Soğuk havalarla birlikte artış gösteren grip ve nezleye ilişkin uyarılarda bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Faruk Erkozan, grip ile nezlenin birbirinden farklı durumlar olduğunu belirterek, gribin tedavi edilmediğinde zatürreye neden olabileceğini kaydetti.

Sonbaharın gelmesiyle artan grip ve nezlenin sık sık birbirlerine karıştırıldığını vurgulayan Erkozan, soğuk havaların kâbusu gripten korunma yöntemlerine ilişkin önemli tavsiyelerde bulundu.

Havaların soğuk olduğu dönemlerde ortaya çıkan nezle ve gribin genelde birbirine benzer bulgular gösterdiklerini belirten Erkozan, gribin hem daha ağır seyretme hem de komplikasyonlar geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu ifade etti.

"Nezle, kendiliğinden geçen, halk arasında üşütme olarak da adlandırılan soğuk algınlığıdır. Girip ise tedavi edilmediğinde 'pönomi' dediğimiz zatürre gelişimine sebep olabilir." diyen Erkozan, "Kalabalık ortamlarda bulunanlar, çocuklar, yoğun seyahat edenler, hamileler ve 60 yaş üzeri kişilerde, savunma sistemi zayıf bireylerde, kronik hastalığı olan kişilerde grip daha ağır seyreder. Bazen sinüzit, orta kulak iltihabı, bademcik iltihabı ve akciğer enfeksiyonları gibi komplikasyonlar nedeni ile seyir uzayabilir. Soğuk algınlığının belirgin bir tedavisi yoktur. Ortaya çıkan belirtilere göre tedavi şekillendirilir." ifadelerini kullandı.

"Grip 7-14 gün içinde iyileşiyor"

Hastalığın genellikle 7-14 gün içinde iyileştiğini kaydeden Erkozan, "Gripte ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, kas ağrısı, titreme, halsizlik, yaygın vücut ağrıları olur. Çocuklarda ve yaşlı kişilerde daha ağır seyreder. Grip tedavi özel virüs ilaçları ve belirtilere yönelik destekleyici tedaviler uygulanır. İyileşme süreci 7-14 gün sürer. Etkili bir tedavi ile hastalık süresi kısalır ve yaşam kalitesi arttırılabilir. Rahatlatıcı tedavi olarak ağrı kesiciler, bol sıvı tüketimi ve yatak istirahati önerilir." şeklinde konuştu.

"Grip tedavi edilmediğinde zatürre gelişimine neden olabilir"

Hastalığın bulaşma yolları hakkında bilgi veren Erkozan, gribin hasta olan kişiler ile aynı ortamlarda bulunmanın, tokalaşmanın, öpüşmenin, yakın mesafede konuşmanın, hapşırık ve aksırık ile dışarıya atılan vücut sıvılarıyla temas edilmesi ve yine ellere bulaşan virüsler ile yakınımızdaki kişilere kolayca bulaşabileceğini vurguladı.

Gribin, iyi tedavi edilmediğinde pönomi denilen zatürre gelişimine neden olabileceğini belirten Erkozan, şunları söyledi:

"Düşmeyen ateş, şiddetli geçmeyen öksürük, nefes darlığı ve öksürükle birlikte sarı-yeşil renkte veya kanlı bir şekilde balgam geliştiğinde mutlaka doktora danışılmalıdır. Bilinmesi gereken diğer nokta tedavide antibiyotiklerin yerinin olmadığıdır. Nezle ve grip durumlarında antibiyotik kullanımının bir yararı olmadığı gibi, mikropların antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine de neden olur. Semptomları azaltmaya yönelik olarak; nemlendirici veya buhar kullanımı, gerektiğinde kullanılmak üzere bebeklerde serum fizyolojik olmak üzere burun açıcı spreyler, büyük çocuklarda pastiller ve boğaz spreyleri, ağrı-ateş varlığında parasetamol veya ibuprofen içeren ilaçlar verilebilir. Öksürük şurupları çoğunlukla yararsız ve bazıları zararlıdır."

"Nezle kendiliğinden geçer"

Nezlenin gribe göre daha hafif seyrettiğini belirten Erkozan, "Nezle kendiliğinden geçen, halk arasında üşütme olarak da adlandırılan soğuk algınlığıdır. Virüsler ile oluşur. Virüsler vücuda girdikten birkaç gün sonra hastalık belirtileri başlar. Ani burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, boğazda gıcık oluşması, öksürük, koku ve tat duyumunun azalması, gözlerde kızarma, sulanma ve yanma, nezle belirtileri arasındadır. Ateş, genellikle normaldir ama bazı kişilerde hafif yükselebilir. Birçok hastada yorgunluk, keyifsizlik, bitkinlik hali görülür. Baş ağrısı olabilir. Birkaç gün süren belirtiler, bir hafta içinde kaybolur." diye konuştu.

Gripten korunmak için neler yapmalıyız?

Gripten korunmak için hasta kişilerden uzak durulması, hasta kişilerin temas etmiş olabileceği şeylere dokunduktan sonra mutlaka ellerin yıkanması gerektiğini kaydeden Erkozan, son olarak şunları söyledi: "Ellerin mümkün olduğunca göz, burun ve ağız bölgesine sürülmemesi, öksürme ve hapşırma sırasında mümkünse ağız ve burnun mendille kapatılması ve mendilinde başka kişilere ve ortamlara temasının önlenmesi, istirahat edilmesi, bol sıvı tüketilmesi, kalabalık kapalı ortamlara çok girilmemesi, hastaların destek tedavisi olarak bol sıvı, portakal, mandalina, kivi ve greyfurt gibi C vitamininden zengin meyveler, zencefil, limon, tarçın, adaçayı, ıhlamur, kuşburnu, propolis ve ekinezya çayı tüketilmesi gerekir. Soğuk algınlığından korunmak için çocuklara el yıkama tekniğini ve alışkanlığını kazandırın. Oyuncakları ve dokunabileceği yüzeyleri her gün temizleyin. Çocuğun bulunduğu kapalı ortamın iyi havalandırıldığından emin olun. Çocuklara, öksürüp aksırdıkları zaman atılabilir kâğıt mendil kullanmalarını öğretin. Gripten korunmanın veya hastalığı hafif atlatmanın en etkili yolu grip aşısı yaptırmaktır." (Muhammed Said Aksoy - İLKHA)