ŞANLIURFA - Şanlıurfa Barosu, Erol Köse'nin Kürtlere yönelik ırkçı ifadeler içeren Tweetlerine tepki göstererek, "Erol Köse'nin gayri ahlaki olduğu kadar ayrımcılık içeren ve ırkçılık ifade eden bu çirkin sözlerini lanetliyoruz" ifadelerini kullandı.
Magazin dünyasında bazen polemik yaratarak gündemde kalmanın öteden beri yapıldığının hatırlatıldığı açıklamada, "Ancak hukuksal sınırları zorlayarak toplumu ayrıştırıcı toplumsal barışı zedeleyici, konusu suç teşkil eden hakaret içerici söz, tutum ve davranışların magazinsel polemik sayılamayacağı, ifade hürriyeti kapsamında hukuksal koruma görmeyeceği aşikardır" denildi.
Irkçılığın toplumu felakete götürebilecek olan çok tehlikeli "biyolojik bir silahtır" olduğu ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Toplumsal barışın altına dinamit koyacak ahlaksız sözler sarf ederek bunları "kendi show dünyasına" alet edecek kadar insanlıktan nasibini almamış canlılar da yaşıyormuş aramızda. Bu ilk değil son da olmayacak. Hitler'e özentili olanlar tarihe baksın. Ne demek istediğimiz anlaşılır. İnsanlık tarihi; siyah, beyaz veya sarı renk ayrımı olmaksızın, adına Türk, Kürt, Arab, Acem, Ermeni, İngiliz, Fransız, Aborjinler, Kızılderililer ve isimleri bu açıklamaya sığdırılamayacak kadar uzun olan Adem ile Hava'nın çocukları tüm kültür ve inanç gruplarınca oluşturulmuştur."
Savcıların hareke geçmesi istenen açıklamanın devamında; "Erol Köse'nin gayri ahlaki olduğu kadar ayrımcılık içeren ve ırkçılık ifade eden bu çirkin sözlerini lanetliyoruz. Konu basında yer alarak aleniyet teşkil ettiğinden basın savcılarının derhal harekete geçerek konuyu ciddiye almaları ve soruşturma açması gerekmektedir. Bu sözler olası bir suçu tahrik ve toplum açısından da tehlike suçu niteliğinde olup, ceza hukuku bakımından da insanlığa karşı suç teşkil edebilecek özelliktedir. Çünkü başta Anayasa olmak üzere Türkiye'nin de taraf olduğu BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'de aşağıdaki maddelerde koruma altına alınan haklar gereğince devletin harekete geçme zorunluluğu bulunmaktadır.
Madde 2/1:Taraf Devletler, bu Sözleşme'de yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana-babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler. Madde 4:Taraf Devletler, bu Sözleşme'de tanınan hakların uygulanması amacıyla gereken her türlü yasal, idari ve diğer önlemleri alırlar" denildi. (Ali Durmaz - İLKHA)