Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Bitlis'e gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve medrese müderrisleriyle bir araya geldi. Polis evinde düzenlenen ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan Bitlis İl Müftüsü M. Faysal Geylani, medreselerde talebelerin yetişmesi için çalışmaların yürütüldüğünü hatırlatarak, katılan herkese teşekkür etti.
Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, hangi alanda olursa olsun nitelikli elemanların yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, mayası İslam olan bu milletin gençlerine sahip çıkılması çağrısında bulundu.
"Gençlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkalım"
İslam'ın ilk dönemlerinde bu bölgenin İslam ile tanıştığını hatırlatan Erbaş, "Hangi alanda olursak olalım ehliyetli, kaliteli ve nitelikli insanlar yetiştirmemiz lazım. Gençlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Biz sahip çıkmazsak, başkaları sahip çıkıyor. Hem de bir takım inkârcı ideolojiler, dinden uzak ideolojiler sahip çıkıyor. Buralar İslam'ın ilk yıllarında fethedilen beldelerden biridir. Diyarbakır Miladi 639 yılında fethedildi. Yani Hazreti Ömer döneminde fethedildi. O gün bugündür mayası İslam ile yoğrulmuş olan bu milletin çocuklarını inkârcı bir ideoloji nasıl elde edip de dağa çıkarabiliyor, yanlış yönlere gönderebiliyor, yönlendirebilir?" dedi.
"Herkes elinde nasıl bir imkân varsa o imkânla bu davaya katkı sağlayacak"
Herkese büyük vazifelerin düştüğünü dile getiren Erbaş, şunları söyledi: "O zaman medrese âlimleri, medrese talebeleri, imam hatip okulları, imam hatip öğretmenleri, imam hatip liseleri, ilahiyat fakülteleri hocaları olarak bizler; kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları olarak kendimizi muhasebeye çekmemiz lazım. Hazreti Ömer'e atfedilen bu söz, 'Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin.' Yoksa vebali ağır olur. Rabbim öyle güzel nimetler veriyor ki, bundan 5-10 sene önce 12 yaşını bitirmeyen bir çocuk Kur'an kurslarına resmi kayıt yaptıramıyordu. 15 yaşını bitirmeyen bir gencin yatılı Kur'an kursuna kayıt yapması yasaktı. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığında 4, 5, 6 yaşlarında 150 bin kayıtlı öğrencim var. Şu nimete bakar mısınız değerli kardeşlerim? 'Eğer, şükrederseniz artırırım', 'Nankörlük yaparsanız azabı şiddetli olur.' Buyuruyor rabbimiz. Nankörlük yapmayacağız, şükürsüzlük yapmayacağız. Şükrümüz daha çok çalışmak olacak, daha çok gayret etmek, daha çok çalışırsak; daha çok gayret edersek, daha çok talebimiz olsun onları daha iyi yetiştirelim. Benim maddi gücün var maddi gücümle destek olayım. Bir hocamızın ilim gücü var ilmiyle katkı sağlayacak. Herkes elinde nasıl bir imkân varsa o imkânla bu davaya katkı sağlayacak."
"Rabbini bilen, Peygamberini bilen, kitabını bilen gençler yetiştirelim"
Rabbini ve Peygamberini bilen bir gençliğin yetiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Erbaş, bunun yapılması halinde, asırlar önce olduğu gibi, yeniden bu milletin yüceleceğini söyledi.
Erbaş, "Davamız birdir; Allah rızası için bu milletin çocuklarına, gençlerine hizmet etmek, ilim yolunda onları iyi yetiştirmektir. O açıdan diyorum bütün ilimler bizim için değerlidir. Önemli olan o ilim yolunda yetişen gençlerimizi Allah rızası için Rabbini bilen, Peygamberini bilen, kitabını bilen; vatanını seven, milletini seven, birlik ve beraberlik ruhu ile hareket eden gençler olarak yetiştirelim. Bakınız o zaman, o medeniyetimizin geliştiği süreç içerisinde, yüceldiğimiz, yükseldiğimiz asırlar gibi, yine de bu millet yüceltecek, yine yükselecek inşallah hep birlikte." dedi.
Konuşmasının sonunda Erbaş, bu yıl Mevid-i Nebi etkinlikleri kapsamında, "Peygamberimiz ve Gençlik" konusunun işleneceği hatırlatmasında bulunarak, bunun için herkesin canla başla çalışması gerektiğini tembihledi.
Erbaş, daha sonra Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Koyunlu köyünde bulunan Oxin Medresesini ziyaret ederek, öğrencilere hitap etti. Erbaş, ardından Bitlis merkezdeki Geylani külliyesini ziyaret etti. (Şükrü Tontaş-İLKHA)