Türkiye'nin birçok ilinde 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların sorunlarını dile getirmek ve bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla kurulan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi, Gaziantep'te ziyaretlerini sürdürüyor.
Kentteki siyasi parti, sivil toplum kuruluşları yetkilileri, medya temsilcileri çeşitli kurum ve yetkililerini ziyaret ederek yaşadıkları sorunlara çözüm arayan ve mağdur ile yakınlarının adalet talebini yetkililere ileten İnisiyatif yetkilileri, Davet ve Kardeşlik Vakfı ile Ay-Der Gaziantep şubeleri ile kentin kanaat önderlerinden Avukat Enver Bakırcı'yı ziyaret etti.
Heyet ilk olarak Davet ve Kardeşlik Vakfı ile Ay-Der Gaziantep şubelerini ziyaret etti. Heyeti Davet ve Kardeşlik Vakfı ile Ay-Der Gaziantep Şube Başkanı Muhammed Talha Özdemir karşıladı.
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının yakınlarının da katıldığı ziyarette, 20-25 yıldır Emniyet-JİTEM-Yargı üçgeninde kurulan çeşitli kumpaslarla cezaevlerinde olan mahkûmların ve ailelerinin yaşadıkları mağduriyetler konuşuldu.
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Gaziantep sözcülerinden Adem Kılınç, ziyarette yaptığı açıklamada, 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarına yaşatılan zulmün son bulması çağrısında bulundu.
Geçtiğimiz hafta hastanede son bir defa çocuklarını göremeden vefat eden Yusufi Mehmet ve Sadun Çiğdem'in merhume anneleri Şamsa Çiğdem'in durumuna dikkat çeken Kılınç, evlatları yıllardır haksız yere cezaevlerinde olan annelerin çocuklarını son bir defa göremeden evlat hasreti ile bu dünyaya gözlerini kapattığını söyledi.
"Bu kardeşlerimize ceza veren FETÖ'cü hâkim ve savılar cezaevindeler"
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının adalet talebine artık duyarsız kalınmaması gerektiğini belirten Kılınç, "Bugün 20 yılı aşkın bir süredir cezaevinde olan insanlar var ve bunların cezaevinde olmalarının tek sebepleri 28 Şubat ve FETÖ yargısıdır. 20 yılı aşkın bir süredir cezaevinde olan kardeşlerimizi içeri atan FETÖ'cü hâkim ve savılar şu an cezaevindedirler. Ama nedense bu insanların yeniden yargılanma talepleri bile görülmezden geliniyor."dedi.
"28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanıp özgürlüklerine kavuşturulmasını istiyoruz"
Kılınç, 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının sorunlarını dile getirmek, bu sorunlara çözüm bulmak ve cezaevindeki suçsuz insanların artık ailelerine kavuşmaları amacıyla yaptıkları ziyaretlerine devam ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"MHP tarafından meclise sunulan ceza indirimi tasarısı ile ilgili yapılan düzenlemede biz 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru olan ailelerin de mağduriyetinin giderilmesi ve şu anda cezaevinde suçsuz bir şekilde bulunan 28 Şubat mağduru olan bu insanların bir an önce yeniden yargılamaya alarak tekrar özgürlüklerine kavuşturulmasını istiyoruz. Devletin bir an önce bunu yapması gerekiyor."
Davet ve Kardeşlik Vakfı ile Ay-Der Gaziantep Şube Başkanı Muhammed Talha Özdemir ise Hazreti Ömer'in "Adalet mülkün temelidir" sözünü hatırlatarak, adaletin olmadığı yerde tam manada bir devletten, kardeşlikten ve huzurdan bahsetmenin mümkün olmadığını ifade etti.
"Adaletin tesis edilmesi gerekiyor"
Geciken adaletin adalet olmadığının altını da çizen Özdemir, "Cumhurbaşkanı da 'devletin kişilere karşı işlenen suçlara af etme yetkisine sahip değildir' diye dile getirmişti. Evet, bir kişi birinin kardeşini öldürmüş, malını gasp etmişse, maddi ve manevi olarak zarar vermiş ise devletin bunu affetme yetkisi ve hakkı yoktur. Ama devletten dolayı veya bu yavaş işleyen adalet mekanizmasından dolayı bir kişiye bir sopa vurulması gerekir iken 10 sopa vuruluyorsa, 10 sopa vurulması gereken kişiye ise eğer ki 100 sopa vuruluyor ise 100 vurulması gereken kişiye bin sopa vuruluyor ise veya tam tersine daha çok taltif ediliyorsa burada ciddi manada adaletin sorgulanması, adaletin tesis edilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Hürriyet her toplum ve her insan için kutsal bir mekanizmadır"
FETÖ yargısının mağdur ettiği yüzlerce kişinin olduğunu belirten Özdemir, "Şu ana kadar maalesef 28 Şubat'tan dolayı birçok kardeşimiz mağdur oldu. FETÖ yargısından dolayı mağdur olan kardeşlerimiz de var. Daha önceki meselelerden dolayı Çorum meselelerinden dolayı da birçok insan mağdur edildi. Hatta şu anda yakından takip etmiş olduğumuz ve daha mahkemeye bile çıkmamış olan 10 yıldan beri cezaevinde kalan kardeşlerimiz var. Hürriyet her toplum, her insan için kutsal bir mekanizmadır. Yani bir insan tek başına kimsesiz bir şekilde cezaevlerinde olsa annesi, babası veya çocuğu olması o insan ömrünün sonuna kadar hapiste kalsa benim için bir anlamı yok. Ama bir insanın annesi, hanım çocuğu olduğu zaman empati yaptığımızda çocuklarının ve eşinin psikolojisini, annesinin ve babasının neler çektiğini anlayabiliriz, o zaman anlayabiliyoruz." şeklinde konuştu.
"Bir kişi delil olmamasına rağmen yıllarca cezaevindeyse bunun sorgulanması gerekiyor"
28 Şubat ve FETÖ yargısının mağdurlarına yaşatılan zulümlerin son bulmasını temenni eden Özdemir, "Hiç kim ceza çekmesin, hapisten salıverilsin manasında söylemiyoruz. Ama bir kardeşimiz herhangi bir delil, hüccet olmamasına rağmen yıllarca cezaevlerinde yatıyorsa bunun sorgulanması gerekiyor. Bunun acilen adalet terazisine konularak kısa zamanda neticeye bağlanması gerekir." diye konuştu.
Heyet daha sonra kentin kanaat önderlerinden Avukat Enver Bakırcı'yı ziyaret etti. 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi'ne bu mağdurların sesi oldukları için teşekkür etti.
28 Şubat mağdurlarının 20-25 yıldır haksız bir yere cezaevlerinde tutuklu olmasının cinayetlerin en büyüğü olarak nitelendiren Bakırcı, bu mağduriyetin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Burada da kısa bir açıklama yapan Kılınç, 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurları ailelerin 25-26 yıldır oluşan mağduriyetlerini kamuoyuna duyurabilme adına siyasi parti ve STK'larla çeşitli görüşmeler yaptıklarını ve bu ailelerin mağduriyetinin giderilmesi için bir çaba harcadıklarını söyledi.
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurların aileleri ise çocuklarına düzmece suçlamalarla müebbet hapis cezası verildiğini belirterek, adaletin tecelli edeceği günü beklediklerini ifade ettiler. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)