Sempozyumda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, çocukları sağlığın, masumiyetin, heyecanın ve ülke geleceğinin temsilcisi olarak nitelendirdi.
Bakanlık olarak bir taraftan çocuk haklarının geliştirilmesi bir taraftan da çocuk istismarının önlenmesi için politikalar yürüttüklerini ifade eden Şahin, çocukların doğuştan gelen haklarını en önemli hak olarak gördüklerini belirtti.
Hukuki anlamda atılması gereken tüm adımların takibini yaptıklarını anlatan Şahin, çocuklarla ilgili yurt genelindeki baro başkanlarıyla bir araya geldiklerini hatırlattı. Bundan sonra çocuk mahkemeleri hakimleri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerle görüşeceklerini dile getiren Şahin, bu görüşmelerin bakanlık politikasının oluşturulmasına katkı sağlayacağını söyledi.
İhmal ve istismara uğrayan çocukların hukuki olarak yaşadıkları sorunların çözümü için Adalet Bakanlığı ile ortak çalıştıklarını dile getiren Bakan Şahin, bu çocukların topluma yeniden kazandırılması için gerekli uygulamaları da güçlendirdiklerini söyledi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek`in sivil anayasa çalışmalarıyla ilgili gösterdiği gayretin şahidi olduklarını vurgulayan Bakan Şahin, sivil anayasanın ilk konuşulmaya başladığı dönemde çocuk bakışıyla anayasada nelerin olmasına gerektiğine yönelik çalışmayı Çiçek`e sunduklarını anımsattı. Çocuk politikaları hakkında da bilgi veren Bakan Şahin şöyle devam etti:
``Kendini bilen, kendi değerlerini bilen vatana, millete faydalı çocuklar yetiştirirken bilgiyi ve teknolojiyi de kullanan çocukları yetiştirmemiz en doğal ihtiyacımız gözüküyor. Çünkü bilgi güçtür, iktidar yapar. Bilgi ve teknoloji çağında yaşarken çocuklarımızı bilginin ve teknolojinin imkanlarından istifade ettirmemiz en önemli çalışma alanlarımızdır. Bir tuş kadar yakın olan ve bir pencereyle dünyaya açılan yeni bir çağdayız. Bu çağın bütün olanaklarını kullanmak en önemli görevimiz. Ama bundan kaynaklı olabilecek tehlikeleri yönetmek de en az o kadar önemli. Çünkü biliyoruz ki kontrolsüz güç, güç değildir. Bir taraftan çocuklarımızı eğitirken bir taraftan da annelerimizi, babalarımızı, ebeveynlerin bu konuda bilincini yükseltmek, duyarlılığını artırmak, çocuklarımızı daha güvenli şekilde bilgi ve teknoloji çağının imkanlarından istifade ettirmek zorundayız. Nasıl çocuklarımızı ilk sokağa çıktıkları zaman sokağın tehlikesinden korumanın yolu `Sokağa çıkma` demek değilse, sokağa çıktığı zaman ona ilk söylediğimiz şey `Yabancılarla konuşma, yabancılardan bir şey alma` ise bugün internet çağında da çocuklarımızı aynı şekilde uyarmamız gerekiyor.``
Güneşin faydalarının bilindiğini ancak zararlarından korunma yollarının bilinmesinin de önemli olduğuna dikkate çekti.
-``Biz mi teknolojiye hükmedeceğiz, teknoloji mi bize?``-
Teknolojinin ahlaki ve etik değerlerle bütünleştirilmesi gerektiğini kaydeden Şahin, ``Şuna karar vermemiz gerekiyor, biz mi teknolojiye hükmedeceğiz, teknoloji mi bize hükmedecek`` dedi.
Şahin şunları kaydetti:
``Çocuklarımızı hayata hazırlarken bilgi ve teknolojiyi kullanan, soran ve sorgulayan, kendi düşünce dünyasını geliştiren çocuklar olarak yetiştirirken, onları her türlü tehlikeden korumak da biz ebeveynlerin ve bu konuda görev sahibi kardeşlerimin olduğunu düşünüyorum. Toplum bizden yardım bekliyor. Özellikle son yaptığımız araştırmada, özellikle ebeveynlerin bu konuda çok rahatsız olduğunu, toplumun az okuduğunu, görsellikle bilgi sahibi olduğunu fakat görsellikle de sınırsız bir görselliğe sahip olduğumuzu görüyoruz. Toplumun şikayet ettiği konuda biz çözüm makamı olarak gerekeni yapmak ve doğru bilgiyi vermek zorundayız.``
haber7