Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü iddialarına ilişkin şüpheler gün geçtikçe güçleniyor. Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de girdiği ve bir daha çıkmadığı Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürüldüğü şüphesi üzerinde duruluyor.
"Çok vahşice öldürüldüğü yönünde bilgilere ulaştık"
İstanbul Beşiktaş'taki Suudi Arabistan Konsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştiren Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, 6 gün önce İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na giren ancak çıktığına dair hiçbir kanıt olmayan, ABD'li Washington Post gazetesinin de yazarlarından olan muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünden emin olduklarını açıkladı.
Kışlakçı, "Bütün dünyanın başı sağ olsun. Bize 2 gün önce haber ulaşmıştı. Dün teyit ettirdik. Öldürüldüğü haberi doğru. Çok vahşice öldürüldüğü yönünde bilgilere ulaştık. Ancak bunu tam teyit ettiremedik. Bugün yarın yetkiler bu konuda açıklama yapacak. Ellerinde ciddi deliler olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu vahşice eylemin kabul edilemez olduğunu söyleyen Kışlakçı, "Cemal Kaşıkçı'nın kanı dünya vicdanının üzerine kaldı. Kendisi, çocukları ile birlikte Amerikan vatandaşıydı. Amerika'nın Türkiye'nin buna diplomatik anlamda tavır koymasını istiyoruz. Cemal Kaşıkçı tüm dünyaya mal olmuş ünlü bir gazeteciydi." dedi.
"Parçalara bölüp, herkes bir parçasını alıp köpekler gibi gidiyorlar!"
Kaşıkçı'nın farklı ülkelerden gelen kişilerce öldürülmüş olabileceğini savunan Kışlakçı, "Buraya gelen 15 kişi ilk saatlerden itibaren direk Cemal Bey'i bayıltıp, parçalara bölüp, herkes bir parçasını alıp köpekler gibi gidiyorlar. Umarım böyle bir şey olmamıştır. Olmuşsa sonuçları ağır olacak. Dünyada böyle bir şey vuku bulmamıştır." ifadelerini kullandı.
Emniyet yetkililerinin de Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü doğruladığını söyleyen Kışlakçı, "Bize başınız sağ olsun, cenaze hazırlıklarını yapın dendi. Emniyet kaynakları kendilerinde detaylı bilgi ve videolar, güvenlik kameraları var. Bütün güzergahlar tespit edildi. Bütün detayları polis paylaşacak." dedi.
Aktay: Konsolosluğa giren bir insana bunu yapanlar kendi ülkelerinde neler yapıyordur?
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ise daha önce yaptığı açıklamada olaydan önce Kaşıkçı'yla görüştüklerini anlatmıştı.
Aktay, "(Kaşıkçı) Bana, Suud vatandaşlarına yönelik yapılabilecek operasyonlardan endişelerinden bahsetmişti. Çok vahim bir durum. Tüm gelenekleri yok eden, darbe vuran bir durum. Kaşıkçı'nın kaybolduğu ilk iki gün bütün yetkililerin sırra kadem basmış olması da izah edilmesi zor başka bir konu. Konsolosluğa giren bir insana bunu yapanlar kendi ülkelerinde neler yapıyordur? Bu olay Suudi Arabistan'ın insan hakları ihlallerini gündeme getirmek için bir vesile oldu." diye konuştu.
Özel bir ekip oluşturuldu
Öte yandan Kaşıkçı'nın içeri girmesinden 2 saat sonra konsolosluktan ayrılan 6 araçtan biri olan, camları filmle kaplı siyah minibüs üzerinden şüpheler yoğunlaştı.
Polis ve MİT'ten oluşan özel bir ekip, Kaşıkçı'nın öldürüldükten sonra konsolosluk yerleşkesinden çıkarıldığını değerlendirirken olay günü Suudi Arabistan'dan iki ayrı uçakla gelip aynı gün geri dönen 15 kişiyle ilgili incelemesini sürdürüyor.
Özel ekip, ayrıca Kaşıkçı'ya konsolosluğa ilk başvuru yaptığı 28 Eylül'de "Evrakların hazır değil" denildiği, operasyon hazırlığı için 2 Ekim'e randevu verildiği, Suud istihbaratçıların binaya çağrılarak gazetecinin tuzağa düşürüldüğü ihtimalini değerlendiriyor.
Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan açıklama
Suudi Arabistan Başkonsolosluğu da resmi Twitter hesabından Kaşıkçı'yla ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda resmi bir kaynak, Reuters Haber Ajansı tarafından yayınlanan ve Türk yetkililer kaynak olarak gösteren açıklamalarında, Suudi vatandaşı Jamal Khashoggi'nin İstanbul'daki Suudi Konsolosluğu'nda öldürüldüğüne dair suçlamaları reddetti. Kaynak, bu temelsiz suçlamaları şiddetle reddetti ve bu ifadelerinin konuya vakıf olan veya gerçek Türk yetkililer tarafından yapıldığını sorguladı. Kaynak, Suudi yetkililerinden oluşan güvenlik heyetinin, Suudi tarafın talebi ve Suudi vatandaşı Jamal Khashoggi'nin ortadan kaybolmasına ilişkin soruşturmalara katılmak için kardeş Türk tarafının rızasıyla cumartesi günü İstanbul'a geldiğini belirtti. Kaynak, Krallığın nerede olurlarsa olsunlar vatandaşlarının güvenliği konusundaki üstün hassasiyetini ve özenini vurguladı." (İLKHA)