Bingöl Üniversitesinde 15-16 Ekim'de iki gün sürecek olan "Modern Çağda Gençliğin Anlam Arayışı" sempozyumu başladı.

Bingöl Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi'nde başlayan sempozyuma yoğun ilgi gösterildi.

Bingöl Valiliği, Bingöl Belediyesi, ARGETUS, Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası, Ensar Vakfı ile Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanlığı'nın katkılarıyla düzenlenen programa; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Cevdet Yılmaz'ın da katılımıyla başlayan sempozyuma Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ, Muş Alpaslan üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. İhsan Karaman, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Fırat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halil Hasar, Medeniyet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahri Ovalı ve Prof. Dr. Mustafa Çiçekler, Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şinasi Gündüz ile Gazeteci Yazar Ekrem Kızıltaş gibi isimler katıldı.

"Gençlerimizle iyi bir iletişim kanalı oluşturmalıyız"

Sempozyumun hayırlara vesile olmasını dileyen Bingöl Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor İbrahim Çapak, "Bugün gençlerimiz için hakikaten bir endişe duyacaksak, duyuyorsak, her şeyden önce gençlerimizin devlet ile olan ilişkilerde güven esası bir ilişki geliştirmek. Kendi özüne ve topluma yabancılaşan gençlerimiz ile enformatik cehaletten ve dezenformasyondan uzak sahip bir iletişim kanalı oluşturmak. İttihat kültürü değil, sorgulama kültürünü ve buna ek olarak insanı, varlığı ve tabiatı okuma kültürünü oluşturacak adımlar atmamız gerekir." dedi.  

"Bilgi özgür ve özgün kişilikler oluşturur"

Programda bir konuşma yapan Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi ise "Ben gençlerin dikkatini üç şeye çekmek istiyorum. Birincisi, gençler bildiğimiz gibi doğuştan gelen bilgi var, bunu çok önemsiyoruz. İkincisi, en önemlisi şu anda üzerinde en fazla yoğunlaşmasınız gereken, gerek formen gerek informel bir şekilde yaşam sürdürürken kendi çabamızla edindiğimiz bilgidir. Son olarak da kendi özgür tecrübemizle, gerekse, yine dünya ülke ve şehir tecrübelerinin yanı sıra aile tecrübelerinin de bir şekilde alınarak, bütün bu diğer bilgi türleri ile yoğurduktan sonra yaşamımıza bir şekilde yön vermek istediğiniz tecrübi bilgi. Bütün bu bilgileri bizim birleştirerek özgün ve özgür kişilikle oluşturmamız gerekiyor." diye konuştu.

"Gerçekler biline biline saptırılıyor"

Belediye Başkanı Barakazi'den sonra konuşan Bingöl Valisi Ali Mantı, "Gerçekler biniyor ama biline biline saptırılıyor. Bu konularda dikkat etmemiz lazım. İnsanlar bildikleri konularda tartışsa problem yok ama bilmedikleri konularda tartıştıkları için problem var. Bu konularda da kendimizi sorgulamamız lazım.  Bir makuliyet, bir merhamet, medeniyet problemimiz var. Vicdanımızla, aklımızla, duygularımızla bunların arasındaki irtibat sorunu var. Bu irtibat sorunu da yeniden sorgulamamız lazım." dedi.

"Hakikatin söylenmesi konusunda problemimiz var"

"Hakkın tesisi, hakkın teslimi, adaletin tesisi ve hakikatin söylenmesi konusunda problemlerimiz var." diyen Vali Mantı, şöyle devam etti:

"Kendimizi bu konularda sorgulamamız lazım.  Allah'ın şerefli olarak yarattığı ve insan olmanın verdiği sorumluluğu yerine getirmemiz gerekiyor. Kendisinden başkasını yok sayan hareketlere karşı aklımızı, vicdanımızı kullanmamız lazım. Allah, aklı insanlara en önemli bir nimet unsuru olarak vermiştir. Aklını yerinde kullanmayan toplumların başına bela geleceğini konularında ikaz etmiştir. Bir yerde doğrular, iyiler ve faydalılar konusunda sıkıntı varsa o toplumun topyekûn kendisini sorgulaması lazım."

"Gençlerle birlikte düşünmemiz lazım"

Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üniversiteler sadece bilgiyi veren değil, bilgiyi aynı zamanda üreten kurumlar olduğunu söyledi.

Gençler hakkında sadece düşünmenin, konuşmanın yetersiz olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Gençlerle birlikte düşünmemiz lazım. Gençleri karşımıza koyup onlara tavsiyeler, bir takım yönlendirmeler yapmak yerine gençleri ciddiye alıp, iyi dinlememiz lazım. Ne düşündüklerini, neyin peşinde olduklarını, ne yaptıklarını onlardan dinlememiz lazım. Gençleri dinlemezsek, anlamazsak, bu meseleleri anlamlı bir şekilde değerlendiremeyiz diye düşünüyorum." dedi.

"Gençlerle daha fazla konuşup bir araya gelinmesi gerekir"

Gençlerle daha fazla konuşup bir araya gelinmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Onların adına düşünmek yerine, onlarla birlikte düşünmemiz lazım. Gençlerle birlikte düşünmemiz lazım. Hiçbir şey yapamıyorsak kendi gençliğimizi bir tekrar hatırlamamız da fayda var. Bize dışarıdan edilen laflara gençken nasıl baktığımızı düşünürsek, bugün de aslında gençlerle nasıl bir diyalog kurmamız gerektiğini daha iyi anlarız diye düşünüyorum. Gençlere dair genelde olumsuz yargılarda bulunma alışkanlığı var, bunun milattan önce de olduğu söylenir. Yetişkinler genelde gençleri beğenmezler, eksik olduklarını söylerler."

"Herkesin birbirini dinlediği bir ortam oluşturabilmemiz lazım"

Yılmaz, "Toplumun çok katı çizgilerle kategorize etmenin yanlış olduğuna inanıyorum. Değişik yaşlardan insanların diyalog kurabileceği bir toplum olmamız lazım. Sadece gençlerin kendi aralarında konuştuğu, sadece yaşlıların, orta yaşlıların kendi aralarında konuştuğu bir toplum olmamalıyız. Farklı yaşlarda farklı hayatının, farklı evrelerinde gençlerle, orta yaşlılarla ve yaşlılarla aynı ortamda tartışabilmemiz, konuşabilmemiz ve göz hizasında konuşabilmemiz lazım. Herkesin birbirini dinlediği bir ortam oluşturabilmemiz lazım." şeklinde konuştu.  

Protokol konuşmaları ile başlayan sempozyum daha sonra oturumlara geçirildi. (Nihat Kanat-İLKHA)