Kurban Bayramı ile et tüketiminin artacağı şu günlerde mideyi yormamak için beslenmeye dikkat etmek büyük önem taşıyor.
Hafif yemekler tercih etmek ve bol su içmek gereken Kurban Bayramı'nda beslenme konusunda ne gibi noktalara dikkat edilmesi hususunda İLKHA'ya konuşan Viranşehir İlçe Sağlık Müdürü Dr. Lokman Doğan ile Diyetisyen Hatice Kübra Kuş, önemli tavsiyelerde bulundu.
Yaklaşmakta olan Kurban Bayramının huzur, barış ve sağlık getirmesi temennisinde bulunan Doğan, bayram tatilinin 9 gün olduğuna işaret ederek, bu süreç içerisinde beslenme alışkanlıklarında ciddi değişmelerin olabileceğini söyledi.
"Mümkün mertebe eski alışkanlıklar korunmalı"
Doğan, "Bu değişmeler bizim için önemli. Özellikle Türkiye'de hipertansiyon, kan damar hastalıkları ve kolesterol yüksekliği ciddi oranda bulunmaktadır. Bu gibi insanlarda beslenme alışkanlıklarında değişiklik olunca, özellikle bu hastalıklara sahip olan insanlarımız hastalığın alevlenmesine sebebiyet veriyor. Bu açıdan özellikle Kurban Bayramı'nda dikkat edilmeli ve mümkün mertebe eski alışkanlıkların korunması gerektiği ve bu konuda diyetisyen arkadaşlarımızın vereceği tavsiyelere uyulmasını tavsiye ediyoruz." dedi.
Et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı'nda etin pişirilme şeklinden saklanma koşullarına ve tüketimine kadar birçok konuda önemli noktaya dikkat çeken Viranşehir İlçe Sağlık Müdürlüğünde görev yapan Diyetisyen Hatice Kübra Kuş, aşırı et tüketiminin zararlarına karşı sebze ve meyve tüketiminin sağlık için faydalı olacağını belirtti.
"Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli"
Diyetisyen Kuş, "Özellikle bu dönemde kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireyler (çocuklar ve yaşlılar) dikkatli olmalıdır. Bayram boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı artmaktadır. Bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Kırmızı et, iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği yüzde 20'dir. Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Etlerin, C ve E vitaminini içermediklerini, bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze, salata ve taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesinin oldukça önemli olduğunu dile getiren Kuş, bu yöntemin hem besin çeşitliliğini sağladığını hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırdığını sözlerine ekledi.
"Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır"
Kuş, şu uyarı ve tavsiyelerde bulundu: "Etler mangal yapılacaksa kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. Etlerin yanında rafine edilmiş pilav, makarna yerine bulgur, esmer pirinç, asitli, gazlı içecekler yerine ayran, yoğurt, cacık tüketilmelidir. Etleri büyük et parçaları halinde değil de etleri kıyma ve kuşbaşı gibi küçük parçalar haline buzdolabı poşetlerine tek pişirmeli olarak yaparsak bu bizim için hem kullanması olarak kolay olur hemde sağlık açısında daha iyi olur. Bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan 'süt grubu', 'ekmek grubu', 'sebze grubu' ve 'meyve grubu' ile aynı öğünde birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir." (Sabri Acet- İLKHA)