Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz
Son dönemde ülkemizde yaşanan hadiseler hakkında uzmanlar tarafından her türlü analiz yapıldı ve yapılmaktadır. Tüm bu analizleri yaparken aklıma başka bir şey takıldı. İnanç meselesi... Uzmanların analizlerini tahlil ederken İslam akidemizin aldığı tahribatı görme şansım oldu. Biz müslüman bir ülkeyiz ve elhamdulillah Müslümanız. Ancak, son günlerde yaşanan döviz meselesinde insanlarımızın terdirginliklerini görünce ister istemez Allah`a karşı olan inancımızın maalesef, ne kadar zayıf olduğunu gördüm...
Eğer, biz Müslüman isek İslam`a göre kendi hayatımızı şekillendirmek zorundayız. Üstümüze gelen tüm belalar dinimizden uzaklaştığımızdan dolayı gelmektedir. Birileri, bu yaşadığımız olayların dinle alakası yok, diyebilir. Doğrudur, yaşadığımız son hadiselerin dinle alakası yok ancak, bu hadiseleri bizzat yaşayanların dinle alakası var. Rızkımızı veren ve alan ABD değil, Allah`tır. Allah`ın bize yazdığı rızkımızı bizden alacak hiç kimse yoktur. Allah`ın Rezzak olduğuna inanan bir Müslüman ABD`nin açtığı ekonomik savaştan dolayı tedirgin olmaz ve olmamalı. ABD`ye gücü veren de Allah`tır ve bu hadiseleri bize yaşatan da Allah`tır. Uzmanlar analizlerini yaparken Müslüman olarak nerede yanlış yaptık ve neyi değiştirip bu durumumuzu düzeltmeliyiz konusunda beyinlerini yormalılar. Allah (C.C) Kur`an-ı Kerim`de Allah`a inanıp, salih amel işleyenlerin cennete gireceklerini müjdelemiyor mu? Salih amelin ne olduğunu bu millete anlatsaydık bu gün bu hadiseleri yaşamazdık.
Kur`an`dan uzaklaştık ve Kur`an okumuyoruz. Ramazan`da hatim yapıyoruz ama, okuduğumuzla amel etmiyoruz. Yani hayatımıza uygulamıyoruz. Okuyoruz ama okuduğumuzu anlamıyoruz. O zaman neden okuyoruz? Sevap için mi? Fakat, Kur`an bize sadece okumasından sevap kazanmak için inderilmedi ki! Okuyup sonra okuduğumuzu hayatımıza uygulayıp salih amel işleyerek sevap kazanmak için indirildi. Biz ne yapıyoruz? Biz, Kur`an`dan namazlarda okumak için en kısa süreleri ezberleyip sonra bir daha elimize bile almıyoruz. Allah`ı hakkıyla tanımadığımızdan korkularımız ve tedirginliklerimiz artmaktadır. Sadece Türkiye halkı değil, tüm İslam ümmetini Kur`an`dan uzaklaştıran, Kur`an`a dönmesini engelleyen de ABD ve onun en güçlü müttefikleri olan siyonistlerdir.
Bu ümmet dolar inancını bırakıp Allah inancına dönmedikçe bu hadiseler peşini bırakmayacaktır. Bu ümmet dünya ve ahiret dengesini Kur`an`a göre ayarlamadıkça bu hadiseler hep olacaktır ve daha beteri de olacaktır. Kur`an`a dönersek ticaretimiz de, hayatımız da düzelecek, devletimiz de güçlenecektir. Zekat ibadetini Kur`an`a ve sünnete göre uygularsak ülkemiz ve İslam ümmeti ihya olur. Her Cuma hutbesinde okunan Nahl Suresinin 90. ayetini hatırlayalım, “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor”. Bu ayeti hayatımızda ne kadar uyguluyoruz bir düşünelim! Allah`a inanılması gerektiği gibi inanalım, hayatımızdaki korkular ve tedirginlikler gider. Son olarak Nisa-45. ayet-i kerimeyi hatırlayalım, “Allah, sizin düşmanlarınızı çok daha iyi bilir. Allah, dost olarak yeter. Allah, yardımcı olarak da yeter.”