LONDRA (AA) - AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İslam, Arakan Müslümanlarının Myanmar`da “ağır ve kurumsallaşmış bir kovuşturmaya” maruz kaldığını belirterek, “Üst düzey askeri yetkililer insanlığa karşı işledikleri suçlardan ve soykırımdan dolayı UCM'de yargılanmalıdır.” dedi.
Myanmar'da son dönemde göstermelik olarak bir dizi soruşturma ekibi oluşturulduğunu anlatan İslam, "Ancak Birleşmiş Milletler`in (BM) kurduğu Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu'nun bulguları Myanmar hükümetinin kuracağı hiçbir mekanizmanın, Arakanlı Müslümanlara adalet getirmesinin mümkün olmadığını ortaya koydu." diye konuştu.
Uluslararası yükümlülükler
Uluslararası toplumun 1948 tarihli, soykırımı önlemeye ve cezalandırmaya dönük sözleşmeye göre hareket etme yükümlülüğü taşıdığını anlatan ARNO Başkanı, Avrupa Birliği'nin (AB) bu konudaki tavrının yetersiz olduğunu söyledi.
AB`nin yerinden edilmiş Arakanlı Müslümanlara insani yardımı destekleyen açıklamalar yaptığını hatırlatan İslam, bununla birlikte birliğin, Myanmar hükümetine baskı yapmaya dönük proaktif politikalar izlemediğini kaydetti.
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tam bir başarısızlık örneği.” ifadesini kullanan İslam, mekanizmanın Rusya ve Çin gibi ülkelerin potansiyel muhalefeti nedeniyle Arakanla ilgili konularda karar alamadığının altını çizdi.
İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) Arakan sorununda oynayabileceği role de değinen İslam, kuruluşun BM`den sonra ikinci büyük uluslararası yapı olduğunu ve Rusya ve Çin`e karşı kullanabileceği pek çok kozu bulunduğunu kaydetti. İslam, bununla birlikte İİT`nin Arakan Müslümanlarına yönelik proaktif politika izleyemediği eleştirisini getirdi.
İslam, “Uluslararası toplumun ve BM`nin bağlayıcı bir karar alması gerekiyor. Bu bir soykırım. O nedenle küresel bir konsensüse ulaşılması gerek. Bunun kanıtları var. Suçlular UCM`ye sevk edilmeli fakat BMGK, UCM`nin kapsamlı bir kovuşturmayı başlatmasını sağlayabilecek tek örgüt.” dedi.
Türkiye`ye mesaj
İslam, Türkiye halkından ve hükümetinden beklentilerinin de yüksek olduğunu dile getirerek, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Arakan halkıyla dayanışmasını ifade etmesinden memnuniyet duyduk.” diye konuştu.
Türkiye`nin İslam dünyasındaki önemine dikkati çeken İslam, “Soykırım yapılırken, dünyada da eyleme geçmeyi engelleyen görüş ayrılıkları varken, Türkiye İslam dünyasında lider rolü oynayabilir. Bu, Erdoğan`ın ve Türkiye`nin oynayabileceği bir rol.” değerlendirmesini yaptı.
BM raporunda çarpıcı ifadeler
BM tarafından kurulan Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, önceki gün yaptığı açıklamayla Myanmar ordusunun (Tatmadaw) Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in de aralarında bulunduğu üst düzey ordu mensuplarının Arakanlı Müslümanlara yaptığı soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasını istemişti.
Raporda, "Askeri zorunluluklar, asla ayrım gözetmeksizin cinayetler işlenmesini, kadınlara toplu tecavüzü, çocuklara saldırılmasını ve köylerin tamamen yakılmasını haklı çıkarmayacaktır. Başta Arakan eyaletindeki mevcut güvenlik tehditlerine bakıldığında Myanmar ordusunun taktikleri, istikrarlı ve ağır şekilde orantısız olmuştur." ifadelerine yer verilmişti.
Ağustos 2017 olayları
Myanmar'da 1970'lerden bu yana zulüm ve sistematik baskıya uğrayan Arakanlı Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu, topraklarını terk ederek bölge ülkelere göç etti.
Ülkede 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi vahşice katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakanlı Müslümanlar, Ekim 2016'da eyaletteki bazı polis kontrol noktalarına yapılan saldırıların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlarda şiddete ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kalmıştı. Operasyonların ana hedefi yine siviller olmuştu.
25 Ağustos 2017 ise Arakan'daki sınır karakollarına düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemlerini başlatmış ve 10 bine yakın kişiyi katletmişti.
Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 350'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 700 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden komşu Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı.