Peygamber Efendimiz (sav)’i tanımak için siyer kitapları okumak yeterli oluyor mu?
O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş ve Habibullah olma şerefiyle taltif edilmiştir. Hz. Cebrail’in dahi “bir adım daha atarsam yanarım” dediği makamlara çıkabilmiş, mahlûkatın en gözdesi olan bir zattır. Sadece hayat hikâyesini okumak, Onu tanımamızı sağlayamayacağı açıktır. O yüzden Onun siretini ve hadis-i şereflerini de okumak ve en önemlisi okuduklarımızı pratiğe geçirmektir.
Din namına bütün “en”leri kendisine barındıran Peygamber Efendimiz (sav) imanıyla, davasına ciddiyetle bağlılığıyla, takvasıyla, ibadetleriyle… Kendisinden sonrakilere güzel bir numune-i imtisal olmuştur.
Allah’ın, meleklerin ve ümmetinin salât getirdiği O büyük insanı anlamak, Onu örnek edinmek ve Onun sünnet-i seniyyesine imtisal etmek büyük bir bahtiyarlıktır.
Dünyaya geliş amacı Allah’ın rıza ve sevgisini kazanmak olan insanoğlunun bu emeline vasıl olabilmesinin tek yolu Onun yolunda gitmektir.
Peygamber Efendimiz (sav) öyle bir peygamber ki ondan önce gönderilmiş bütün peygamberlerin ve kendisinden sonra gelen bütün seyyidlerin, âlimlerin, velilerin kısaca insanların en şereflileri ve en mümtaz olanlarının örnek aldığı rehberdir.
Rahmetin mücessem hali olan Peygamber Efendimiz (sav) hayatının her anıyla güzel bir örnek olmuştur. Kıyamet meydanında da ümmetine olan şefkatini izhar edecek şefaat hakkını kullanacaktır. Ümmetine çok düşkün, şefkatli ve onların sıkıntıya uğramaları kendisine pek ağır gelen Peygamber Efendimiz (sav) bu numune ahlakıyla da bizlere nasıl bir insan olmamız gerektiğini yaşantısıyla göstermiştir.
Peygamber Efendimiz (sav)’in sosyal hayatı, aile hayatı, kişisel hayatı kısaca bilimum bütün hayatı insanlar için ibret membaıdır. Onun hadis-i şerefleri de insanlığa yön veren “urvet-ül vüska” dır.
Ne mutlu o insana ki Onu tanır ve sünnet-i seniyyesine ittiba eder.