28 Şubat döneminde camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için binlerce mütedeyyin kişi gözaltına alınıp türlü türlü işkencelere maruz kaldı. Aradan geçen onca yıla rağmen halen cezaevinde tutuklu bulunan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının ve yakınlarının adalet çağrısı bir türlü duyulmak istenmiyor.
İslami hassasiyetlerinden dolayı FETÖ'nün hâkim, savcı ve polislerinin kumpaslarıyla cezaevine atılan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarından olan Enver Kaplan, yaklaşık 20 yıldır cezaevinde tutuklu bulunuyor.
Kur'an-ı Kerim dersi verdiği camiden FETÖ'cü polisler tarafından bacağından silahla vurularak kaçırılan Enver Kaplan, 5 gün boyunca kırsal alanda işkencelere maruz kaldı. Kaplan, bir göl kenarında infaz edilmek üzereyken yakınlardaki bir çobanın görmesi üzerine emniyete götürüldü.
Gözaltı gibi yargılama süreci de hukuksuz bir şekilde devam eden Kaplan, işlemediği suçlardan dolayı müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kaplan'ı o dönem kaçıran polisler, ceza veren hakim ve savcılar ise şu an FETÖ'cü oldukları gerekçesiyle tutuklu bulunuyor.
FETÖ'nün hakim, savcı ve polisinin kumpaslarıyla yaklaşık 20 yıldır cezaevinde tutuklu bulunan Enver Kaplan'ın annesi Kamile Kaplan, bu süreçte yaşadıkları mağduriyeti gözyaşları içinde İLKHA'ya anlattı.
Oğlunun camide Kur'an-ı Kerim vermekten başka bir suçunun olmadığını ve bundan dolayı da 19 yıldır cezaevinde olduğunu belirten Anne Kaplan, "Oğlum Enver, camide Kur'an-ı Kerim okuyan ve Kur'an-ı Kerim dersi veren birisiydi. Oğlum camide çocuklara Kur'an öğretirken pusu kurdular. Yoksa çocuğun başka bir suçu yok. Oğulum iki yıl olmuştu öğretmenlik yapıyordu. Benim çocuğum sessiz, mülayim, sakin ve merhametli bir insandı. Ama suçu olmayan oğlum 19 senedir cezaevindedir." dedi.
O dönem oğlunun FETÖ'cü polisler tarafından kaçırıldığını ve günlerce işkence edildiğini anlatan Anne Kaplan, "Oğlumu kaçırarak baraj gölüne götürmüşler ve üzerinde ise sadece bir iç çamaşır bırakmışlar. Yanına da iki-üç şişe bira bırakarak göle atmaya çalışmışlar. Enver, 'Ya Allah!' deyince kurban olduğum Allah yardım etti, bir fırtına bir yağmur gelmiş. Oğlumu silahla da vurmuşlar. Daha sonra kebap şişi ile o kurşunu çıkartmışlar. Sonra oğlumu götürüp karakola teslim ettiler. Eğer Enver'in bir suçu vardıysa o zaman yakaladıklarında karakola götürürlerdi ifadesini alırlardı ve cezası da neyse çekerdi. Ama niye kaçırdılar, götürüp ona işkence ettiler? Neden ona silah sıktılar, silahın mermisini de kebabın şişiyle yerinden çıkartılır, 4 gün sonra bize haber verdiler. Böyle adalet mi olur, böyle devlet mi olur? Bizlere de yazık onun gençliğine de yazık." ifadelerini kullandı.
"20 yılda oğlum dört duvarın arasında yaşlandı"
Oğlu için adalet çağrısında bulunan Kaplan, "Bu Adalet midir, devlet midir? Ben hayret ediyorum; 20 sene suçsuz bir adam nasıl cezaevinde yatıyor ben bilmiyorum? Cumhurbaşkanı namaz kılıyor, Kur'an okuyor. Hepsine af var, ama bizim çocuklarımıza ise af yoktur. Ben bilmiyorum bu nasıl adalettir? Her gün haberleri dinliyoruz 'af' var diyorlar. Eğer ki; Recep Tayyip Erdoğan Müslüman ise merhameti var ise vicdan sahibi ise ya hepsini çıkarsın ya da hiç kimseyi çıkartmasın. Benim oğlum içeride olduktan sonra af çıkmışsa bana ne. Herkesin yüreği benimki gibi yanıyor. Herkes bu haberleri dinliyor, yazıktır. Bu fakir fukaraya, çoluk çocuklara yazık, onların gençliğine yazıktır. Bizleri geçin biz zaten ölmüşüz. Dört duvarın arasında 20 yılda oğlum yaşlandı, yuvası yıkıldı bu durum kolay değil. Rabbim kendisine sabır veriyor, isyan etmiyor ve daha o bizlere teselli veriyor. Oğlum Enver, yoğurtlu çorbayı çok seviyordu. Ama cezaevine girdiğinden beri ben hiç yoğurtlu çorba yapmamışım. Oğlum cezaevine girdiğinden bu yana bayram nedir bilmiyorum." diye konuştu.
"Geceleri uyku tutmuyor ki oğlumu rüyalarımda göreyim"
Sürekli oğlunu düşündüğünü belirten Anne Kaplan, şunları söyledi: "Geceleri uyku tutmuyor ki; onu rüyalarımda göreyim. 7 tane çocuğum var, altısı bir tarafa Enver'i bir tarafa koymuşum. Rabbim, devlete vicdan versin. Oğlum çok mülayim, sessiz ve sakin bir insandı. İnsan onunla muhabbet etmeye doyamazdı. O zaman köydeki herkes büyüğü ile küçüğü ile Enver'e muhabbet duyardı. Ama 20 yıldır oğluma hasret kaldık."
Rahatsız olduğu için konuşmayan baba Ahmet Kaplan da cezaevindeki oğluna kumpas kuran FETÖ'cü polis, savcı ve hâkimlerin bir bir yakalanıp cezaevine atıldığını hatırlatarak, dünya gözü ile oğlunun evine geldiği günü görmek istediğini söyledi. (İbrahim Koçyiğit, Cemil Özdaş - İLKHA)