1975 yılında açılan Zeytinburnu İmam Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra 25 yıl aktif olarak aynı okulda görev yapan Eğitimci Mustafa Yılmaz, imam hatip liselerinin akademik başarıyı sağlayan öğrenciler yetiştirdiğini söyledi.

Osmanlının son döneminde kurulmuş olan okullardan biri olan imam hatip okulları, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte çeşitli siyasi nedenlerle kapatıldı. 1950 yıllarında Adanan Menderes döneminde tekrar açılan imam hatip okulları Milli Selamet Partisi döneminde sayıları çoğaldı.

Kurulduğu günden bu yana toplumun manevi değerlerine önem veren özelikle son yıllarda çeşitli art niyetli gazete ve yayın organlarıyla itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

İtibarsızlaştırılmaya çalışılan imam hatip okullarının yapılan çalışmalar sonucu akademik başarıyı elde eden öğrencilerin yetiştiğini belirten Yılmaz, "Eskiden bu kurumlarımız üniversiteye öğrenci hazırlayan ve daha çok diyanete ya da imam hatiplere öğretmen yetiştiren kurumlar olarak bilinirdi. Yapılan çalışmalarla artık üniversitelerin birçok alanına akademik başarı sağlayan öğrenci yetiştiriyor. Bunun yanında birçok alanda da öğrenci yetiştirmeye devam ediyor." dedi.

"Alternatiflerin çoğalması imam hatiplere rağbeti azalttı"

Yılmaz, "Eskiden imam hatip liselerine sınavla öğrenci alınırdı. Son dönemlerde özel okullar, kolejler, Anadolu ve fen liselerinin çoğalmasıyla öğrenciler bu okullara rağbet etti. Bundan dolayı imam hatip liselerine eskisi kadar rağbet olmuyor. Eski dönemlere oranla son dönemlerde istedikleri verimi alamadıklarını belirterek, fazla sayıda açılan Anadolu liselerinin bunda etkili oluyor. Anadolu liselerinin veliler üzerinde etkili oluyor. Bu okulların meslek liselerine oranla daha fazla açılması ve kontenjanın da fazla olmasıyla oraya yönelim daha fazla oluyor. Buna rağmen imam hatiplerin sınavlı olan bölümlerine öğrenciler ciddi oranda kayıt yaptırdılar." diye konuştu.

Tanıtım videoları hazırlanmalı

 İmam hatip okullarının daha fazla öğrenci tarafından tercih edilmesi için Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün tanıtım videoları hazırlaması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

"Her imam hatip lisesinin de tanıtım videoları ve broşürler hazırlayarak bizzat 8'inci sınıfların ayağına gidip İmam-Hatiplerin tanıtımını yapmaları, değer eğitimleri, ahlaki eğitimler, akademik başarıların neler olduğunu anlatmaları gerekiyor. Bununla birlikte velilere de ulaşılması gerekiyor. Çünkü hala bazı velilerimiz imam-hatiplere şaşı bakmaya devam ediyor. Bunları önlemenin en kesin çözümü 8'inci sınıfları gezerek tanıtım yapmaktır. Böylelikle kontenjanlarda boş yer kalmamakla beraber ciddi anlamda talep olur."

Yılmaz, "İmam hatiplerde kalitenin düşmesinin bir sebebi de buradaki öğrencilerin başkaları kınaması ve sürekli şikâyet etmesinden kaynaklanıyor. Oysaki biz eldekilerle yetinmesi gerektiğini bilen bir ahlakla yetişmesi gereken bir nesiliz ama daha çok yetinmemem ve şikâyet etme kültürü bizde çok daha fazla gelişti. Bunu düzeltmemiz gerekiyor." dedi.

Bayan idareci eksikliği var

İmam hatip liselerinin kız ve erkek olarak ayrışmasının ardından bayan yöneticilere ihtiyaç olduğunu söyleyen Yılmaz, "Anadolu'da ve büyükşehirlerde kız imam hatip okulları için bayan müdür bulunamıyor. Bayan öğretmenler de çocukları ve ev işlerinden dolayı bu sorumluluğu almak istemiyorlar. Bu durumda imam hatip misyonunu yüklenmemiş kişiler sırf idareci olmak için başvuruda bulunuyorlar. Bu şekilde pozitif ayrımcılığın yapılması ileriki zamanlarda büyük sorunlara sebebiyet verecektir." ifadelerini kullandı.

Son dönemlerde imam hatip ortaokullarının ciddi oranda açıldığını fakat başka okulların bünyesinde olduğunu belirten Yılmaz, açılan imam hatip okullarının bulundukları yerde 2'nci sınıf muamelesi gördüğünü, bu sebepten dolayı öğrencilerin psikolojik baskı sonucunda başka okullara tayinlerini aldıklarını ve talep azlığından dolayı ya kapandığını ya da yerinde saydığını ifade etti.

Bazı öğretmenlerin imam hatip okullarında Kur'an-ı Kerim ve Arapça olduğu için öğrencilerin başarılı olamayacağını, bu sebeple meslek liseleri ya da Anadolu liselerine gidilmesi gerektiği şeklinde algısı oluşturulduğuna dikkat çeken Yılmaz "Eğer imam hatip liseleri ve ortaokulları için bir çalışma yapılırsa bu algı ciddi şekilde kırılabilir. Bazı öğretmenler öğrencilerin ciddi anlamda Kur'an-ı Kerim ve Arapça grameri bilmeleri gerektiğini düşünerek onları sıkıyorlar. Öğrenciler de bu durumdan rahatsız oluyor. Burada öğretmenler biraz daha fedakârlık yaparak öğrencilere dersi sevdirmeleri ve derslerinde daha başarılı olmalarını sağlayabilirler." dedi.

Veli ve öğrencilere de hatırlatmalarda bulunan Yılmaz, son olarak şunları kaydetti:

"Kanaatime göre bütün ortaokullar, imam hatip okulları gibi eğitim görmelidir. Öğrencilerini İmam hatip okullarına kaydeden veliler okullarıyla daha fazla ilgilensinler. Özellikle okula maddi olarak destek versinler. Her ne kadar fiziki olarak şartlar iyi görünse de maddi olarak sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Bunu yanında öğretmenlerin morallerinin yüksek olması için hoşgörülü ve şikâyet etmekten uzak bir yapıda olmaları gerekiyor. Lise kategorisindeyse öğrenciler Kur'an-ı Kerim ve Arapçadan korkmaması gerekiyor. Çünkü ezberlenmesi gereken miktarı hesapladığımızda 6 ayda bir sayfaya denk geliyor. Bunu da herkes başarabilir, yeter ki dikkatlerini derslerine versinler." (Nizamettin Aşkın-İLKHA)