-Allah (cc), Rahman sûresinde nimetlerini zikrederken sûrenin girişinde: “Rahman olan (Allah) Kur`an`ı öğretti.” Allah`ın sana lütfu ihsanı çok büyüktür.” (Nisa / 113) buyurarak, ilmi “azim” yani çok büyük diye isimlendirmiştir. Bu ayetler de ilmin faziletini ortaya koyan burhanlardır.
-Hz.Abdullah b. Ömer (ra)`dan şöyle rivayet edilir: “Peygamber (sav)`in yanındaydık, buyurdu ki: “Bana Müslüman adam gibi yaprakları dökülmeyen şusu şusu olmayan, her zaman meyvesini veren bir ağaç söyleyin.”
İçimden o ağacın hurma ağacı olduğu geçti. Ancak Hz. Ebubekir ile Hz.Ömer`in susup konuşmadığını görünce ben de konuşmak istemedim. Vakta ki onlar bir şey söylemediler. Allah Resulü (sav) “O, hurma ağacıdır.” buyurdu.
Kalkıp giderken babama: “Babacığım vallahi onun hurma ağacı olduğu kalbimden geçmişti” dedim. şöyle dedi: “Öyleyse neden söylemedin?”
“Siz bir şey demediğiniz ve konuşmadığınız için ben de konuşmak istemedim.” Bunun üzerine Hz.Ömer şöyle dedi: “Eğer onu söyleseydin benim için şundan şundan daha çok hoşuma giderdi.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)
-Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Üzerimden beni Allah Azze ve Celle`ye yaklaştıracak fazlaca ilim öğrenmediğim bir günde, o günkü güneşin doğusunda benim için hiç hayır olmamıştır.” (Taberani, Ebu Nuaym, İbn Abd. el-Ber)
-Resulullah (sav) şöyle buyurur: “Allah-u Tealâ`ya, dinde bilgi sahibi olmaktan daha üstün bir şeyle ibadet edilmemiştir. Gerçekten bir tek fıkıhçı, şeytana karşı cahil bin abitten daha güçlüdür. Her şeyin bir sütunu vardır, bu dinin sütunu da fıkıhtır.” (Taberani, Ebu Nuaym, Tirmizi ve İbn Muaz da cüz`i lafız farkıyla.)
Tefsir-ul Kebir`de geçtiği üzere, İbn Ömer (ra) Hz. Peygamber (sav)`den şu hadis-i rivayet etmiştir: “Kıyamet günü üzerinde inci, yakut ve zümrüt kokmalı gümüş kubbeler bulunan altın tahtlar sıra sıra dizilir, bunların örtüsü ince ve kalın iptendir. Sonra Allah`ın münadisi şöyle nida eder: “Nerede bu Allah`ın rızasını gözeterek ümmet-i Muhammed`e ilim taşıyanlar? Şu minberlerin üzerine oturunuz. Cennete girinceye kadar size korku yoktur.”