Diyarbakır'da Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad-ul Ulema) tarafından düzenlenen 3'üncü Âlimler Buluşmasının ikinci oturumu sona erdi.

İkinci oturumun sonunda Irak Kürdistan'ından Dünya Müslüman Âlimler Birliği Üyesi Molla Reşit Taha Osman, "Rabbani ulema, ulema-i su' ve ulema-i su'un tahribatına karşı yapılması gerekenler." konulu konuşma yaptı.

"Âlim bir saf seçecekse liderlerin değil halkın safını seçmelidir"

"Âlimler peygamberlerin varisleridirler." hadisine atıfta bulanan Osman, bir kişide iman, zühd, takva yoksa kendisini âlimlerden saymaması gerektiğini söyledi.

Osman, "Kim Allah'ın emirlerini yüceltirse Allah da onu yüceltir. Onun karşısında kocaman insanları küçültür. Âlim bir saf seçecekse liderlerin değil halkın safını seçmelidir. İslam ümmetinde bölgesel, uluslararası 70'i aşkın kuruluş var. Bunların çoğu ne yazık ki kendi kararlarını veremiyor. Çünkü bağımsız değildirler. İslam devletlerini yönetenlerin emrindedirler. Peygamberler ise kendi el emekleriyle geçiniyorlardı. Biz de böyle olmalıyız. Âlimler halkı seçmeli ve ahireti dünyaya tercih etmelidirler. Dimdik durmalılar." dedi.

"Biz Allah'ın o kanunlarını okumalıyız yoksa tarihten silinenlerden oluruz"

"Bugün Yahudi bir haham israilde yürürse trafikte giden arabalar durur." diyen Osman ,  "Sırf geçen kişi Yahudi bilginidir diye hürmeten böyle beklerler. Bu onların âlimlerine gösterdikleri önemdir. Sayısı çok az olan bu israil gelin görün ki azlığına rağmen milyonları aşan Müslümanları korkutup zulmetmekte, onlara engeller çıkarmaktadır. Bizde ise bir âlim yolda karşıdan karşıya geçerken etrafına bakmazsa arabalar altında ezilir kalır. Tarih, Allah'ın sünnetidir. Değişmeyen kanunlarının göstergesidir. Biz Allah'ın o kanunlarını okumalıyız yoksa tarihten silinenlerden oluruz. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Şüphesiz zalimler iflah olmaz.' Allah'ın bu kanununu biliyoruz. Tarihte iflah olmadılar. Demek bugün de iflah olmayacaklar. Kur'an'da 30'a yakın kanun vardır ki söylediğimiz de bunlardan biridir." ifadelerini kullandı.

Fatih Sultan Mehmed'i İstanbul'un fethetmeye iten sebebin, Akşemseddin'in yönlendirmesi olduğunu vurgulayan Osman, "Ölüm vakti yaklaştığı zaman Sultan Mehmet, oğluna şu nasihatte bulunuyor: 'Oğlum hedefimiz dindir. Rabbani alimleri kendine yaklaştır. Âlimler kalbi temsil ederler. Eğer kalp kanı iyi dolaştırırsa o vücudun iyi olduğunu görürsün. Kalp hastaysa kan pompalanmazsa o vücudun hasta olduğunu görürsün. Onlar gerçekten ümmetin kalbidirler." ifadelerini kullandı.

"Onları harekete geçiren imandı"

Osman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Abbasiler Emevileri yıkıp yeni devlet kurduklarında Ebul Abbas adında çok kan döken bir liderleri var. Şam'a girince birçok kafa kesiyor. Kafalar onun önüne atılıyor. O kanlar, kesilen kafalar içinde yürürken de gururla yürüyordu. İnsanları küçük düşürerek yürüdü. 'Var mı itiraz eden' diye insanlara tehditte bulundu. Biri kalktı ve 'evet' dedi. Biri sana haddini bildirecek. Kimdir? İmam el Zai dediler. Sultan kesilmiş kafaların içinde onun korkuttuğunu sandı. İmam Zai 'hayır' dedi. Öldürdüğün bütün insanların günahı senin boynunadır, dedi. İmam el Zai'nin ölüm saati gelince bu zalim, kölesiyle birlikte İmam el Zai'nin kabrini gece ziyaret eder. Köle diyor ki; 'O zalim ona korkuyla selam verdi. Ey Zai sen hayattayken de senden korkuyordum. Şu an toprağın altındaki cesedinden de korkuyorum.' İşte o âlimler bizim okuduğumuz Kur'an'ı okuyor, kıldığımız namazı kılıyorlardı. Ama onların kalbindeki iman hacmi bizimkini kat be kat geçiyordu. Onları harekete geçiren imandı. Öyleyse âlimlerin görevleri büyüktür. O yüzden dikkatli olmamız lazımdır."

"Müsteşrikler; insanlığı yönetecek son ideoloji İslam'dır, diyorlar"

Osman, "19. yüzyılda Kapitalizm yaygındı, 20. yüzyılda inkâr fikirleri yayılmıştı. Sosyalizm, Komünizm yayılmıştı. 21. yüzyıl ise İslam'ın dönemidir. Ümmetin hepsi hazırdır. Bunu biliniz. Kalkıp isim yazdırmalarına 'ben hazırım' demelerine gerek yoktur. Her zaman diyoruz 'La İlahe İllalah' diyen bu ümmet, her zaman hazırdır. Bütün ideolojiler denendi. Şimdi sıra İslam'a gelmiştir. Müsteşrikler şunu söylüyorlar; insanlığı yönetecek son ideoloji İslam'dır, diyorlar. Asya devletlerinden Japonya'nın lideri Müslüman olmayı düşünüyor. Kendisi Müslüman olmak isteyince kendisine 550 âlim gönderiliyor. Bu âlimler yolda ihtilaf ediyorlar. Müslüman olunca Hanefi mi olacak, Şafii mi olacak diye tartıştıklarından Japonya'ya gidemiyorlar. O yüzden liderliğe layık olmalıyız. Biz lider olursak millet arkamızdan yürüyecektir. " diye konuştu.

Osman'ın konuşmasıyla panelin ikinci oturumu sona ererken bazı katılımcılara "Mülahazalar" başlığı altında söz hakkı verildi.

3'üncü Âlimler Buluşması, yarın düzenlenecek iki oturumun ardından okunacak sonuç bildirgesiyle sona erecek.  (M. Fatih Akgül, Emrah Deniz, Muhammed Sait Çelik, Mehmet Çelik)