Yıllardır hizmetten mahrum bırakıldıklarını belirten Siverek ilçesine bağlı 23 haneli Çomaklı (Çapakçur) köyü sakinleri, yetkililere seslenerek yol ve su sorunu başta olmak üzere diğer sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istediklerini söylediler.  

Geçim kaynakları tarım ve hayvancılık olan 23 hane ve mezralarlarla birlikte 500'e yakın nüfusa sahip Çomaklı köyünün sakinleri, yıllardır hizmetten yoksun. Köy sakinleri, yaşadıkları yol ve su sorununun, beraberinde eğitim ve sağlık sorunlarına da kapı araladığına dikkat çekiyor.

Yetkili mercilere müracaat etmelerine rağmen sorunlarının çözüme kavuşturulmadığını ve yetkililerin bu konuda vurdumduymaz davrandıklarını kaydeden köylüler, mağdur durumda olduklarını dile getirerek duruma tepki gösterdiler.

1960'lı yılların değil; 2018'in Türkiye'sinde bulunduklarını hatırlatan köylüler, sorunlarına çözüm bulamamaktan yakınıyor.

10 kilometrelik stabilize yolu kendi imkânlarıyla açtıklarını ifade eden köylüler, yaşadıkları mağduriyeti İLKHA'ya anlattılar.

23 haneli bir köy olduklarını ve her haneden de en az 3-4 kişinin okula gittiğini söyleyen köy sakinlerinden Mehmet Alan, "Yağmur yağdığı anda bizim yollarımız hep çamur oluyor. Bazen yollarımızdan dolayı servis okula geç gidiyor ve bu yüzden hocalar çocuklarımıza devamsızlık yazıyor. Eğitim sorunumuz böyle. Bakıyoruz 5 haneli köye bile devlet yolu götürmüş ama bize gelince yollarımız yok. Devlet, bazı kişilere farklı özen mi gösteriyor? 5 haneli köylere gidiyoruz, asfaltlanmış. Köylerin içindeki her evin kapısına kadar parke döşemişler. Ne diyeceğimizi bile artık şaşırdık. Yetkili merciler sözde, 'Takip ediyoruz, sorunumuz yok, süper devletiz,' diyorlar." ifadelerini kullandı.

"Sağlığımız tehlikede"

Kışın çamur, yazın ise toz sivrisinekler nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirten Alan, köy halkının sağlığının tehlikede olduğuna değinerek, "Büyükşehir Belediyesi bütün köylerde ilaçlama yapıyor ama bize gelince bir şey yok. Çocuğumuzun sağlığı bu yollar nedeniyle tehlikeye giriyor. Doğum olduğu zaman risk daha çok artıyor. Yetkililer bizi de görsün. Bizim su şebekemiz yok, içtiğimiz suyun çoğu da tuzlu. Zaten çoğu hastalık bu sulardan kaynaklanıyor. Tahlilini yaptırsın. Büyükşehir Belediyesine gittik. Yollarımıza hafriyat döksün, bir şeyler yapsın diye ama kimse oralı olmadı. Sulama projesi de doğru düzgün yok. Evimizi taşısak Siverek'e, araba kapımıza gelmez. 'Bu yolda çalışmıyoruz' diye ekinimizi kaldırıyoruz ve arabacı 20 kuruşa yüklüyorsa bizim ki 25-30 kuruşa. Yolumuz bozuktur diye arabalar bize gelmiyor. 50 senelik suyu olmayan köylere dört dörtlük şebeke suyu gitmiş. 500'e yakın nüfusumuz vardır." dedi.

"Yaptığımız bütün müracaatlar karşılıksız kaldı"

Hizmet beklediklerini ancak göremediklerini söyleyen köylülerden Tamer Alhas, yetkililere yaptıkları bütün müracaatların karşılıksız kaldığının altını çizdi.

Alhas, "Yolumuz stabilize yol ve bu yolu da kendi imkanımızla, kendi paramızla yapmışız. 7-8 yıl önce Siverek Kaymakamlığına müracaatta bulunduk. 'Bütçemiz yok' denilince stabilize yolu döktük. Şimdi de Büyükşehir Belediyesine yaptığımız bütün müracaatlar karşılıksız kaldı. En ufak yağışta yol kapanıyor ve öğrencilerimiz okula gidemiyorlar. Hastamız olursa hastaneye götüremiyoruz. Hiçbir hizmet alamıyoruz burada. 'Bütçe değerlendirmesine alacağız.' diyorlar. Tabi bu on yıldır böyle sürüp gidiyor. Köyümüzün içme suyu şebekesi yok, köy içleri yapılmamış. Her şey ortada ve zaten görünüyor. Ve herhalde yolu yapılmayan nadir köylerden biri bizim köyümüz. En azından desinler, 'sizi cezalandırıyoruz!' Biz de soralım niçin cezalandırıyorlar, diye. Biz de ona göre davranalım. Hizmet bekliyoruz, hizmet yok." şeklinde konuştu.

"Yol ve su şebekesi sorunumuz var"

"Gelin burayı görün. Eğer siz, çocuklarınızı bu şekilde kabul ediyorsanız biz de kabul edelim." diyerek yetkililere seslenen Nazım Öğüt ise "Bizim yol ve su şebekesi sorunumuz var. Yağmur yağdığı zaman yollar çamur oluyor. Araç yolda kalıyor. Öğrencilerimiz aracı iteleye iteleye perişan oluyor ve derslerine geç kalıyorlar. Geç kaldığı için öğretmenlerinden fırça yiyorlar. Çocuk hastalanınca da hastaneye götüremiyoruz çünkü yollarımız bozuk. Yaklaşık 10 kilometrelik yol. Bütün yetkililere bildirdik ama yaptıkları hiçbir şey yok. Yetkililere çağrım şu; Bizimle bir ilgilensinler, şu yolu yapsınlar. Çoluk çocuğumuz da herkes gibi iyice okula gidip gelsinler. Derslerinden kalmasınlar. Bir hastamız olduğu zaman hastaneye yetiştirebilelim. Doğum yapacak bir bayanı götürdüğümüz zaman yolda araba takır takır! Bayan zaten rahatsız oluyor. Çocuğumuz sağlıksız doğuyor. Bunun, bütçeyle, şunla bunla hiçbir alakası yok!" ifadelerini kullandı.

"Kışın çamur; yazın ise toz"

Okul servisi şoförü Muharrem Altundağ da şunları söyledi:

"Herhangi bir yağışta okula gidemiyoruz. Aracımız yolda kalıyor. Ya traktör gelip çekiyor ya da çocuklarla beraber itekliyoruz. Yolumuz çok sıkıntılıdır. Kışın çamur; yazın ise toz var. Arabalarımız dökülüyor. Yolumuzun yapılmasını istiyoruz."

"Bir an önce yollarımızın yapılmasını istiyoruz"

Alagün Ortaokulu 8'nci sınıf öğrencisi Kudret Kılıçlı da şunları kaydetti:

"Okula rahat bir şekilde gidemiyoruz. Yağmur yağıyor, yollarımız çamurlaşıyor ve okul taşıtımız yolda kalıyor ve onu iteklemek zorunda kalıyoruz. Bir an önce yollarımızın yapılmasını istiyoruz. Okula geç kaldığımızda öğretmenlerin tepkisi kötü oluyor. Kızıyorlar, 'Niçin geç kalıyorsunuz?' diye." (Muhammed Said Aksoy, Abdurrahman Uğurlu - İLKHA)