Kendine rakip gördüğü camia ve yapıları yok etme yoluna giden FETÖ'nün, kendisi gibi düşünmeyen yapılara hayat hakkı tanımayan PKK'nin ve JİTEM tarzı illegal yapıların hedefindeki Müslümanlar, türlü saldırı ve işkencelere maruz kalarak kumpaslar sonucu zindanlara konuldu.

Yıllardır çeşitli komplo ve kumpaslarla cezaevine konulan İslami kimlikli mahkûmların ailelerinin oluşturduğu "28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri İnisiyatifi" öncülüğünde Şanlıurfa'da düzenlenen basın açıklamasına katılan mağdur aileler, cezaevinde bulunan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarına yeniden yargılanma yolunun açılmasını talep ettiler.

27 yıldır FETÖ kumpaslarından dolayı cezaevinde olan Abdullah Zengin'in babası Molla Hamdin Zengin, oğlunun hiçbir suçunun olmadığını ve serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

"Hükümetten adalet istiyoruz, çocuklarımıza adaletsizlik yapılmasın"

Zengin, "Hükümetin cezaevinde olan çocuklarımıza yeniden yargılanma yolunu açarak onları serbest bırakmasını istiyoruz. Onların hiçbir suçları yoktur. Onların tek suçu çocuklara Kur'an'ı Kerim dersi vermektir. İslami kimlik nedeniyle yakalandılar ve yıllardır FETÖ'nün kurduğu kumpaslar sonucu cezaevinde yatıyorlar. Biz istiyoruz ki hükümet bu Müslümanları dinleyip onları serbest bıraksın. Biz hükümetten adalet istiyoruz, çocuklarımıza adaletsizlik yapılmasın. Oğlum yaklaşık 27 yıldır cezaevindedir. Görüşe gittiğimiz zaman yaşlı olduğum için zorlanıyorum. Öbür taraftan da giriş çıkışlarda işlemler çok olduğu için çok sıkıntılar yaşıyoruz." dedi.

"17 yaşındaki bir çocuğa nasıl müebbet hapis cezası veriliyor?"

Oğlunun 17 yaşında gözaltına alınarak 40 gün işkenceye tabi tutulduğunu ifade eden İbrahim Halil Göv'ün babası Mehmet Göv ise "Biz hükümetten tekrar yargılanmalarını istiyoruz. Eğer ki suçları varsa, 2 kat fazla ceza versinler, yok eğer ki suçları yoksa neden yılılardır haksız yere cezaevinde tutuluyorlar. Benim çocuğum 17 yaşında yakalandı ve ona müebbet hapis cezası verildi. Devlete göre daha yaşını doldurmamış olan bir çocuğa nasıl müebbet hapis cezası veriliyor. Camide çocuklara Kur'an'ı Kerim dersi veren bir gencin ne suçu olabilir? Benim oğlum yakalandı ve 40 gün işkence altında kaldı. FETÖ'nün kurduğu kumpasların ardından hazırlanan yalan ifadeler zorla oğluma imzalattırıldı. 40 günden sonra oğlumun nerde olduğundan haberim bile yoktu. Mahkemeye çıkarıldıktan sonra Bingöl, Diyarbakır, Adana, Gaziantep ve Adıyaman cezaevine veriliyordu ki aileleri de bilerek mağdur ediyorlardı. Bizim çocuklarımızın devlete karşı da bir suçları yoktu." ifadelerini kullandı.

"Hukuksuzluğun devam ettiği bir süreci yaşıyoruz"

2007-2012 yılları arasında FETÖ/PDY tarafından kendisine 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Köklü Değişim Dergisi Şanlıurfa Temsilcisi Sait Doğan ise, şunları söyledi:

"Hukuksuzluğun devam ettiği bir süreci yaşıyoruz. Umuyoruzki gerek 28 Şubat ve sonrasında yaşanmış bu hukuki mağduriyetler bir an önce giderilsin. Yani 20 yılı aşkın bir zamandır çok fazla bir zulüm yaşandı ve halen devam etmekte. Müslümanların desteği ile bugün iktidarda olduğunun bilincinde olan bir hükümetin bu anlamda olumlu bir adım atmasının onun siyasi olarak da insani olarak da bir borcudur. Bu bağlamda umarız en yakın zamanda daha önceden de bu mağduriyetlerin giderileceğine dair söz verildiği üzere bu sözlerinde dururlar ve bu mağduriyetleri giderirler"

"27 yıldır söylüyoruz, bizi dinleyen, duyan ve gören yok"

Kardeşinin camide sadece Kur'an'ı kerim dersi verdiği için gözaltına alındığını ifade eden İbrahim Halil Göv'ün kız kardeşi Fatma Göv, 16 yıldır iktidarda bulunan mevcut hükümetin bu mağdurlarla ilgili hiçbir adım atmadığını ifade etti.

Göv, "1992 yılında İslami kimliğinden dolayı sadece çocuklara camide Kur'an'ı Kerim dersi verdiği için 27 yıldır cezaevinde olan İbrahim Halil Göv'ün kardeşiyim. Artık söyleyecek bir söz yok! Ne diyeceğiz ki! 27 yıldır söylüyoruz, bizi dinleyen, duyan ve gören yok. Abimin hiçbir suçu yoktu, ne bir adam öldürdü ne bir darbe girişimine kalkıştı, ne örgüt kurdular. Sadece çocuklara Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için şu anda cezaevindedir. Biz artık onlara FETÖ mağduru ya da 28 Şubat mağduru da demiyoruz; hükümet ve AKP mağduru diyoruz. Çünkü 16 yıldır AKP şu anda iktidarda ve hiçbir şey yapmıyor, kolunu bile kıpırdatmıyor. Cezaevine ziyarete gittiğimiz zaman bin bir türlü zorluklarla karşılaşıyoruz. Biz çok mağduruz ve biz Allah'tan istiyoruz, biz hükümetten hiçbir şey istemiyoruz artık. Allah Kerim'dir, rahimdir." şeklinde konuştu.

"Yeri geldiğinde Hazreti Ömer'in adaletinden bahsediyorlar ama hiç adalet yok"

27 yıldır FETÖ kumpaslarından dolayı cezaevinde olan Abdullah Zengin'in eşi Rahime Gülebak Zengin ise şunları söyledi: "Şu anda adalet sarayı önündeyiz. Ama görüyoruz ki Türkiye'de adalet yok, adalet raflara kaldırılmış. O kadar sesimizi yükseltmemize rağmen, 3 maymunu oynuyorlar. Kör, sağır ve dilsiz kesiliyorlar. Yeri geldiğinde Hz. Ömer'in adaletinden bahsediyorlar ama görüyoruz ki hiç adalet yok.  Bu mağduriyetlerin giderilmesi için yeniden yargılanma yolunun açılmasını istiyoruz." (Hüseyin Sayhar, Abdurrahman Uğurlu, Mustafa Gül- İLKHA)