Bir zamana meydan okuyuşun emareleri ‘aynel yakin’ ortada durmakta. Fevc fevc bu sevdaya gelenler tekbirlerle inletiyor meydanları. Muhammedi sevda bir kez daha boyuyor coğrafyamızı. Şükürler olsun…

Bin yıl yaşayacak denilen istikbarın koca çınarı, köküne inen tevhid fiskeleriyle adeta bir yeni günün müjdesini veriyor. Yıllardır sömürülen, ezilen, katledilen, başsız bırakılan İslam’ın Mustaz’afları, Kassas-5’in hükmünün yakınlığını günden güne müşahede ediyorlar. Gözyaşları o kutlu günün muştusunu isterken; yükselen tekbirler, dolup taşan meydanlar, Allah aşkının insanı ulaştırdığı cezbeler... kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir heyecan mevcut ,şükürler olsun…

Küfrün piyonları çıldırmış, deliriyorlar adeta. Ne yapsak da engellesek bu seli, nasıl davransak da üzerimize düşmesin bu çığ?’ son çırpınışlarını icra etmekteler adeta. Haleflerinin Er Rahman’ı Kabe’de okuyan İbn-i Mesud’a ‘susturun şunu’ diyerek saldırmaları gibi bugün de onların Kur’an aşıklarını susturmaya çalışmaları bize ‘Vallahi ben onları hiç bu kadar aciz görmedim’ sözünü ne de güzel hatırlatmakta.

Kardeşlerim! Bu kutlu bir mirastır; tevhidin mirası. Küfre karşı iman savaşının ganimetidir bu. Aydınlığın karanlık üzerinde gösterdiği üstünlüğün günümüze yetişen hazineleridir. Muhammedi sevda en önemli, en nadide parçasıdır bu hazinenin. Bizlere düşen bu mirası daha da çoğaltıp bizden sonra gelen nesillere teslim etmektir. ‘ala Tevhid’ olgusunu bütün gönüllere yerleştirmek, bunun için çalışmak, Peygamber Sevdasını her zaman ve her yerde yansıtmak ve yaşatmak hepimizin ideali olmak zorundadır. Zira varlığımız ancak onun dinine bağlılıkla mümkündür. Ötesi ise zillet, ötesi ise zulümdür.

Muhammed Hadi / Siirt - Yaş: 19

Haftanın Yazısı