Hak ve özgürlük artık evrenseldir. Onları derinleştirmek güvence altına almak anayasa mahkemelerinin temel görevidir. Dil din inancı ne olursa olsun insan olan herkesin onurunu yükseltmektir. Zira kainatın özünün insan olduğunu bilmekteyiz.
Anayasa mahkemesinde ciddi değişiklikler yapılmıştır. Hak ihlaline uğrayanların beklentilerini arttıran kanunun ilerletilmesi için çalışmalarımız hızla devam etmektedir.
Dünyadaki öfke ve nefreti de dikkatlerinize sunuyorum.
Önleyici ve caydırıcı bir alan için sevgi ikliminde gelişen insani değerlerin yardımı kaçınılmazdır. Hak ihlali meydanlarda eyleme dönüşmektedir. İşkenceye uğrayanların onur sesine cevap vermemiz gerekmektedir.
İnsanlık onurunu güvence altına alan anayasalar bu değeri koruyabildikleri sürece onurludurlar. Her farklılığın birlikte yaşama iradesini ancak başkalarının haklarını savunabilen insanlar başarabilir.
Din ve vicdan özgürlüğünü dışarı yansıtmayan anlayışlar hiç bir zaman kabul görmemiştir.
Sözünün engellenmesini kendisinin öldürülmesi gibi gören Yunus Emre gönüllerden çıkmamıştır. Kendini ifade edebilmek vicdanı özgürleştirmek savaş yerine barış getirir. Düşünceyi ifade ve inanç özgürlüğü için çizilmiş sınırlar o ülkenin demokratik gücüdür.
İnsanlık onuruna saygı insanların neye inanacağına kendisini zorunlu kılar.
Siyasi önderler ve gücü elinde tutanlar savaş gücünü değil barış gücünü elinde tutmalıdır. Bunlar herkesten daha sorumludurlar.
Öfkenin ve nefretin yüreğe saçtığı tohumların hangi insanlara göz yaşı döktüreceğini bilemeyiz.
Demokrasi sorunlara çözüm olarak demokratik sabır ortamında tanışmayı uzlaşmayı öneriyor. Bağlantı kurulamaz ise tanışamayız ve sevginin gücünden faydalanamayız.
Anayasa mahkemeleri verecekleri kararlarla sevgi ikilimini yaşatmaya devam etmelidir.
Tarihte kalmış olayları günümüze taşıyacak bir yasayı yürürlükten kaldıran Fransa Konseyi`ni kutluyorum.
Tüm anayasa mahkemeleri barış dolu bir dünyada çalışma çabaları içindedir. Ülkemiz ve dünya barışının bekçisi olmaya devam edecektir.