Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu, son günlerde bazı basın-yayın organlarında yer alan "Sur mağdurlarına Sur'da yeni tarihi evler yapılıyor ve yakın zamanda kendilerine teslim edilecek." şeklindeki haberlere ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Söz konusu haberlerin gerçeği yansıtmadığının belirtildiği açıklamada, Sur'da inşa edilen yeni yapılarda ilçe halkının menfaatinin gözetileceğini iddia etmenin, gerçeği manipüle etmek olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Bu bilgileri hatırlatmakta yarar vardır: 11 Temmuz 2018 tarihi itibariyle kadim Sur kentinin yasaklı 6 mahallesinde 87 adedi tescilli ve 247'si de tescile değer tarihi yapı olmak üzere toplamda 4 bin 985 adet yapı yıktırılmıştır. 21 Mart 2016 tarihinde Sur'un neredeyse tamamı için Bakanlar Kurulu acele kamulaştırma kararı almış ve Sur halkının mülksüzleştirilme süreci başlatılmıştır. Bununla birlikte 2016 Haziran ayında henüz Sur'da tarihi kırım tam olarak yaşanmamışken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sur sakinlerinin Sur'u terk etmesi için çok ağır seçenekler dayatıp başka adresler göstermiştir. Dayatılan seçenekler, Sur'lu parasını alıp tapusunu bize teslim edecek; Sur'lu bana daire verin diyorsa Diyarbakır, Urfa, Mardin, İstanbul'da TOKİ'lerde daire verelim ama vereceğimiz daire fiyatının farkını ödemek zorunda kalacak; Sur'lu eğer kendi evini yapmak isterse arsası kendisinin olacak ve imar planına uygun yapacak ya da hapis cezası verilecek şeklindedir." denildi.
Sur halkının Sur'da yaşaması için çok zor şartların öne sürüldüğünün bildirildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı üzere, bakanlığın 2016 yılında Sur'un demografisini değiştirme, Sur'luları kendi yurdu ve kenti içinde zorunlu göçe maruz bırakarak yaşam alanlarından uzaklaştırma kararını verdiği görülmektedir. Yani Sur halkının Sur'da yaşaması için çok zor şartlar öne sürerek, Sur'dan çıkışları meşrulaştırılmak istemiştir. Sur'un uğradığı tarih ve kültür kırımı sonrası Sur'da tarihi doku ile alakası olmayan yüksek bedelli bazalt makyajlı onlarca villa yapılmıştır. Yapılan villaları Sur'un gerçek sahibi, emekçi Sur halkının yüksek bedeller karşılığında alma gücü bulunmadığına göre beyaz yakalı, sermaye sınıfının hizmetine sunulacağını söylemek yanlış bir öngörü olmayacaktır. Hakikati çarpıtmaya dönük bu tür haberlerin toplum nezdinde hiçbir karşılığı ve değerinin olmayacağının bilinmesini isteriz." (İLKHA)