HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük ve beraberindeki heyet, AK Parti Genel Merkezine Kurban Bayramı dolayısıyla bir ziyaret gerçekleştirdi. Aynı saatlerde AK Partiden bir heyet de HÜDA PAR Genel Merkezini ziyaret etti.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Elibüyük ve beraberindeki heyeti, AK Parti MKYK üyesi ve Adana milletvekili Jülide Sarıeroğlu karşıladı.
Ziyarette Kurban Bayramı'nın hayırlara vesile olması dileğinde bulunan Elibüyük, Türkiye ile ABD arasında yaşanan krize değinerek partilerinin ABD'ye konjoktörel olarak değil insan ve adalet açısından baktıklarını söyledi.
ABD'nin sömürgeci ve işgalci bir devlet olduğunu belirten Elibüyük, ABD'nin özellikle 15 Temmuz darbe girişimiyle irtibatlı olduğunu, bugün yaşanan bu krizin de ABD'nin bu tavrıyla ilgili olduğunu söyledi.
"15 Temmuz ruhu devam etmeli"
HÜDA PAR'ın bu konudaki duruşunun 15 Temmuz'daki duruş ile aynı olduğunu ifade eden Elibüyük, şöyle devam etti:
"Ülke ve millet söz konusu olduğu zaman bizim duruşumuz ülkenin menfaatinin yanındadır. 15 Temmuz'da bu duruşumuzu ortaya koyduk ve bununla birlikte birçok şehit verdik, partimizden de şehitler verdik. Bu anlamda içe dönük ne kadar problemimiz olursa olsun bunu kendi içimizde konuşup çözmenin, oturup konuşmanın doğru olduğunu düşünüyoruz. İçe dönük olarak söylememiz gereken şudur; ülke ekonomisi döviz ve faiz ekonomisine sıkışmış durumdadır. Bundan bir an önce çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte üretim ekonomisine bir an önce geçilmeli. İthal ve montaj ekonomisi değil yerli üretim ekonomisine geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
1980 darbesiyle birlikte 28 Şubat ve FETÖ tarafından oluşturulan devlet hafızasının ve istihbarat aklının güncellenmesi gerektiğini söyleyen Elibüyük, 15 Temmuz darbe girişimine karşı duran halk kitlelerin birçoğunun güvenlik soruşturmalarıyla mağdur edildiğini belirtti.
Yeni anayasanın gerekliliğine vurgu yapan Elibüyük, konuşmasına şöyle devam etti: "Uzun yıllardır ülke gündemini meşgul eden yeni bir anayasanın hazırlanması noktasında bir an önce darbe anayasasını değiştirilip yerli ve milli bir anayasaya geçilmesi gerekiyor. Bu anayasayla birlikte bütün halkları, kesimleri kucaklayan yeni bir anayasanın artık kaçınılmaz ve elzem olduğu görünüyor. Bu anlamda atılacak her türlü adıma parti olarak destek vereceğimizi ifade ediyoruz."
"Cumhurbaşkanlığı sistemiyle gerekli çalışmaları yapıyoruz"
Tüm İslam âleminin bayramını kutlayarak konuşmasına başlayan AK Parti MKYK Üyesi ve Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu "Bayramlaşma, paylaşmanın yaşandığı özel bir gün. Bugünde bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, gazilere şifa diliyoruz. Yine kutsal topraklarda hac ibadetlerini yapan hacılarımızın ibadetlerinin kabul olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum."
Yeni bir seçim sürecinden çıktıklarını hatırlatan Sarıeroğlu, "Sonrasında çok hızlı olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle alakalı olarak şu anda bürokraside gerekli yapılanmalar gerçekleştiriliyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ülkemiz açısından getireceği fırsatlar, yeni enerji, yeni imkânlar ortada. Bu sürecin imkânları çok daha ileri seviyelere getireceğiz." şeklinde konuştu.
Aynı saatlerde HÜDA PAR Genel Merkezine AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erden başkanlığındaki heyet de bir ziyaret gerçekleştirdi.
AK Parti heyetini, HÜDA PAR Genel İdare Kurulu üyesi ve Siyasi İşler Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Vural karşıladı.
"Ekonomik terör saldırısına karşı gösterilecek bir direniş tam bağımsızlık yolunu açacaktır"
ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırımlarına değinen Vural, "ABD esas itibarıyla işgalci, sömürgeci bir devlettir. Ülkemiz 66 yıldır siyasi, askeri ve ekonomik olarak sömürülmektedir. Batı ekseninde inşa edilen sistemin ayrıştırıcı ve siyasi sonuçları olan terör örgütlerinin de arkasında olan bizatihi emperyalist ABD'dir. Bu nedenle bugün yaşanan olayları sistemin sonuçları olarak ele aldığımız gibi emperyalist ABD'nin ekonomik saldırısını da bir milat olarak kabul ediyoruz. Tarihsel bir kırılma noktası yaşanıyor. 'Bir musibet bin nasihatten daha iyidir' derler. Bu ekonomik terör saldırısına karşı gösterilecek bir direniş tam bağımsızlık yolunu açacaktır. Aksine geri bir adım ise telafisi mümkün olmayan siyasi sonuçları beraberinde getirecektir." dedi.
"Mevcut ithal montaj sistem emperyalist güçlere alan açmaktadır"
"Ülkemizde ithal montaj sistemin tekçi, ayrıştırıcı anayasasının beraberinde getirdiği 12 Eylül darbesi, 28 Şubat Post-Modern askeri darbe ve FETÖ'nün oluşturduğu devlet hafızası resetlenmelidir." diyerek konuşmasını sürdüren Vural, "Bu şekilde oluşturulmuş olan devlet hafızası halkın inanç ve kimlik değerleriyle çatışıyor ve onları terörize ediyor. Mevcut, ithal, montaj sistemine hizmet etmekte ve emperyalist güçlere alan açmaktadır. Bu nedenle darbe anayasası değiştirilerek, insan ve adalet merkezli yeni bir anayasa yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.
"10 yıllardır içeride olan mahkûmların meselelerinin çözüme kavuşturulması bir mükellefiyettir"
28 Şubat ve FETÖ yargısının oluşturduğu mağduriyetlere işaret eden Vural, "10 yıllardır içeride olan mahkûmların meselelerinin çözüme kavuşturulması adına atılacak adım, millete ve onların inanç değerlerine karşı tarihsel bir sorumluluk olarak yerine getirilmesi gereken bir mükellefiyettir." değerlendirmesinde bulundu.
Vural "Bir asırdır emperyalist batı ekseninde kurulan ithal montaj sistemle ülkenin tam bağımsızlık yolu açılamayacağı gibi ekonomik terör saldırılarından da kurtulması mümkün değildir. Bu anlamda katma değeri yüksek teknolojinin üretilmesi, komşularla tam üretim esasına dayalı ticari ilişkilerimizin üst seviyede yapılması ve milli paramız üzerinden ticaret yapılması önem arz etmektedir." şeklinde konuştu.
Örgütlerin batı ekseninde olması bir tesadüf değildir
Ayrıştırıcı ve ithal sistemin insanları terörize ettiğini belirten Vural "Esas itibarıyla ayrıştırıcı ithal montaj sistemle ötekileştirilen sosyal katmanlar ve siyasi kriminal örgütleri meydana getiren bizatihi sistemin kendisidir. Bu sistemin kendisi emperyalist batı ekseninde olduğu gibi, onun sonuçları olan terörize edilmiş olan örgütlerin batı ekseninde olması bir tesadüf değildir. Bu nedenle ithal montaj sistemin rehabilite edilmeden, değiştirilmeden ülkemizin siyasi, idari askeri, ekonomik vs. bağımsızlık yolunda atacakları adımların netice vermesi mümkün değildir." dedi.
"Yapılacak yeni bir anayasa insan ve adalet merkezli olmalıdır"
Ülkenin iç ve dış tehditlerden kurtulabilmesi için çözüm önerisinde bulunan Vural, şunları dile getirdi: "İdeolojisi adalet, öznesi insan ve insanlık değerleri olan, farklı inanç ve etnik kimliklerin yasal olarak tanındığı, din, can, mal, akıl ve nesil emniyetinin teminat altına alındığı, hukukun her kesim için adalet ekseninde eşit olarak uygulandığı, ortak bir vatanda adalet devletini inşa edecek bir anayasa modelinin hayata geçirilmesi gerekmektedir." (Nizamettin Aşkın, Osman Gülebak-İLKHA)