HES projesi kapsamında Ilısu Baraj göleti altında kalacak olan Batman'ın tarihi antik kenti Hasankeyf ilçesi, eski yerleşim alanında son ziyaretçilerini ağırlıyor.
Yaklaşık 12 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Hasankeyf'te son zamanlarda turist ve ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor. Şehir ve ülke dışından gelen turist ve ziyaretçiler, Hasankeyf'i son defa görmenin hüznünü yaşıyor.
Tarihiyle birçok medeniyetin eserini barındıran, Osmanlı'daki ismi "Hısn-ı Keyfa" olan Hasankeyf, yapılacak barajla bir kısmı sular altında kalacak. Hasankeyf'i son defa görmek isteyen turist ve ziyaretçiler, her yönüyle tarih kokan Hasankeyf'in sular altında kalmasının üzüntü verici olduğunu belirttiler.
Yıllardır aynı yerde aynı işi yapan kimi Hasankeyf esnafı da, son misafirlerini ağırlıyor. Son günlerini yaşadıklarını aktaran Hasankeyf esnafı, 50 yıllık bir baraj için tarih kokan toprakları bırakıp gitmenin üzüntü verici olduğunu dile getiriyorlar.
Ziyaretçiler ile esnaf konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini İLKHA'ya anlattı.
"Böylesi bir değerin sular altında kalması beni çok üzdü"
Hasankeyf'i son defa görebilmek için Sivas'tan gelen ziyaretçilerden Kenan Çelebi, böylesi bir değerin sular altında kalmasının kendisini çok üzdüğünü ifade etti.
Çelebi, "Hasankeyf'in sular altında kalması noktasında önce çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Dünya çapında bilinen tarihi bir mirası su altında bırakıyoruz. Bu, hiçbir akıllı düşüncenin yapabileceği bir iş değil. Ufak çıkarlar için tarihi bir mirası, sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın bildiği ve dünyadaki insanların ziyaret yeri olan Hasankeyf'i sular altında bırakacağız. Bir Türkiyesever olarak değerlerimize sahip çıkmamız gerekirken, böylesi bir değerin sular altında bırakılması maalesef beni çok çok üzüyor." dedi.
"Hasankeyf bölge halkının ve coğrafyasının sembolü durumunda"
Hasankeyf'in bölgenin en önemli kültürel miraslarından biri olduğunu dile getiren ziyaretçilerden Süheyp Kurt, "Hasankeyf bu bölgenin en önemli kültürel miraslarından biri. Hasankeyf bölgenin en güzel tarihi güzelliklerinden biri olmakla birlikte, kültürel ve toplumsal hafızayı taşıyan bir bellektir aynı zamanda. Bu tür tarihi güzelliklerimizin, kültürel ve manevi eserlerimizin yok olmasına bizler karşıyız. Hasankeyf bölge halkının ve coğrafyasının bir sembolü durumunda. Ve biz, bu yüzden Hasankeyf'in sular altında kalmasına ve yok olmasına karşıyız." diye konuştu.
"Sular altında bırakılmasını yanlış görüyorum"
Tigris Bisiklet ve Özel Sporcular Kulübü olarak Hasankeyf'i son defa görebilmek için Diyarbakır'dan Hasankeyf'e kadar pedal çevirdiklerini belirten Baver Gültekin, Hasankeyf'in sular altında bırakılmasını yanlış gördüklerini kaydetti.
Gültekin, "Hasankeyf'imiz Artuklular ve önceki dönemlerden kalma önemli bir tarihimiz. Buranın sular altında bırakılmasını yanlış görüyorum. Hasankeyf'in bize anlatacak çok şeyi var. Maalesef ki dili olmadığı için anlatamıyor bize. Biz ancak anlatmak zorunda kalıyoruz ve anlatmaya da devam edeceğiz. Baraj yapılmasını da çok saçma buluyorum. Çünkü yapılacak baraj en fazla 50 yıl kendini devam ettirebilir. 50 yıllık bir baraj için koskoca tarih yok edilmemeli bence." ifadelerini kullandı.
"Son günlerimizi yaşıyoruz ve üzgünüz"
Hasankeyf'te son günlerini yaşadıklarını ve bu yüzden üzgün olduklarını belirten esnaflardan İrfan Marangoz ise şunları söyledi:
"Şu an biz Hasankeyf'te son günlerimizi yaşıyoruz. Burayı bir ay sonra boşaltacağız. Çok üzgünüz ve öyle olmamasını istiyorduk. 40-50 yıllık bir baraj için burayı boşaltıp gideceğiz. Tarihi bir ilçe su altında kalacağı için devlet yetkililerinin buna pişmanlık duymaları lazım. Biz tarihi eserlerin karşıya taşınacağını düşünmüyorduk. Gerçekten bu çalışma da bu anlamda iyi. Zeynel Bey Türbesi'ni, hamamı taşıdılar. Şu an da minareyi taşıyorlar ama yine de su altında kalacak eserlerimiz var. Büyüdüğümüz bir yerde toprağımızın, tarihimizin yok olması üzücüdür." (Muhammed Said Aksoy-İLKHA)