İstanbul Şişli'de 80'den fazla ülkeden bin 500 âlimin katıldığı 5. Dünya Müslüman Âlimler Birliği toplantısı alınan önemli kararlarla sona erdi.

Toplantıya yurt dışından katılan Dünya Müslüman Âlimler Birliği üyelerinden İslam el-Ğamri, Yusuf Muhammed Nedvi ve Ömer Ahmet Muri, İLKHA'ya yaptıkları değerlendirmede, toplantının ümmetin vahdetine vesile olması temennisinde bulundular.

Programa Mısır'dan katıldığını belirten İslam el-Ğamri, Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin her zaman Müslümanların sorunlarını çözme çabası içinde olduğunu göstermek için toplantıya katıldıklarını aktardı.

El-Ğamri, "Müslümanların ve tüm insanlığın haklarını ihlal eden düşmanlara karşı onların haklarını korumak için buradayız. Dünyanın her hangi bir yerinde bulunan tüm mazlumların yanında olduğumuzu ve 'ilay-ı kelimetullah'ı tüm yeryüzünde hakim kılmak ve haykırmak için buradayız." dedi.

Yapılan genel kurulla Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin yönetim kadrosunda değişikliğe gidildiğini hatırlatan el-Ğamri, değişikliğin hayırlara vesile olmasını ve alimlerin isabetli kararlar alarak İslam ümmetinin ve tüm dünyanın sorunlarına çözüm olması temennisinde bulundu.

El-Ğamri, ayrıca bu programı düzenlemede emeği geçen Türkiye halkına ve hükümetine teşekkürlerini sundu.

Yusuf Muhammed Nedvi: Allah'ın ipine sımsıkı sarılırsak izzet ve şeref bizim olacaktır

Birliğin üyesi olmakla birlikte Dünya İslami Eğitim ve Kültür Vakfının Hindistan'ın Karela Bölge Şubesi Genel Sekreteri olan Yusuf Muhammed Nedvi de toplantıya Karela bölgesinden katıldığını belirtti.

Müslümanlar arası barış ve uzlaşıyı önemsediğimden dolayı toplantıya katıldığını söyleyen Nedvi, barış ve uzlaşının her alim ve davetçinin önem vermesi gereken bir konu olduğunu ifade etti.

Nedvi, "Buradan tüm Müslümanlara ve özelikle âlimlere seslenmek istiyorum. Kendi aranızdaki tartışmaları ve çatışmaları bir tarafa bırakın ve 'Allah'ın ipine sımsıkı sarılın.' Eğer bizler Allah'ın ipine sımsıkı sarılırsak izzet ve şeref bizim olacaktır. Buradan tüm İslam ümmetine sesleniyorum. Tüm insanlığa karşı büyük sorumluluklarımız vardır. Tüm insanlığa sevgi ve barışı yaymalıyız. Çünkü İslam barış, esenlik, sevgi ve insanlığa önem veren bir dindir." diye konuştu.

Ömer Ahmet Muri: Alimler arası uzlaşı sağlanmalıdır

Toplantıya Yemen'den katılan Ömer Ahmet Muri ise şunları söyledi: "Bu toplantının asıl amacı Müslümanların birleşmesidir. Bu birleşmenin ümmete yararı olacaktır. Çünkü Allah Subhanehu ve Teala, şöyle buyuruyor: Bir sadaka vermeyi, yahut iyilik yapmayı, yahut da insanların arasını düzeltmeyi emredenleri hariç, onların aralarındaki gizli konuşmaların çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah'ın rızasını kazanmak için yaparsa, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz."

Barışın, ümmetin maslahatı için şart olduğunu vurgulayan Muri, "Ümmet arasındaki barış ve uzlaşı ortadan kalkarsa ümmetin maslahatı da ortadan kalkar. Barışın sağlanması için iki yol vardır. Birinci yol; barışın nasıl sağlanması gerektiğini esaslıca konuşmak. İkincisi, aldığımız bu kararları ciddiyetle yapmamızdır. İkinci kısmın yani kararların tatbik edilmesi barış sürecini yüzde 80 etkilerken, birincisi yüzde 20 etkiliyor. Bu yüzden ikinci kısmın derhal hayata geçirilmesi gerekir. Bu ikinci kısmı yani barış ve uzlaşıyı taraflar arasında sağlayacak bir heyet oluşturulmalı ve bu heyetler; gruplar, cemaatler, siyasiler, Müslüman toplumlar veya Müslümanların azınlık olduğu toplumlar arasında barış ve uzlaşıyı sağlamalıdır. Ve en önemlisi de âlimler arası uzlaşı sağlanmalıdır. Barış ve uzlaşı Allah ve Resulünün sıkça dillendirdiği kavramlardan biridir. Barışın tesis edilebilmesi için kardeşlik ve müsamahakârlık ön planda olmalıdır. Ve iki taraf arasında yapılan uzlaşıda Kur'an ve sünnet ışığında alınan karara saygı duyulmalı ki bu uzlaşı kültürü Müslüman toplum arasında yayılsın ve bu çok önemli anlayış neticesinde toplumda barış huzur ve kardeşlik hâkim olacaktır. Bu barış ve uzlaşıyı sağlayacak heyetteki kişiler şer-i, hukuki ilimlere ve istişare ahlakına sahip olmalıdır ki yapacakları uzlaşı veya barış daha da sağlamlaşsın ve fitne tam manası ile ortadan kalksın. Allah, Müslümanları tek bayrak altında birleştirsin ve saflarını sıklaştırsın çünkü Allah, her şeye kadirdir." değerlendirmesine bulundu. (İLKHA)