 6-8 Ekim katliamı gibi üzücü olayların yaşanmasına zemin hazırladı. Yaşanan olaylardan sonra son birkaç yıldır Kürd meselesi konuşulmamaya başlandı. Oysa mesele nihai olarak henüz çözülmüş değil. Mesele mutlaka adil bir şekilde, hak ve adalet ekseninde yeniden ele alınması lazım." şeklinde konuştu.

"Kürdler bu ülkenin asli kurucu unsurlarıdır"

Durmaz konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Kürdler bu ülkenin asli kurucu unsurlarıdır ve bunun devlet tarafından kabul edilmesi lazım. Kürdçe'nin ikinci resmi dil olması ve anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması lazım ve bunlar anayasal güvence altına alınmalıdır. Çünkü eğer anayasal güvence altına alınmazsa 'andımız' meselesi gibi birileri bu meseleleri de tekrardan gündeme getirebilir. Biz HÜDA PAR olarak birlikten, beraberlikten ve çoğulculuktan yanayız ve bu ülkede Kürdler ile Türkler arasında ayırım olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkede bir Türk hangi hakka sahipse aynı şekilde Kürd'de, Arap'ta, Fars'ta, Çerkez'de aynı hakka sahip olsun istiyoruz. Ayırım gözetilmeksizin vatandaşlarımıza temel insan hakları herhangi bir pazarlık konusu yapılmadan tanınsın istiyoruz. Toplumu etnik milliyetçilik üzerinden kutuplaştırmanın, insanımıza ve toplumumuza herhangi bir katkısının olmadığını vurguluyoruz." (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)