MARDİN - (AA) Mardin'in geleneksel el sanatlarından telkariyi 65 yıldır icra eden Süryani usta Suphi Hindiyerli, "sonsuz sanat" diye nitelendirdiği mesleğinde kendini hala çırak olarak nitelendiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı el sanatı ustaları arasında bulunan 75 yaşındaki Hindiyerli, çocuk yaşlarda gönül verdiği sanatı yaşatmaya çalışırken kentin tanıtımına katkıda bulunmak için de çaba harcıyor.
Ağabeyinden ve bazı ustalardan öğrendiği motifleri geleneksel yöntemlerle işleyerek yüzük, küpe, kolye, anahtarlık gibi çeşitli aksesuarlara dönüştüren Hindiyerli, telkari yapımını ''bambaşka bir sevda'' olarak tanımlıyor.
Hindiyerli, Türkiy bayrağı ve Beşiktaş takımının bayraklarının asılı olduğu iş yerinde, özenle, hem ustalarından öğrendiği hem de kendi çıkardığı motiflerle telkari yapıyor.
Bakanlığın desteğiyle birçok ülkede stantlar açarak bu sanatı tanıtan Suphi Hindiyerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, telkariyi, 10 yaşında ağabeyinin de aralarında bulunduğu ustalardan öğrenmeye başladığını söyledi.
İlkokula gitmeden önce, elektrik olmadığı için gaz lambasının üzerinde telkari yapmayı öğrendiğini belirten Hindiyerli, şöyle konuştu:
"İskeleti yapmasını bilmiyordum, ağabeyim ve ustalarım iskeleti hazırlıyorlardı, ben de ince teli 'vav' olarak keser içini doldururdum. Parça başı, o zaman 10 kuruş para kazanıyordum. Günde 10 tane yaptın mı bir lira olurdu, bir çocuk için de iyi bir paraydı. Ondan sonra, 22 ayar şövalye yüzüğü yaptım. Türkiye'de el kalemi atan çok az. Ben şimdiye kadar gümüşü el kalemiyle atıyorum. Sonra büyüdüm ve atölye açtım. 4-5 işçi çalıştırdım. Yaptığım ürünleri Anadolu'ya, her yere gönderdim. Çocuklar göç etti. İstanbul'a gitti. Tek başıma kaldım burada. Ben de 1974 yılında gittim. Daha sonra 1997'de gümüş telkariyi tanıtmak, yaygınlaştırmak için döndüm."
"Allah Türkiye Cumhuriyeti'ne zeval vermesin"
Gümüş işleme sanatının inceliklerini anlatan Hindiyerli, telkarinin yumuşak olması dolayısıyla bin ayar ve saf gümüşle yapıldığını, 5 bin yıl önce de aynı yöntemin kullanıldığını anlattı.
Kültür Turizm Bakanlığı Türkiye geleneksel el sanatları sanatkarı olarak bu sanatı dünyanın birçok şehrinde tanıttığını anlatan Hindiyerli, "Üç sefer ABD'ye gittim. Devlet beni gönderdi. Allah Türkiye Cumhuriyeti'ne zeval vermesin. Bir sefer de Suudi Arabistan'a gittim. ABD'liler başta bunun elde yapıldığına inanmadılar. Onlara anlattım. Hazırlıklı gittim, tel, kaynak götürdüm, orada yaptım. Takdir ettiler. Nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti el sanatlarını tanıtıyorum, ikincisi Mardin'i tanıtıyorum." ifadelerini kullandı.
Yaptığı bütün ürünlere "Mardin" yazıyor
Telkari sanatıyla büyüdüğü şehre vefa borcunun bulunduğunu dile getiren Hindiyerli, ürünlerinin üzerine "Mardin" yazdığını söyledi.
Çeşitli dönemlerde 15 günlük imtihanın ardından yetiştirdiği çok sayıda Müslüman çırak ve kalfaya bu sanatı öğrettiğini aktaran Hindiyerli, şunları aktardı:
"Bizdeki üniversite imtihanı gibi değil, 15 gün sürer. Becerikli mi beceriksiz mi? Eli ağır mı hafif mi düzgün mü? Bir sürü kalfa, çırak yetiştirdim. Hepsi Müslümandı. Onları cuma günü unuttukları zaman ezan okununca camiye gönderiyordum. 5-6 kalfa, 10'dan fazla çırak yetiştirdim. Kimi mimar oldu kimi tarım mühendisi kimi veteriner, öyle işte gittiler. "
"Sabır isteyen bir meslek, kolay değil herkes yapamaz." diyen Hindiyerli, tek başına kaldığı için bu sanatı sürdürmenin zorluğunu yaşadığını söyledi.
Hindiyerli, "Bir ben kaldım. Benden daha iyi çırak olur mu? Ben usta değilim çünkü bu sanat sonsuzdur. Haddinden fazla sonsuzdur. Herkesin zevkine göre ürün yapacaksın." dedi.
En büyük tutkusu Beşiktaş
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş ve futbolcuların imzalı formalarını, poster ve bayraklarını dükkanında sergileyen Hindiyerli, "Dünya bir tarafa, Beşiktaş bir tarafa. Sevmişiz vazgeçemeyiz. Her şeyden vazgeçeriz, Beşiktaş'tan vazgeçemem, öyle bir sevgi." diye konuştu.